Uludere Katliamı’nın ardından yakınlarını kaybeden Roboski köylülerini ziyaret eden sanatçı, gazeteci ve siyasilerden oluşan...

OLGU KUNDAKÇI / SERBAY MANSUROĞLU

Uludere Katliamı’nın ardından yakınlarını kaybeden Roboski köylülerini ziyaret eden sanatçı, gazeteci ve siyasilerden oluşan heyet, izlenimlerini paylaştı. Grup adına konuşan sanatçı, gazeteci ve siyasiler, katliamı kınayarak artık toplumsal barışın kaçınılmaz olduğunu ve barış meselesinin Fırat’ın doğusunun sorunu değil, Fırat’ın batısının sorunu olduğunu belirttiler. Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Levent Tüzel, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Ferhat Tunç, TÖPG sözcüsü Halit Elçi toplantıya katılarak, Uludere Katliamı’nı kınadıkları mesajını verdiler. Toplantıda sırayla söz alanlar şunları söylediler:
 
‘TAHAMMÜL EDİLEMEZ ŞEYLER’
Yasemin Göksu: O insanların aşmadıkları kimsenin tahammül edemeyeceği şeyler. Bir öteki olarak ağladık orada. Orada bir kaza olmuş olma ihtimali yok. Planlı programlı yapılmış bir şey.

Gazeteci Meryem Koray: Kadınların ve gençlerin en çok isteği sorumluların cezalandırılması. Ben oraya da utançla gittim. Buraya da utançla geldim. Orada devlet savaş ateşi yaktı. Biz barış ateşini yakalım.

ÖDP Parti meclis üyesi Sema Solaklı: Savaşın bile bir adabı, ahlakı olur. O insanlar güvencesiz çalışan kaçak işçi. Benim için hiçbir şey oraya gitmemiş olmam gibi olamaz artık. Oradayken keşke Yaşar Kemal olsaydım dedim. Güçlü bir kalemim olsaydı, o ağıtları, o yaşanmışlıkları destan gibi yazardım. Bundan sonra bize barış lazım.

Jülide Kural: On beş yaşında bir genç kız geldi. Elindeki abisinin fotoğrafını bana gösterdi. Kalbine koydu fotoğrafı. Dedi ki  benim küçücük bir kalbim var. Benim kalbimdeki ateşi hangi devlet söndürebilecek. Oradaki insanların istediği kuru özür ya da tazminat değil. Devletin bu katliamın faillerini çıkarmasını istiyorlar. Biz onlarla barışmak zorundayız.