Erdoğan ve AKP’lilerce hedef gösterilmelerine rağmen dünyanın birçok yerinden tanınmış akademisyen, barış isteyen akademisyenlerle dayanışma içinde olduklarını açıkladı

Barışın sesi daha gür çıkıyor

Akademisyenlerin barış çağrısıyla ilgili yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Bölge’de yaşanan operasyon ve ölümlerin durması için devlete çağrı yapan akademisyenler başta Erdoğan olmak üzere AKP’liler tarafından hedef gösterilmeye devam ederken akademisyenlere destek de giderek büyüyor. Dünyanın birçok yerinde saygın üniversitelerde görev yapan akademisyenler barış isteyen akademisyenlerle dayanışma içinde olduklarını açıkladı. Başta Almanya olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde başlatılan kampanyalarda Türkiye hükümeti sert biçimde eleştirilirken barış ve demokrasi isteyenlerin susturulmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Almanya’dan destek
Almanya üniversitelerinden 1128 akademisyen, 1128 akademisyene yayınladıkları bildiri ile destek verdi. “Türkiye’deki gelişmelerden tedirginiz ve korkuyoruz” vurgusu taşıyan metinde AB ve Alman yetkililerden “Kürt meselesinin çözümü için baskı yapılması” istendi.
“Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan 1128 akademisyene, bir destek de Alman akademisyenlerden geldi. 1128 akademisyenin çeşitli baskılara maruz kalmasına gönderme yapmak amacıyla Almanya üniversitelerinden 1128 akademisyenin imzası ile bir bildiri yayınladı.

Birçok yere ulaştırılacak
İmzacılar adına Prof. Dr. Christine Huth-Hildebrandt ve Prof. Dr. Gazi Çağlar, çağrı ve imzaların salt Türkiye hükümetine değil, aynı zamanda Almanya ve AB hükümetlerine, milletvekillerine ve medyaya da ulaştırılacağını duyurdu.

Yapılan açıklamadan öne çıkan noktalar ise şöyle:
•Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümünü ve Türkiye’de barış çağrısında bulunan akademisyenlere baskıların durdurulmasını istiyoruz!

•Almanya üniversiteleri ve yüksek okullarından akademisyenler olarak daha şimdiden çok sayıda sivilin hayatına mal olan ve Kürt şehirlerini Suriye’dekine benzer şekilde harabeye çeviren Türkiye’deki gelişmelerden tedirginiz ve korkuyoruz.

•Türk hükümetini görüşme masasına geri dönmeye davet eden ve çatışmanın barışçıl çözümünü isteyen “Barış İçin Akademisyen İnisiyatifi”nin çağrısını destekliyoruz.

•Aynı zamanda Judit Butler ve Noam Chomsky gibi dünyaca tanınan bilim insanlarının da desteklediği 1128 “Barış Akademisyen”iyle dayanışma içinde olduğumuzu vurguluyoruz. Çağrıyı imzalayanları cumhurbaşkanı Erdoğan “hain” ilan etti, YÖK baskılara başladı. Savcılar soruşturma açtı, gözaltılar yaşandı ve kimi meslektaşlarımız işinden uzaklaştırıldı.

•Geniş bir milliyetçi kriminal ağa sahip ve organize suç örgütü oluşturmaktan ve çeşitli suçlardan sabıkalı Sedat Peker bugün yeniden prezentabl. Sonuçlarından korkmadan ve kovuşturulmaksızın akademisyenleri, ‘oluk oluk kanlarını akıtıp kanlarında duş almakla’ tehdit ediyor. Türk makamlarının bilim insanlarına karşı bu tür korkutma ve tehditlere karşı hareket etmemesi, anlaşılabilir ve kavranılabilir değildir.


•Araştırma ve öğretimin özgürlüğüne bağlı bizler açısından insanların barış içinde bir arada yaşamasına çabalamak ve barış için çözüm yolları göstermek, bilimin görevidir. Bilim halkların barışçıl yaşamına da hizmet eder. Kürt halkına karşı savaş devam ettiği, muhalefet suskun hale getirildiği, medya korkutulduğu ve akademisyenlere baskı yapıldığı sürece, bizim için Türkiye’deki üniversitelerle ortak çalışmak ve işbirliği yapmak imkânsız hale getirilmektedir.

•Özellikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine bağlı olduklarını söyleyen Federal Almanya Hükümeti ve Avrupa Birliği’nden yetkililere sesleniyoruz: Her fırsatta Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümü için çalışınız, baskılara karşı açık pozisyon alınız, bilimsel düşüncenin ve siyasi muhalefetin özgürlüğü için uğraşınız, akademisyenlere baskılara sessiz kalmayınız, kınayınız.

•Türkiye’deki meslektaşlarımızı destekleyiniz! İmzanızla omuz veriniz, çağrıyı yayınız.”

***

Dünyadan tepki var!

barisin-sesi-daha-gur-cikiyor-106253-1.

