Yargıtay, TİP Milletvekili Atalay’a ilişkin mütalaasında AYM’yi hedef aldı. Avukat Deniz Özen ise “Yargıtay’ın hukuki tartışmalarının hukuki değeri yoktur” dedi.

Başsavcılık da ihlal kararını tanımadı
Avukatlar, Atalay için sık sık eylem gerçekleştiriyor. (Fotoğraf: Evrensel)

Politika Servisi

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili mütalaasında Anayasa Mahkemesi’ni (AYM) hedef aldı. Yargıtay, AYM’nin “hak ihlali” kararına rağmen tahliye edilmeyen Gezi Davası tutuklusu Atalay’ın dosyasına ilişkin tebliğnamesini sundu. Tebliğnamede Atalay’ın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağı savunuldu.

Tebliğname’de Türkiye’deki en üst yargı organı olan AYM hedef alınarak şöyle denildi: “AYM, sadece mevcut anayasal normları yorumlayıcı yönde karar verir. Kuralı koyan yasama organı, icra eden yürütme kurala uyulup uyulmadığını da tespit eden yargıdır."

YARGITAY’IN BÖYLE BİR YETKİSİ YOK

Telibnağmeyi BirGün’e değerlendiren Atalay’ın avukatı Deniz Özen, AYM’nin kararlarının Anayasa’nın 153. Maddesine göre herkes açısından bağlayıcı olduğuna dikkat çekti. Anayasa maddelerini yorumlama yetkisinin AYM’ye ait olduğunu söyleyen Özen, “Ne Yargıtay Savcılığı ne de Yargıtay 3. Ceza Dairesi buna aykırı bir yorum yapabilir. Yargıtay savcılığının mütalaasında yaptığı hukuki tartışmaların hiçbir hukuki değeri yoktur. Bizim cevap beklediğimiz iki soru var: İlki, bu ülkede Anayasa Mahkemesi var mıdır yok mudur? İkincisi, Anayasa Mahkemesi n bağlayıcı olduğunu öngören Anayasa’nın 153. maddesi yürürlükte midir değil midir? Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin vereceği karar bu iki sorunun cevabını belirleyecek” dedi.

Özen son olarak şunları söyledi: “Tebliğnamede çok açık Anayasa Mahkemesi’ne had bildirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bunun hukuken kabul edilebilir bir yanı yok. Yargıtay Savcılığı’nın ya da Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin ‘Anayasa Mahkemesi bu maddeleri yanlış yorumlamış’ demek gibi görevi de yetkisi de lüksü de yoktur.”