Bakan Tekin'in 'kız okulları' çıkışına tepki: "Harem selamlık eğitim normalleştirilemez"

Mustafa BİLDİRCİN

Hemen her eğitim öğretim döneminde harem selamlık eğitim tartışmalarının yaşandığı Türkiye’de, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin skandal bir çıkışa imza attı. İktidara yakın bir televizyon kanalında konuşan Tekin, ailelerin, “Kızımın erkeklerin olduğu yerde olmasını istemiyorum” dediğini savunarak, “Ancak biz bu kızlarımızı eğitime dahil etmeliyiz. Karma eğitim önemlidir. Ancak ihtiyaç duyulması halinde kız okulları kurulabilir” dedi. BirGün’e konuşan Eğitim Uzman Özgür Bozdoğan, “Milli Eğitim Bakanı’nın görevi, zorunlu eğitim yasalarına aykırı olarak kızlara özel okullar açmak değil, kız çocuklarının okullaşmasını sağlamaktır” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Gerektiği halde” yalnızca kız çocuklarına özel okullar açılabileceğine yönelik sözleri, gözlerin AKP iktidarı döneminde sıkça yaşanan harem selamlık eğitim ve dini eğitime ayrılan kaynağa çevrilmesine neden oldu.

HAREM SELAMLIK EĞİTİM

AKP iktidarı döneminde eğitim alanında Anayasa’ya ve laiklik ilkesine aykırı uygulamalardan bazıları şöyle sıralandı:

• Bingöl’de bir Anadolu lisesinde 2022 yılının son aylarına doğru karma eğitime son verildiği, kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflara alındığı ortaya çıktı. Eğitim Sen’in girişimleri üzerine okul yeniden karma eğitime geçti.

• İktidarın, “Dindar gençlik” projesinde önemli rol oynayan Önder İmam Hatipliler Derneği’ne bağlı Önder Genç Derneği, 2020 yılı sömestr tatilinde harem selamlık, “Diriliş” kampı düzenledi. 

• 2017 yılında, Ankara’nın Beypazarı ilçesinde Özel Süleymaniye Eğitim Kurumları’nın okulunda kız ve erkek öğrencilerin bir arada eğitim görme olanağının okul yönetimi tarafından ortadan kaldırıldığı iddia edildi.

• Van’da üç lisede karma eğitimin dışına çıkılarak kız ve erkek öğrencilerin sınıfları ayrıldı. Eğitim-Sen Van Şubesi, Van Milli Eğitim Müdürlüğü’ne söz konusu okullarda karma eğitime geçilmemesi halinde gerekli hukuki süreci başlatacaklarını bildirdi.

KAYNAKLAR DİNİ EĞİTİME

MEB’in 2012-2022 döneminde okul inşaatlarına harcadığı paranın detayları da iktidarın eğitim kaynaklarını büyük oranda dini eğitime aktardığını gözler önüne serdi. 2012 ve 2022 yıllarını da kapsayan 10 yılda fen lisesi inşaatları için 25 milyon TL, Anadolu lisesi inşaatları için 68,8 milyon TL harcayan bakanlık, imam hatip lisesi ve uygulama atölyesi inşaatları için ise toplam 128,5 milyon TL harcadı. 2023 itibarıyla 4 bin 414’e yükselen Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı okul sayısı da mevcut tabloyu ortaya koydu. Dini eğitim yapan okul sayısındaki artış ile beraber, öğrenci sayısı da 1 milyon 200 bine yükseldi.

Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’ne bağlı okullarda öğrenim gören öğrenci başına düşen bütçe 17 bin 259 TL olarak kaydedildi. Öğrenci ve veli tercihinin yoğunlaştığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne bağlı 9 bin 194 okulda öğrenim gören 6 milyon öğrenci için öğrenci başına ayrılan bütçe ise 4 bin 916 TL’de kaldı.

KABUL EDİLEMEZ

Eğitim Uzmanı Özgür Bozdoğan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “Kız okulları” çıkışını BirGün’e değerlendirdi. Türkiye'de eğitimin yasalar ile belirlendiği şekliyle 12 yıl ve zorunlu olduğunun altını çizen Bozdoğan, şunları kaydetti:

“Zorunlu eğitim çağındaki çocukların fiili bir şekilde okula gönderilmediğini kabul etmek mümkün değil. Üstelik de eğitimin en üst kademesindeki bir yöneticinin, ‘Aileler çocuklarını okula göndermiyor’ demesi hiç kabul edilemez. Bakan’ın bunu demek yerine bu çocukların okula gönderilmesini sağlaması gerekiyor. Kız çocuklarına özel okulların normalleştirilmesi kabul edilemez.  demek yerine bunu sağlamaları gerekiyor. Kız çocuklarına özel okullar açmak normalleştirilemez.

Kız çocuklarının erkek akranlarıyla birlikte eğitim almasının onların bilişsel, duyuşsal ve davranışsal gelişimlerine olumlu etkisi olduğunun anlatılması gerekiyor. Karma eğitimin dışında kalan kız ya da erkek öğrencilerin gelişimlerinin zayıf olduğunun altı çizilmeli.”