Dünyanın en bilinen üniversitelerinde Türkiye ve Osmanlı üzerine çalışma yürüten 216 akademisyen, Türkiye’deki akademik özgürlüğü hedef alan müdahalelere bir bildiriyle tepki gösterdi. Akademisyenler, hükümetin barış bildirisi yayınlayan 1128 öğretim görevlisini hedef alan tutumunu eleştirdi. ABD’den Japonya’ya kadar dünyanın en prestijli üniversitelerinde Türkiye ve Osmanlı tarihi üzerine çalışmalar yürüten uluslararası üne sahip 216 akademisyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hitaben akademik özgürlükle ilgili bir bildiri yayınladı.

Aralarında ünlü tarihçi Prof. Dr. Erik-Jan Zürcher, Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Emirets Prof. Dr. Carol Delaney, Prof. Dr. Arif Dirlik, Prof. Dr. Dani Rodrik gibi isimlerin de yer aldığı akademisyenler bildirilerinde, 1128 akademisyenin yayınladığı barış bildirisi sonrasında yaşananların kaygı verici olduğu vurgulandı.

Bildiride şöyle denildi: “Biz bu bildiriyi ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiriyor ve meslektaşlarımızın bu bildiriden dolayı suçlanmasını kabul etmiyoruz. Bizler, siyasi makamların meslektaşlarımızı ‘ihanet’ ve ‘terörizme destek’le suçlayan kampanyalar yürütmesinden ve adli mercilerin ve Yüksek Öğretim Kurulu’nun (YÖK) söz konusu öğretim üyeleri hakkında soruşturmalar açmasından büyük endişe duyuyoruz... Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden akademik özgürlüğe ve ifade hürriyetine saygı duymasını bekliyoruz.”

***

Avrupa Sol Partisi de kampanya başlattı

Barış için Akademisyenler’e yöneltilen soruşturma ve gözaltıların ardından Avrupa Sol Partisi (ASP) de “Türkiye’de barış, demokrasi ve insan hakları için savaşı durdurun!” başlıklı bir imza kampanyası başlattı. ASP’nin hazırladığı ve internet üzerinden birçok kişiye ulaşan metinde şu ifadeler yer alıyor:

Aylardır şiddet var
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘terörle mücadele’ adı altında Kürt bölgesinde aylardır terör estiriyor. Kürtlere ve Türkiye halklarına yönelik bu şiddet patlaması insanlığa karşı bit suçtur. Yüzlerce kişi öldürülmüş, yüz binlerce kişi ise evlerinden edilmiştir. Bu tabloda, Lizbon anlaşmasının ilk maddesine göre güvence altına alınması gereken demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıkların korunması ilkeleri Türkiye’de kalmamıştır. Sivillere, gazetecilere ve siyasetçilere yöneltilen bombalı saldırılar, tutuklamalar ve suikastlar sıradanlaşmıştır. Türkiye’nin özellikle sol ve ilerici güçleri, Erdoğan’a itiraz ettikleri için terörist ilan edilmiş, AKP yayın yasakları ile habere erişme hakkını engellemiştir. Bütün bunların sorumlusu olan Erdoğan’a ise yargı dokunamıyor. Avrupa Birliği bütün bu tabloya ve AKP-IŞİD ilişkisine rağmen Türkiye ile yeni başlık açmış ve sığınmacıları alıkoyması karşılığında 3 milyar avro vermeyi kabul etmiştir.

İkiyüzlü politikalar
Bizler Avrupa yurttaşları olarak Erdoğan’ın ve İslamcı hükümetinin yıkım ve terör politikalarına rağmen Avrupalı liderlerin böyle ikiyüzlü bir tutum takınmasını kabul etmiyoruz. Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği tüm para yardımlarını kesmesini, Türkiye hükümetinin IŞİD’le tüm finansal ve lojistik ilişkisini kesene kadar AB ile Türkiye arasındaki polis, yargı ve askeri işbirliği anlaşmalarının askıya alınmasını, devletin şiddet politikası sürdükçe Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin dondurulmasını talep ediyoruz.”

***

Bildiri için ifade verdiler

Sakarya Üniversitesi’nde görevli 2 akademisyen, Barış İçin Akademisyenler Girişimi’nin bildirisine imza attığı için dün ifade verdi. Adapazarı’nda oturan Sakarya Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Ayfer Karabıyık ile araştırma görevlisi Serkan Taşkent Bölge’de yaşanan operasyonları protesto eden bildiriye imza attıkları için Terörle Mücadele Şubesi’nde ifade verdiler. 2 kişi ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Urfa’da bulunan doktora öğrencisi Bekir Halhallı ise gözaltına alınarak Adapazarı’na getirildi. Bekir Halhallı adliyeye sevk edildi.

***

SBF’de siyaset sorusuna soruşturma

Ankara Üniversitesi, “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin yayımladığı bildirinin sınav sorusu yapıldığı haberleri üzerine, Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökçen Alpkaya hakkında inceleme ve soruşturma başlattı. AA’nın haberine göre, Üniversiteden yapılan yazılı açıklamada, “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökçen Alpkaya ile ilgili konunun incelenmesi ve soruşturulması için gerekli işlemler başlatılmıştır” ifadesine yer verildi.