MESEM kapsamında çalıştığı işyerinde hayatını kaybeden 14 yaşındaki Arda Tonbul için basın toplantısı düzenleyen Birleşik Metal-İş Sendikası, “MESEM mesleki eğitim değil, çocuk emeği sömürüsüdür” açıklaması yaptı. Baba Tonbul ise, "Başka Ardalar ölmesin. Bu işyerlerinde önlem alınsın" dedi.

"Başka Ardalar ölmesin"
Fotoğraf: BirGün

Dilan Esen

Birleşik Metal-İş Sendikası, MESEM kapsamında çalıştığı işyerinde hayatını kaybeden 14 yaşındaki Arda Tonbul için basın toplantısı düzenledi. “MESEM mesleki eğitim değil, çocuk emeği sömürüsüdür” denilerek yapılan açıklamaya Arda Tonbul’un ailesi, Birleşik Metal-İş ile DİSK’e bağlı diğer sendikaların üyeleri ve Eğitim-Sen de katıldı. 

TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan, Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, “Arda Tonbul, henüz 14 yaşındaydı. İstanbul Esenyurt’taki Alkop Sanayi Sitesi’nin içerisinde bulunan Alkop Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) birinci sınıf öğrencisiydi. Yaşıtları haftada beş gün okula giderken o, bir gün okula gidiyordu. Haftada dört gün ise staj adı altında Hadımköy’deki Özkanlar Metal Demir Çelik Endüstrisi AŞ’ye ait metal fabrikasında çalıştırılıyordu” dedi. 

"ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE YASAL KILIF"

Arda’nın yanında usta öğretici bile olmadığını hatırlatan Atar, “Arda, ne yazık ki iş cinayeti sonucu hayatını kaybeden ne ilk ne de son MESEM öğrencisiydi. Yalnızca son altı ayda staj adı altında çocuk işçiliğine, çocuk emeği sömürüsüne yasal kılıf hazırlayan MESEM uygulaması nedeniyle yaşları 14 ile 17 arasında değişen 8 çocuk yaşamını yitirdi. Sermayenin talep ve ihtiyacı doğrultusunda benimsenen neoliberal politikalar ve yapılan düzenlemeler, öğrencilerin ucuz işgücü haline getirildiği, sömürüye dayalı bir gerçeği ortaya koyuyor. MEB’e bağlı eğitim kurumları aracılığıyla işçi olarak sermayeye pazarlanan çocuklar, daha birinci sınıftan itibaren okullarından koparılarak sanayiye sokuluyor. Sistem, çocukların haftanın 4 gününü fabrikada, 1 gününü okulda geçireceği şekilde kurgulanmış. Ancak alandan gelen bilgiler, çocukların çok daha fazla süreyle çalıştırıldığına işaret ediyor” diye konuştu.

Atar, şu taleplerde bulundu: 

>> MESEM projesinden derhal vazgeçilmelidir. Kamu kaynakları sermayenin çıkarı doğrultusunda çocuk işçiliğine yasal kılıf sağlayan MESEM’ler için değil, gerçek ve nitelikli bir mesleki eğitim için meslek liselerinin güçlendirilmesi amacıyla kullanılmalıdır. 
>> Staj yapacak öğrenciler için yaş sınırı getirilmelidir. Staj alanları çocukların fiziksel, ruhsal ve akademik gelişimleri için uygun olmalı, sistematik olarak denetimi ve takibi yapılmalıdır. 
>> Meslek liseleri bünyesindeki okul atölyelerine, işliklere yatırım yapılmalı; çocuklar ilk pratik eğitimlerini bu atölye ve işliklerde yapmalıdır. 
>> Öğrencilerin staj yapacağı işyerlerinin seçimi için kriterler net şekilde belirlenmeli, bu kriterleri yerine getirmeyen işyerlerine öğrenci gönderilmemelidir. 

"ÇOCUĞUM ÖNLEMSİZLİKTEN ÖLDÜ"

Arda Tonbul’un babası Raşit Tonbul ise oğlunu olmaması gereken şekilde kaybettiğini söylerken "Bize çok acı verdi. 14 yaşında bir çocuğun ağır şartlarda çalışmaması gerekiyor. Tedbirler yok, donanım yok, denetim yok. İhmaller çok yüksek. Zaten çocuğum da bir ihmal sonucu yaşamını yitirdi. Başka Ardalar ölmesin. Bu işyerlerinde önlem alınsın. Devlet yetkililerinden tek talebim önlem alınması ve bu çocukların böyle ağır işlerde çalıştırılmaması." dedi.

Eğitim-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, şöyle konuştu: "Meslek eğitim kanununda büyük proje gibi duyurulan MESEM’ler bugün artık çocuklarımızın katledildiği, güvencesiz koşullarda çalıştırıldığı adeta bir öğrenci kıyım makinesine çevirdi. Milli Eğitim bunu sadece iş güvenliği meselesi olarak görüyor. Bu büyük yoksulluk düzeninde çocukların sermayeye ucuz işgücü olarak gönderilmesine karşıyız. MESEM projesinin derhal durdurulmasını, MESEM’lerin kapatılmasını istiyoruz. Buna karşı mücadele edeceğiz. Eylül ayından bu yana kaybettiğimiz çocuk sayısı 8 ve bu kabul edilebilir bir şey değil."