Basın ödülü gerekçe gösterildi: Oda yöneticisi emekliliğine 35 gün kala meslekten ihraç edildi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, "memurluk” görevinden ihraç edildi.

Mimarlar Odası'nda bugün yapılan basın açıklamasına diğer sivil toplum kuruluşları üyeleri de katılarak destek verdi. Konuya ilişkin açıklama yapan TMMOB Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, konuşmasında, “Ankara'nın başkent olduğu gün 13 Ekim'de, doğum günümde emekli olacağım' diye kendisine bir motto belirlemişti. 35 gün sonra yaş haddinden emekli olacaktı. Fakat dün yapılan Yüksek Disiplin Kurulu'nda devlet memurluğundan ihracına karar verildi” dedi.

Muteber Osmanpaşaoğlu'nun devlet memurluğundan ihraç edilme nedenine değinen Candan, “Tek nedeni haksız ve hukuksuz bir şekilde verdiğimiz şu plaket” diye konuştu.

İKTİDAR, BASKI SÜRECİ İÇİN DÜĞMEYE BASTI

Candan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Mimarlar Odası Ankara şubesine ve şube yöneticilerine yönelik ciddi bir baskı süreci için iktidar düğmeye bastı. Hem yetkilerin sınırlandırılması hem de verilen mücadelede öne çıkmış bütün yönetim kurulu üyelerini ve ekibini cezalandırma yaklaşımı içerisinde. Yönetim Kurulu üyemiz, bugün başkan yardımcılığımızı yapan Ali Atakan devlet memurluğu görevinden ihraç edilmişti. Hala mahkeme herhangi bir şekilde sonuçlanmadı. Hemen arkasından benimle ilgili devlet memurluğundan ihraç süreci yaşandı. Şimdi yönetim kurulu üyemiz Muteber Osmanpaşaoğlu Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışıyor. Önce öğretmen olarak göreve başladı. Öğretmenken KTÜ mimarlık fakültesini bitirdi. Sonrasında da Milli Eğitim Bakanlığı'nda mimar kadrosuna geçerek çalışan yönetim kurulu sayman üyemiz, yani Maliye Bakanımız davalar açılırken imzasını atan onun parasını pulunu ayarlamaya çalışan üyelerimizden birisi.

"35 GÜN SONRA YAŞ HADDİNDEN EMEKLİ OLACAKTI"

Milli Eğitim Bakanlığı'nda 43 yıllık meslek yaşantısı var. Ankara'nın başkent olduğu gün doğmuş. Hep aramızda şunu konuşurduk, '65 yaş yaşını dolduracağım. Ankara'nın başkent olduğu gün 13 Ekim'de, doğum günümde emekli olacağım' diye kendisine bir motto belirlemişti. 35 gün sonra yaş haddinden emekli olacaktı. Fakat dün yapılan Yüksek Disiplin Kurulu'nda devlet memurluğundan ihracına karar verildi. Bunun sorumlusu... Bugün gazetecilere yapılan baskılar ortada. Biz de her yıl Emre Madran Koruma Alanında Basın Ödülü'nü veriyoruz. Hem gazeteciler suçlanıyor ve saldırı var hem de gazetecilerle dayanışanlara. Bizim de bir gazeteciye verdiğimiz ödül. Muteber Osmanpaşaoğlu'nun devlet memurluğundan ihraç edilmesinin tek nedeni haksız ve hukuksuz bir şekilde verdiğimiz şu plaket.

"İHRAÇ EDİLİRKEN RAPORLUYDU, SAVUNMA HAKKI ELİNDEN ALINDI" 

Mimarlar Odası, Atatürk Orman Çiftliği ve ‘kaçak saray’ mücadelesi ile hala uluslararası ortamda kendisini savunamayan bir hukuksuz yapı içerisinde oturan bir cumhurbaşkanına onun iktidarına onun bakış açısına yönelik mekânsal haklılığı ortaya koyduğu için hedef alındığını biliyoruz. Dün verilen devlet memurluğundan ihraç kararını kabul etmiyoruz. Bu haksız, hukuksuz ve masumiyet karinesinin ihlal edildiği ve savunma hakkının elinden alındığı bir süreç. Muteber hanım ihraç edilirken raporluydu. Savunma hakkı elinden alındı. Avukatlarıyla bağlantı kurulmayan başka bir hukukun savunma hukukunun elinden alındığı bir süreçle karşı karşıya kaldı. Bunu yargıya taşıyacağız.”

Muteber Osmanpaşaoğlu sağlık sorunları gerekçesiyle Mimarlar Odası'nın düzenlediği basın açıklamasına katılamadı. Kızı Duygu Aslan annesinin adına şunları söyledi:

"BEN BU KARARI TANIMIYORUM"

“Kendimi bildim bileli devlette çalışan toplumcu bir mimardan bahsediyoruz. Bu insan 43 yıldır devlet memurluğu yapıyor, 6 yıldır sayman üye. Bugün emekliliğine 35 gün kala yaş haddinden 65 yaşındaki anneme diyorlar ki, 'Biz sizi ihraç ediyoruz.' Bence bu itibarsızlaştırma politikası. Tek adam rejiminin bize diktası. Ben bu kararı tanımıyorum. Annemle hep gurur duyuyordum, şimdi daha çok gurur duyuyorum.”

NE OLMUŞTU?

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri, bir gazeteciye “Emre Madran Basın Ödülü” verdikleri gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” iddiasıyla yargılanmıştı. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Şubat'ta kararını açıklamıştı. Mahkeme, Tezcan Karakuş Candan, Nihal Evirgen Kabal, Muteber Osmanpaşaoğlu, Ece Yoltay, "terör örgütü propagandası yapmak" iddiasından1 yıl 8'er ay hapis cezasına çarptırıldı. Tuğba Arslan Konak ile Mustafa Özgür Bayramoğlu ise beraat etti, Ünal Kara hakkında ise herhangi bir hüküm açıklanmadı. Kararda, hapis cezası alanların devlet memurluğundan ihracı da yer aldı.