Ne diyeyim, bizde altta üstte, ötede beride, dört bir tarafta başkanlık çalışmaları. Sokaklar çok kalabalık, çok sesli, çok nefesli

Başkan

EZGİ ÇELİK / e.ezgicelik@gmail.com

Mahalleli toplanmış. Arkadan, önden, sağdan, soldan, diğer ekipler de gelince meydana doğru yürüyüşe geçecekler. Semt takımının başkanlık seçimi var. Basketbolda fena değildi ama futbol açık ara ön seçimi göğüsledi. Semtimizi temsilen futbol seçildi. Tozlanmış kulüp merkezi temizlendi, üyeler seçildi, takım kuruldu ve en heyecanlı güne sıra geldi. Bütün bu oluşuma bir başkan gerekli! Şimdi meydanda toplanılacak ve seçim yapılacak.

Mahalleli toplanırken, bir yandan da semtin denize nazır iskelesinde bir hazırlıklar, koşturmacalar, heyecan… Görülmeye değer. Erkek çocuklar kulüp açılışına gitti. Ama semtin esas egemenliğini elinde tutan kadınlar da kendi seçim organizasyon işleri için son hız çalışmakta. Hem de neredeyse iki katı kalabalıkla. Çünkü burada çok iş var. Semt içinde her hafta düzenlenen kermese katılanlar ayrı, hayvanlar için çalışanlar ayrı, muhtarla beraber belediye işlerinde koşturanlar ayrı. Okul aile birliği, güzelleştirme derneği derken, kalabalık sokak aralarına kadar dağılmış durumda. Bu seçim akşama kadar sürer. Her başlık için, bir temsili başkan seçilecek. Aralarında yapılan oylama ile seçilen başkan, hayvanları korumak için kiralanan mini kulübenin başına oturtulacak. Mamalar geldi hayvanlar gitti, kim ne destek verdi hepsi kayıtlara geçecek. Çok iş, zor iş. Diğer tarafta kermes gülleri koşturmakta. Başkana karar verilse de, nerede kurulacak bu seneki kermes, ona göre mekân seçilse. Sonra belki yine mini bir sponsor bulunur! Bunlar hep başkan kabiliyetleri sekerim, meziyetli birini bulmak gerekir. İşçiliği, dikişi, üretimi, tüketimi derken acele harekete geçmek gerekli. Çok iş, zor iş valla. Okul aile birliği katılımcı olarak kermes güllerine göre daha az olur ama başkanın belirlenmesi, neredeyse onlarınki kadar uzun sürer. Kişi sayısı az, seçim zordur burada. Sebep: Çocuk. Ailelerle iletişimde olunuyor gibi gözükse de, çocuk başrolde aslında. O yüzden çocuk sever, tanır birini bulmak şart. Hemen arkasından da ikna kabiliyeti testini geçti mi, o başkan seçilir. Sonuçta ikna eşittir aile. Çok iş, zor iş azizim. Bir yandan bütün bunları uzaktan göz ucuyla izleyen muhtar ve kafilesi de, muhtarlık binasında kendi seçimleriyle ilgilenmekteler.

Denizin kıyısını bu kalabalık, rıhtım tarafını sportif mahalleli kuşatmışken arada kalanlar da boş durmamakta tabii ki. Semtin en güzel yerine, tam göbeğine yerleşmiş tiyatronun içinde de bir seçimdir gidiyor. Etraf tiyatrolar tası tarağı toplamış gelmişler. Herkes kendi içinde başkan seçimini yapmış bitirmiş. Fakat bu en büyüğü. Hem tiyatrolar hem de küçük büyük semtteki tüm sanat faaliyetleri için toplanıldı ve bir temsilci seçilecek. Devlet geldi ‘Naber’ dedi, hep bir ağızdan ‘İyiyiz’ denmeyecek de, başkan hepsinin adına ‘Biz iyiyiz, senden naber’ diyecek. Sezon başlarında gerekli ihtiyaçlar için gidilip görüşülecek. Bir sıkıntı, bir üzüntü olduğunda başkan sözcü olup halledecek. Gibi, gibi… Bunun reklamı var, festivali var, eğlencesi, organizasyonu, her bir şeyi var. Semtin de maşallahı var, birçok sanat sepetle uğraşanı var. Toparlanmak, düzene sokmak lazım. Çok iş, zor ama zevkli iş.

Ne diyeyim, bizde altta üstte, ötede beride, dört bir tarafta başkanlık çalışmaları var bugün. Sokaklar çok kalabalık, çok sesli, çok nefesli. Akşam saatlerinde de artık bol başkanlı olacak. Çok heyecanlı. “Efendim?”, “Yo, bizde olmaz öyle şeyler.” “Gerginlik mi? Neden?” “Yok canım. Ne fark eder, bir sürü başkan olması. Hepsi ayrı bir şeyin başkanı.” “Sayısı mı fazla?” “E hepsinin görevi başka. Sonuçta bir kişi nasıl hepsine başkan olsun ki?” “Kaza mı?” “Olmadı. Ne kaza, ne de kavga. Yok vallahi, yaralanma filan da yok.” “Ölüm mü?”, “Siz artık şaşırdınız herhalde. Yok biz de öyle şeyler. Sabahtan akşama seçim var. Hem de başkanlık seçimi. Ne bir kaza, ne bir yaralanma, ne de bir ölüm kalım, yok hiçbiri. Bizim görüp göreceğimiz tek kırmızı, semt takımının formasındaki yazı.” “İnanmıyor musunuz?” “Abi, siz karıştırdınız ya. Abi siz şimdi buradan çıkın, vapura binin, karşıya geçin. İnin vapurdan. İndiniz ya, şimdi dönün sola. Evet, dön sola, yürü. Yürü abi yürü. Evet biliyorum, su ilerisi, Haliç. Evet abi, şimdi dökülün oradan tek tek Haliç’e. Şaka be abi, şaka, dön git evine.”

Çok kolay gelsin!