İzmir’in Dikili ilçesinde Bergama’nın fıstık çamıyla ünlü Kozak Yaylası’nın yanı başında bulunan Çukuralan Maden Ocağı’nın üçüncü kapasite artırımı ÇED nihai sonuç raporu, İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen açıklandı.

Bakanlık mahkeme kararını dinlemiyor

AYCAN KARADAĞ

İzmir’in Dikili ilçesinde, Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından yapılması planlanan Çukuralan Altın Madeni İşletmesi üçüncü kapasite artırımı projesi ile ilgili olarak hazırlanan ÇED Raporu nihai sonucu, İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu (İDK) tarafından kabul edilerek açıklandı.

Rapor 10 günlüğüne askıya çıkartılırken, kapasite artırımı ile ilgili daha önce verilen ÇED Olumlu kararı iptal edilmesine rağmen nihai kararın çıkması bölge halkının tepkilerine neden oldu. Bergama’nın fıstık çamıyla ünlü Kozak Yaylası’nın yanı başında bulunan ve kayyum tarafından yönetilen Çukuralan Maden Ocağı’nın üçüncü kapasite artırımı ile ilgili 9 Şubat 2019 tarih ve 5319 karar sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararı, İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

4 BİN 620 AĞAÇ KESİLECEK

bakanlik-mahkeme-kararini-dinlemiyor-873401-1.

Çukuralan Altın Madeni İşletmesi, 3’üncü kapasite artırımı ile 192 hektarlık mevcut ÇED alanını 324 hektara çıkartacak. 2 açık ocaktan biri genişletilerek, projeye 3 yeni ocak daha eklenecek. Şirket, yaklaşık 13 yıl sürecek madencilik faaliyetleri ile 5.82 milyon ton altın ve gümüş cevheri çıkarmayı planlıyor. 324 hektarlık ÇED alanının yaklaşık 277 hektarlık kısmı orman alanı içerisinde kalırken, 47 hektarlık alan ise tarım arazisi içerisinde bulunuyor. Proje alanının yaklaşık 10,4 hektarlık bölüm ise mera alanında kalıyor. Tarım ve orman alanı içerisinde yer alan proje kapsamında 4 bin 620 adet ağaç kesilecek.

KOZAK YAYLASI HEDEF ALINDI

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, raporların dikkate alınmadığını vurgulayarak, “Ya mahkemeleri kapatın ya da yargı kararlarını uygulayın. Koza Altın'ın her kapasite artımında binlerce ağaç keserek sürdürdüğü doğa katliamına karşı yıllar içinde 3 keşif yapılmış onlarca bilim insanının raporlarına dayanarak yerel mahkemelerin 3 kez kapatma kararı her seferinde sarayın duvarlarını aşamamıştır. Yıllardır sarayın atadığı kayyumlarca yönetilen bir işletme için çevre bakanlığının verdiği bu karar 2009/7 sayılı genelge üzerinden sarayın talimatının yerine getirilmesidir. 2009/7 sayılı genelge iptal edilmediği sürece bu ülkede yargı bağımsız olmayacaktır” diye konuştu.

Engel, şunları kaydetti: “Üçüncü kapasite artışıyla Kozak Yaylası hedef alınmıştır. Türkiye’nin en kaliteli çam fıstığı alanları olan Kaplan ve Aşağıbey köylerimiz de madenin tehdidi altındadır. 192 hektardan 324 hektara çıkarılan bu artışla kalmayacak. Bu ülkede demokratik hukuk devleti tesis edilmediği sürece insanımızda doğamızda tehdit altındadır.”