Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye'nin çekildiği İstanbul Sözleşmesi için "Bir metin üzerinde fazlaca tartıştığımız için şiddete sebep olan esas kök sorunları konuşamaz hale geliyoruz" dedi.

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: İstanbul Sözleşmesi toplumsal ayrışmaya sebep olmuş bir metin

İstanbul Sözleşmesi’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek imzasıyla yürürlükten kaldırılmasına yönelik tepkiler devam ederken sözleşmeyi hedef alan bir açıklama da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'tan geldi.

Selçuk, İstanbul Sözleşmesi'nin 'fazlaca' tartışıldığını söyleyerek, "Bir metin üzerinde fazlaca tartıştığımız için şiddete sebep olan esas kök sorunları konuşamaz, tartışamaz duruma geliyoruz" dedi.

Anadolu Ajansı'na konuşan Bakan Selçuk, Kadın haklarının korunması, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında kesinlikle bir geri gidiş söz konusu olmayacak. Buradan bir ödün verilmeyecek, sapma olmayacak. Bu konuda duruşumuz çok net" dedi.

Metinlerin toplumla buluştuktan sonra anlaşılmasının farklılaşabileceğine, 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi'nde de benzer bir sürecin yaşandığına işaret eden Selçuk, "Bir taraf bu metni şiddetle mücadelede yegane araç olarak görürken bir taraf da bunun toplumsal dokuda birtakım değişimlere sebep olduğunu söyleyebiliyor. Dolayısıyla gelinen noktada bu, toplumsal ayrışmaya sebep olmuş bir metin" diye konuştu.

Selçuk, "Sözleşme, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülkeden 19'unda çekinceyle onaylanmış, 11'inde onaylanmamış, iki ülkede ise hiç işlem yapılmamış durumda. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi, diğer Avrupa Konseyi ülkelerinde de tartışmaya açık bir metin" ifadelerini kullandı.

"KESİNLİKLE GERİYE DÖNÜŞ SÖZ KONUSU DEĞİL"

Selçuk, "Türkiye'de geldiğimiz noktada hem birincil hem de ikincil mevzuatımızda kadınlarımızı korumak, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gerekli bütün araçlarımız mevcut. Bu noktada kesinlikle bir geriye gidiş, ödün verme, sapma söz konusu değil" dedi.

Bakan Selçuk, "Bugün cinayete kurban giden her kadınımız, bizim için çok acı ve biz bununla mücadele etmek için dün olduğu gibi bugün de yarın da var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TEK ARACIMIZ DEĞİL"

Selçuk, 5 farklı bakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı'yla Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Koordinasyon Planı'nın (2020-2021) hayata geçirildiğini bu plandaki 75 maddenin devreye alınmaya başladığını söyledi.

Bakanlık koordinasyonunda 2021-2025 yıllarını kapsayan dördüncü Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı'nın bütün hazırlıklarının tamamlandığını da bildiren Selçuk, "Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddetle mücadeledeki tek aracımız değil, birçok aracımız var. Aynı kararlılıkla ve hatta daha etkin çözümler de bularak bu araçlarımızı kullanmayı sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.

Bakan Selçuk, İstanbul Sözleşmesi'nin feshiyle birlikte, "Türkiye'de kadın hakları, kadına yönelik şiddetle mücadele kazanımlarının kaybedileceği" eleştirilerinin anımsatılması üzerine ise şunları söyledi:

"Kadın haklarının korunması, kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında kesinlikle bir geri gidiş söz konusu olmayacak. Buradan bir ödün verilmeyecek, sapma olmayacak. Bu konuda duruşumuz çok net. Bu, toplumsal ayrışmaya sebep olan bir metne dair gösterilen irade. Bunu ilkelerimiz ve hedeflerimiz noktasında 'geri gidiş' olarak yorumlamak çok yanlış. Bizim kadın hakları konusundaki 18 yıllık mücadelemizi bir metne indirgemek de çok büyük bir haksızlık. Bir metin üzerinde fazlaca tartıştığımız için şiddete sebep olan esas kök sorunları konuşamaz, tartışamaz duruma geliyoruz. İsteğimiz, toplumumuzla bütün paydaşlarla akademisyenlerimizle medya mensuplarımızla sivil toplum kuruluşlarımızla beraber kadına yönelik şiddetin kök sorunlarını, sebeplerini daha iyi analiz edebilmek ve buna dair politikalar, uygulamalar gerçekleştirebilmek. Bu bireysel değil bütün toplumumuza ait bir sorun. İstiyoruz ki bundan sonra bir tek can bile kurban gitmesin ve bu noktada kararlılığımız devam edecek."