PCR testine ilişkin kararlara Bilim Kurulu’ndan da tepki var. Bakanlık bu nedenle ‘kaldırılan kısıtlamaların etkisini ölçme, gerekirse özel önlem alma’ kararı aldı. Böylece iktidarın deneme-yanılma usulü kararlarına yenisi eklendi.

Bakanlıktan bir ‘deney’ daha!

HABER MERKEZİ

Omicron fırtınası devam ederken siyasi iktidar, uzmanların tüm uyarılarına karşın deneme-yanılma usulüne dayalı salgın politikasını sürdürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki gün gerçekleşen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıkladığı kararlar, bu politikanın son örneği oldu. Buna göre, “PCR testlerinin yalnızca semptomu olanlara yapılması, aşısızlara ve eksik aşılılara yönelik PCR testi zorunluluğunun kaldırılması, izolasyon süresinin 7’nci gün test şartı aranmaksızın sona erdirilmesi” gibi tartışmalı kararların vaka artışına neden olup olmayacağına bakılacak, eğer riskin arttığı görülürse yeniden önlem alınacak.


BİLİM KURULU RAHATSIZ

Açıklamadan, Bilim Kurulu’nda yer alan uzmanların PCR testiyle ilgili alınan kararlardan rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor. Bilim Kurulu, “hastalığa teşhis konması için altın standart olan PCR testlerine ulaşım kolaylığının sürdürülebilir şekilde devam etmesi” gerektiğini söylüyor. Bilim Kurulu Üyesi ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz’un açıklamaları da bu yönde.

DHA’ya konuşan Yavuz, Omicron’un yayılmasıyla birlikte testlerin artırılması ve çeşitlendirilmesi gerektiğini Bilim Kurulu toplantılarında gündeme getirdiklerini, ancak tam tersi yönde karar alındığını anlatıyor: “Test sayınızı, test çeşitliliğinizi artırın, Omicron'daki öngörüler bu yöndeydi. Bunu yaparsanız daha az zararlı çıkarsınız diyor öngörüler. Bilim Kurulu'nda testleri, test yöntemlerini çok yakından takip eden arkadaşlarımız var. Hızlı testler kullanıma girer girmez, Bilim Kurulu'nun da gündemine geldi ve tartışıldı bu konu; Sağlık Bakanlığı'na da önerildi hızlı test kullanımı. Hatta geçtiğimiz hafta çarşamba günü de dahil olmak üzere. Buraya daha hazırlıklı girilseydi; test çeşitliliği, testi yapan bölümlerde çalışan insan sayısının yeniden düzenlenmesi vb, Omicron pikine böyle girmiş olmamız gerekirdi. Öyle giremediğimiz için PCR için hastanelerde korkunç kuyruklar oldu, test sayıları aşırı Bakanlıktan bir ‘deney’ daha! PCR testine ilişkin kararlara Bilim Kurulu’ndan da tepki var. Bakanlık bu nedenle ‘kaldırılan kısıtlamaların etkisini ölçme, gerekirse özel önlem alma’ kararı aldı. Böylece iktidarın deneme-yanılma usulü kararlarına yenisi eklendi yükseldi. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı burada başka bir yönteme giderek, test yapılacak grupları azaltmaya gitmek zorunda kaldı. Şu anda Türkiye’nin güvenilir hızlı testlere ihtiyacı var.” ‘

BİR DENEYELİM’ KARARLARI

Bilim Kurulu’ndaki uzmanların eleştirileri, Sağlık Bakanlığı’na geri adım attırmadı. Bakan Koca’nın açıklamasına göre, “kaldırılan kısıtlamaların etkisinin ölçülmesine yönelik pilot çalışmalar ile planlı taramalar yapılmasına, hastalığın bulaşma alanlarında yaşanan riskler varsa özel tedbirler alınmasına” karar verildi. Böylece iktidarın salgın sürecindeki ‘deneme-yanılma’ usulüne dayalı kararlarına bir yenisi eklendi. Daha önce bu usulle alınan kararlardan bazıları ise şöyle:

• Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mart 2021’de ‘yeni kontrollü normalleşme’ sürecinin başlatıldığını açıkladı. Türk Tabipleri Birliği “Vakalar artarken hangi gerekçeyle açılıyoruz” diye sordu. Uzmanlar haklı çıktı, nisanda salgın pik yaptı, vaka sayısı 1,5 milyona çıktı. Salgın döneminde en çok can kaybı yine bu ay meydana geldi, 8 bin 596 kişi yaşamını yitirdi.

• İktidar, 1 Temmuz 2021’de yine tüm önlemleri kaldırdı. TTB, Delta varyantının hızla yayıldığına dikkat çekerek bir kez daha uyardı: “Mart başında yapılan hatalardan ders çıkarılmadan önlemlerin tümünden vazgeçiliyor. Hem de toplumsal hareketliliğin en yüksel olduğu dönemde.” Hekimler yine haklı çıktı, haziranda 176 binlerde olan vaka sayısı temmuzda 300 binin üzerine tırmandı.

• Uzmanlar, Covid-19 hastalarına verilen ve kamuoyunda sıtma ilacı olarak bilinen ‘hidroksiklorokin’e ilişkin defalarca bakanlığı uyardı. Bu uyarılara kulak tıkayan bakanlık, hastalara 14 ay boyunca bu ilacı şeker gibi dağıttı. Sonunda 7 Mayıs 2021’de ilaç tedavi rehberinden çıkarıldı. İlacın hiçbir yararı olmadığı gibi ciddi yan etkilerinin de bulunduğu anlaşıldı. Benzer bir durum, ‘faviripavir’ ilacında da yaşandı.

***

DSÖ uyarıyor: Omicron’u hafife almayın

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Dr. Tedros Ghebreyesus, salgının sona ermediğini vurguladı. Ghebreyesus, dünya liderlerini, Omicron varyantının çok daha hafif olduğu ve virüsün yol açtığı tehdidi ortadan kaldırdığı algısına karşı uyardı. Dünya genelinde geçen hafta 18 milyon vaka görüldüğünü belirten Ghebreyesus, “Salgının bittiğini söylemekten çok uzaktayız. Genel olarak Omicron’da daha hafif belirtiler görülüyor. Ama bunun hafif bir hastalık olduğu yanılgısına düşmeyin. Omicron hastaneye yatırabiliyor ve ölümlere neden oluyor. Aşı olmamış kişilerin hastalığı ağır geçirmesi ya da yaşamını yitirme riski çok daha fazla ” dedi.

***

Türkiye’de 12 yaş altı vaka yokmuş

Bakan Koca’nın Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, son bir haftada görülen vakaların yaşlarına ilişkin verilere de yer verildi. Buna göre vakaların yüzde 13’ü 12-19, yüzde 34’ü 20-34, yüzde 29’u 35-49 ve yüzde 16’sı 50-64 yaş aralığında ve yüzde 8’i 65 yaşın üzerinde. 0-12 yaş aralığında hiç vaka olmaması uzmanların dikkatini çekti. Tüm dünyada özellikle Omicron varyantının etkisiyle çocukların da enfekte olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Türkiye’deki çocuklar da farklı değil, sadece veri yok. Covid-19 çocukları da etkileyen bir hastalık” ifadelerini kullandı.