Eski Bakanlar Komisyon’un 2013 öncesini inceleyemeyeceğini iddia etti. Zafer Çağlayan takıları bozdurduklarında ısrar etti

Bakanlardan Komisyon'a trajikomik itirazlar: Katkı yaptık, takı bozdurduk

SEBAHAT KARAKOYUN - senyaprak@gmail.com

Yolsuzlukla suçlanan eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış, Soruşturma Komisyonu’na gönderdikleri dilekçelerde bilirkişi olarak görevlendirilen MASAK uzmanı Ali Demir’in hazırladığı rapora ilişkin itirazlarını sıraladı. Her üç bakan da soruşturma komisyonunun incelediği iddiaların 2013 yılına ilişkin olduğunu ifade ederek öncesi ya da sonrasına ait işlem ve eylemlerini soruşturamayacağını ileri sürdü. Bakanların komisyona sundukları dilekçelerde ileri sürdükleri itirazlar özetle şöyle:

EGEMEN BAĞIŞ


‘Uzman’ oldu: Yetkiniz yok, işlemler keyfi:

Bağış, şirketinin hesap hareketleri ile ilgili olarak da özel bir müşavirlik şirketine yaptırdığı analizi komisyona gönderdiği itiraz dilekçesine ekledi. Bilirkişinin bakanlık yaptığı sürede satın alınan biri eşi adına kayıtlı üç taşınmazın gelirleri ile orantılı olmadığı tespitine ilişkin de biri annesine ait üç ev tapusunun örneğini komisyona gönderdi. İtiraz dilekçesinde Soruşturma Komisyonu’nun ancak 2013 yılında şüpheli bir malvarlığı değeri veya hareketi bulunup bulunmadığını araştırabileceği de iddia edilerek, “Komisyonun Bakan Bağış’la ilgili meclis soruşturmasıyla ilgili yetkisi, Bakan Bağış’a atılı 2013 yılında işlendiği iddia edilen maddi menfaat eyleminin soruşturulmasıyla ilgili ve sınırlıdır. Hukuk devletinde Anayasa’dan kaynaklanmayan bir devlet yetkisinin kullanılması, yetkisiz, yani keyfi işlemdir” denildi.

MUAMMER GÜLER


Kızımın birikimine ailece katkıda bulunduk:

Güler, THY’de çalışan ve 2013 yılında aylık geliri 8 bin 800 lira olan kızı Burcu Güler’in üzerine kayıtlı iki taşınmaz ve bankalardaki 945 bin TL tutarındaki mevduatının “gelirleri ile orantılı olmadığı” tespitine itiraz etti. Güler, mevduat hesaplarının, 2008 yılından itibaren yatırdıkları paralar ve daha sonra kızının maaş ve kira geliriyle oluştuğunu savundu. Güler, “Tutarların tamamının tasarrufları ve birikimlerinden kaynaklanmaması ve önemli bir kısmının aile fertlerinin katkıları ile oluşması gayet tabiidir. Mutlaka kendi birikimlerinden oluşması zorunluluğu bulunmamaktadır” dedi.

Oğlumun bildirim zorunluluğu yok:

Bilirkişinin oğlunun mal varlığının da gelirleri ile orantılı olmadığı yönündeki tespitiyle ilgili ise “Oğlum fakülte mezunu, 37 yaşında, çok iyi derecede İngilizce ve Rusça bilmektedir. Ticari terminoloji ve teknik seviyede bu dillere vakıftır. Ayrıca kendisinin serbest meslek mensubu olması sebebiyle mal bildiriminde bulunma zorunluluğu da bulunmamaktadır” dedi.

ZAFER ÇAĞLAYAN


 

Takı zenginleşmesinde ısrar:

Saat ve piyanoyu zamanında bildirmiş: Ekonomi Eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın avukatı Muhammed Hardalaç’ın komisyona gönderdiği dilekçede de bilirkişi raporunda “taraflı değerlendirme yapıldığı” öne sürüldü. İtirazda, bilirkişinin raporunda belirttiği üzere saat ve piyanoya ilişkin mal bildiriminin zamanında yapılmadığı ifadesinin “gerçek dışı, yanlış ve yanlı” olduğu savunularak, “3628 sayılı Yasanın öngördüğü şekilde tüm mal bildirimlerini süresinde ve usulüne uygun olarak yapmıştır” denildi.

Kendisiyle çelişti:

Sarraf’ın Çağlayan’a aldığı 700 bin liralık saatin finansmanıyla ilgili bilirkişi tespitine de itiraz edildi. Bilirkişinin “saate ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği, bu açıklama yerine üstü kapalı şekilde kardeşinden olan alacağını tahsil ederek saatin finansmanını sağladığı şeklinde bir beyanda bulunmuştur” tespitinin “tamamen yanlış, mevzuata uymayan bir değerlendirme içerdiği, matbu mal bildirim formunda böyle bir bölüm ve sütun bulunmadığı” savunuldu.

Ancak avukatının bu itirazına karşın Çağlayan, komisyona verdiği ifadede saatin ödemesi ile ilgili sorular üzerine “Bu mal bildiriminde belirtilmiştir. Şirket hisselerini devrettiğim kardeşimin bana yapmış olduğu ödeme ile saatin ödemesini yaptım. Bu da mal bildiriminde çok net bir şekilde görülmektedir” demişti.

Düğün takılarında ısrar etti:

Dilekçede, Salih Kaan Çağlayan ve Ahmet Çağan Çağlayan’ın taşınmaz yatırımlarına ilişkin finans kaynaklarının ayrıntılı şekilde açıklandığı kaydedilerek, şöyle denildi: “Buna rağmen bilirkişi raporunda, taşınmaz alım ve bankacılık işlemlerine ilişkin finansmanın kaynağının sadece maaşlar olduğu iddia edilmiştir. Oysa savunmamız ve cevabi yazımızda da sunmuş olduğumuz gibi söz konusu finansman, her iki düğünde elde edilen ‘altın, mücevherat ve döviz’ satışından sağlanmıştır. Müvekkilim adına vermiş olduğumuz 15 Aralık 2014 tarihli cevabi yazımızda yöneltilen ve cevabı istenen tüm sorulara açık bir şekilde samimiyetle ve tüm belgeleri ile cevap verilmiştir. Ancak maalesef görüyoruz ki bilirkişi raporunda sunmuş olduğumuz cevaplar ve sunduğumuz belgeler göz ardı edilerek önyargılı bir rapor hazırlanmıştır.