Baskı toplumunda yeni aşama

Dr. Sibel Özdemir / CHP İstanbul Milletvekili

Derneklere yönelik kısıtlayıcı ve sivil toplumu baskı altına alan kanun maddeleri 520’nin üstünde STK’nin ve muhalefet partilerinin tüm itirazlarına rağmen Meclis’ten geçti. Özgür hareket etme alanı her geçen gün azalan STK’lere yönelik baskılarda yeni bir aşama kaydedildi. Son açıklanan Avrupa Birliği (AB) Türkiye Raporu’nun, “sivil toplumun faaliyet alanıyla ilgili ciddi gerilemenin devam ettiği” tespiti dikkate alındığında, bir sonraki raporun çok daha sert olması kaçınılmaz.

Meclis’in en önemli görevi olan bütçe maratonu devam ederken, tarafı olduğumuz uluslararası bir kurumun uyum beklentisini çok az bir süre kala karşılama ve kara listeye girmekten kurtulma iddiasıyla Adalet Komisyonu’na bir kanun teklifi havale edildi. Esasında ise sivil topluma yönelik yeni bir baskı ve dernek faaliyetlerini daraltan değişiklik maddelerinin yer aldığı “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi”nin yasalaşma süreci katılımcılıktan uzak, niteliksiz ve baskıcı olmakla birlikte eksik bırakıldı. STK’ler sürece dâhil edilmedi ve dışlandı. TBMM’nin 27. Dönemi’nde yasama faaliyetlerinin hiç olmadığı kadar nitelik kaybetmesinin yeni bir örneği oldu.

Kanun maddelerindeki eksikliğe gelince; üyesi olduğumuz OECD’nin Mali Eylem Görev Gücü’nün bir tarafıyız. Kitle imha silahlarının finansmanın önlenmesi amacıyla ülkemizin gri listeye girmesi gibi bir tehlikeyle karşı karşıyayken elbette düzenleme yapılmalı. Tavsiye edilen kararı ülkemiz koşullarına göre uyumlaştırarak siyasi etik konusunda bir düzenleme de yapılabilirdi. Ancak iktidar, bu konuyu gölgelemek için uluslararası alanda önemli bir düzenlemeyi torbaya dönüştürerek derneklerle ilgili maddeleri gündemine aldı. Konuyu geçiştirdiğini düşünse de açıklanacak yeni raporda gri listeye girmemiz kuvvetle muhtemel.

Siyasi iktidarın ve sözcülerinin, uluslararası taahhütlere yaklaşımı ve tutarsızlığı sadece ulusal değil, uluslararası düzlemde de artık çok iyi bilinmekte. Güven duyulmamakta. Resmî aday ülkesi olduğumuz AB’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi gibi önemli kurumların kararları dahi yok sayılmakta. “AB geleceğimiz” “reform süreci” dedikten birkaç gün sonra kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyinin AİHM kararları yok sayılıyor. Ve tabii “Yok sayıyoruz” ve “Bizi bağlamaz” demekle olmadığını herkes çok iyi biliyor.

Bizi bağlayan AB raporlarında sıklıkla kaydedilen temel hak ve özgürlükler, gösteri ve toplanma hakkı, STK’lerin maruz kaldığı baskı ortamı zaten tartışma konusuyken, mevcut Cumhurbaşkanı tarafından AB ile imzalanan vize mutabakat metninde taahhüt edilen 72 kriterden eksik kalan 6 madde içinde yer alan terörün tanımı konusundaki uzlaşı sağlanamadı. Yasal düzenleme bugüne kadar yapılmadı. Buna rağmen, “terörle mücadele” gerekçesiyle açılacak soruşturmalarda dernek yöneticilerinin İçişleri Bakanı veya mülki idare amirleri tarafından görevden alınmasının, derneklerin mal varlıklarına el konulmasının, kayyum atanmasının önü açıldı. Terörün finansmanıyla ilgili ucu açık, kapsamı tanımlanmamış bir yasal düzenleme sorunları daha da derinleştirecek.
AB ve denetimi altında olduğumuz Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi başta olmak üzere, uluslararası alanda tartışmalı olduğumuz konulardaki ciddi gerilemelere bir yenisi eklendi. Tüm bunların bir yansıması olarak ekonomi ve güvenli yatırım ortamı üzerinde ciddi maliyetleri olacak. Türkiye’ye yaptırım gündemiyle toplanan son AB Liderler Zirvesinde, siyasi iktidarın önüne konulan üç aylık süreçte sadece Doğu Akdeniz değil, insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri de gündemde olacak. AB Konseyi, “Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimi” ile insan haklarını ihlal eden bireyler, kurumlar, hükümet ve hükümet dışı kuruluşların sorumlularına yaptırımlar uygulama kararını kabul etti. Böylece dernekler ve yöneticilerine yönelik uygulanacak her insan hakkı ihlali AB tarafından yaptırım konusu olabilecek. Bu anlamda, derneklere kayyum atama ve hak ihlalleri bu yasa kapsamında değerlendirilebilecek.