İsrail Suriye’yle savaşta olmadığı halde peş peşe füzeler fırlatıyor. İran ve Hizbullah’ın hedef alındığı savunuluyor fakat füzeler sivil bölgelere düşüyor.

Batı basını İsrail’in saldırılarını neden görmezden geldi?

Vanessa Beeley/Şam

İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları durmuyor. Dört gün içinde iki kez füzeler fırlatıldı. 30 Ekim’de güpegündüz Suriye’ye saldırdı. Saldırılar genellikle sabahın erken saatlerinde karanlıkta düzenleniyordu ancak İsrail bu kez saat 11.15’te saldırıya başladı.

Hedef, Şam’ın batısındaki Suriye hava savunma üssüydü. Üs, bir yarış atı eğitim tesisi ve yarış pisti ile paylaşılıyor. İsrail bir saat önce saldırsaydı jokeyler, eğitmenler ve piknik yapan insanlar hedef olacaktı ve muhtemelen kaos ve katliam yaşanacaktı.

FÜZELER DÜŞERKEN SİVİLLER ORADAYDI

O sabah pistin hemen yanındaki alanda 100’ü aşkın sivilin katıldığı bir toplantı vardı. Ben de bölgede köpeklerimi gezdiriyordum. Güneşli güzel bir sonbahar günüydü. Gökyüzünde jet olduğunu düşündüğüm sesleri duydum ancak bunun füze sesi olduğu hemen anlaşıldı. Benim bulunduğum noktadan yaklaşık yüz metre öteye aniden ilk füze çarptı. Sesi kulak tırmalayıcıydı. Çarpmanın etkisiyle dumanlar yükseldi. Füzeler gelmeye devam etti, belki dört ya da beşi üsse çarptı. Sivillerin varlığından veya yaşamlarına yönelik tehditten habersizce... Saldırıda iki Suriye ordusu askeri yaralandı.

Şam’daki Suriyeliler, İsrail’in saldırganlığına alışkın ancak bu saldırı herkesi şaşırttı. Komşum saldırı esnasında oğlunun "Baba, yine İsrail mi?" diyerek travma geçirdiğini anlattı. İsrail üç gün sonra Suriye’ye yeniden saldırdı. 3 Kasım’da saat 12:15’te yine Şam’ın batısında bulunan bir askeri üs hedef alındı ve yalnızca maddi hasar meydana geldi.

Rusya, El Kaide bağlantılı örgütlerin İdlib’deki karargahlarını bombaladığında "savaş suçu" diye haberler yayımlayan Batı basınının İsrail’in saldırılarına neden tepkisiz kaldığını sorabilirsiniz. BBC veya CNN bu korkunç ve kanunsuz saldırganlığı asla ifşa etmez. İsrail sivil kayıplar için herhangi bir endişe duymadan Suriye’ye her saldırdığında bu saldırıların gerekçesine ilişkin kopyala-yapıştır bir haber yayımlayacak ve İsrail’in güvenliği için Lübnan Hizbullah ve İran ordusuna bağlı güçlerin hedef alındığını iddia edecek.

Hizbullah ve İran iddiaları Şam’a güpegündüz saldırılması için meşru bir gerekçe görülebiliyor. Ancak füzenin düştüğü yerin yakınında herhangi bir ülkeden askeri personel bulunmadığını doğrulayabilirim. Bir haber kaynağım, saldırıda Suriye hava savunma teçhizatına yeni eklenen bir aracın hedef alındığını ve ağır hasar gördüğünü söyledi. Eğer doğruysa, bu saldırının İsrail’in kendini savunmasıyla hiçbir ilgisi yok.

ABD ÜSSÜNÜN OLDUĞU BÖLGEDEN ATIŞ YAPILDI

Geçen ay Şam ve silahlı gruplar arasındaki barış görüşmelerinin ardından Dera’nın yeniden kontrolünün sağlanması, İsrail ve ABD koalisyonuna bir darbe oldu. Rusya ile silahlar gruplar arasında 2018’de imzalanan barış anlaşması, Moskova’nın Tel Aviv’e Hizbullah ve İran birliklerini İsrail sınırından uzak tutacağına ilişkin verdiği güvenceyi içeriyor. İsrail, Dera’daki Rus etkisinin sona ermesiyle Şam’ın bu anlaşmaya uymayacağını biliyordu ve sessizliği de uzun sürmedi.

İsrail savaş uçakları 8 Ekim’de Lübnan hava sahasından 12 güdümlü füze ateşledi. Humus’taki Suriye T-4 hava üssü hedef alındı, altı Suriye ordusu askeri yaralandı. 13 Ekim’de dört İsrail F-16’sı yine Suriye hava sahasına girdi. Rusya, İsrail savaş uçaklarının Palmyra kenti yakınlarındaki bir fosfat işleme tesisine saldırmak için sivil uçakları siper olarak kullandığını iddia etti. Suriye ordusu hava savunması, sivil uçaklara yönelik risk nedeniyle devreye sokulmadı. Suriye ordusu saldırıda kayıp verdi. İsrail’in ABD’nin yasadışı askeri üssünün bulunduğu Al Tanf bölgesinden ateş açması, Washington’u da saldırganlığa dahil ediyor. Bu bölgede ABD destekli silahlı gruplara ağır silahlarla askeri eğitim verildiğini belirtmekte fayda var.

SİVİL UÇAKLARI CANLI KALKAN KULLANIYOR

İsrail sivil uçakları daha önce de canlı kalkan olarak kullandı. 6 Şubat 2020’de Şam’ın eteklerine füzeli bir saldırı gerçekleştirdi. Bu kez 172 yolcusuyla bir Tahran uçağı Şam’a inmek üzereydi. Hava kontrol ekiplerinin, uçağı Hmeymim hava üssüne yönlendirmesiyle yolcular ölümden kıl payı kurtuldu. Aralık 2020’de İsrail, Lübnan hava sahasından füzeler fırlattı ve o esnada Beyrut’a giden Etiyopya Havayolları uçağı düşme riski atlattı.

İsrail, Suriye ile savaş halinde değil. Ancak bu saldırıların her biri bir savaş ilanı olarak değerlendirilebilir. İsrail’in saldırganlığını genişlettiği ve Suriye’nin hava savunmasını yok etmeye kararlı olduğu ortada. Ancak İsrail, zorlu bir düşmanla karşı karşıya olduğunun farkına varmalı.

Russia Today’dan çeviren:
BirGün Çeviri Kolektifi