Ülkelerin güvenlik politikalarını belirlediği ve bölgesel gelişmelerin değerlendirildiği Münih Güvenlik Konferansı devam ediyor. Güvenlik Raporu’na yansıyan ‘Batısızlık’ terimi konferansta öne çıktı. NATO, Çin ve Rusya’nın Batı üzerinde etkisini artırdığına dikkat çekti

‘Batısızlık’ tartışması

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Küresel güvenlik politikalarının ‘Davos’u olarak bilinen Münih Güvenlik Konferansı 2020 devam ediyor. Almanya’nın Münih kentinde 56’ncısı düzenlenen konferansta, NATO’dan IMF’ye, ABD’den İran’a dek birçok kurum temsilcisi ve hükümet yetkilileri güvenlik politikalarını ele aldı.Münih’te konferansın yapıldığı Bayerischer Hof Oteli önünde yüzlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenlenirken konferansın, Güvenlik Raporu’na ilişkin yapılacak karar tartışmaları sonrası bugün sona ermesi bekleniyor.

‘ABD, ÇİN VE RUSYA TEHDİT’

Önceki gün başlayan konferansa, Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’in konuşması damga vurdu. Steinmeier, konferansta ele alınan ‘Batısızlık’ terimine vurgu yaparak, Batı’yı ‘dünyayı Batılılaştırma’ fikrinden vazgeçmeye ve Çin, Rusya ve bölgesel güçlerle ilişkilerde yeni, gerçekçi bir dış politika benimsemeye çağırdı.

ABD, Çin ve Rusya’nın ‘dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdiği’ yönünde görüşünü açıklayan Steinmeier, “İran ile nükleer bir anlaşma müzakere etmenin başka bir yolu yok ve Doğu Ukrayna’da da barış yok. Libya’da barış yapmak istiyorsanız sadece temiz olanları değil, birçok eli sıkmanız gerekir. Sahel’de terörizmle mücadele etmek istiyorsanız bunu ‘Askeri çözüm olsun mu olmasın mı?’ sorusuna indiremezsiniz” diye konuştu. Steinmeier, “ABD, alışılmadık bir şekilde uluslararası kurumların kararlarını hiçe sayıyor, ticaret savaşları, iklim değişikliği gibi küresel sorunlara çözüm arayışında uluslararası toplumu zayıflatıyor” dedi.
batisizlik-tartismasi-688839-1.
Konferansta, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Çin’e ve Rusya’ya işaret ettiği konuşması da gündem oldu. Batı’nın daha iddialı bir Rusya’nın rekabetiyle karşı karşıya kaldığını ve Rusya’nın etki alanını genişletmeye çalıştığını ifade eden Stoltenberg, “En büyük komşumuzla (Rusya) daha iyi bir ilişki kurmaya devam ediyoruz. Çin de yakında dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Zaten dünyanın ikinci en büyük savunma bütçesine sahip. Ülke, yeni yeteneklere büyük yatırım yapıyor” diye konuştu.

ÜLKELER ARASINDA İKİLİ GÖRÜŞME TRAFİĞİ

Konferansta, konuşmaların ve tartışmaların yanı sıra hükümet yetkilileri ve kurum temsilcileri arasında yoğun bir ikili görüşme trafiği de gerçekleşti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile bir araya gelirken Finlandiya, Çekya ve Vatikan dışişleri bakanlarıyla da birer görüşmede bulundu.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başbakanı Mesrur Barzani (sağ) de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD Enerji Bakan Yardımcısı Dan Brouillette ile birebir görüşme yaptı. Türkiye’yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da ortak basın toplantısı düzenleyerek konferansı değerlendirdi.

POMPEO’NUN EŞİ ‘ÖZEL ASİSTAN’ OLDU

Konferansta kimi ilginç detaylar da yaşandı. Bunlardan biri, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun eşinin ‘özel asistan’ sıfatıyla konferansa katılması oldu. Münih Güvenlik Toplantısı’nın davetli listesinde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun eşi Susan Pompeo, kamuda bilinen bir görevi olmamasına karşın ‘Dışişleri Bakanlığı Özel Asistanı’ olarak yer aldı.

Konuyu, Politico gazetesi muhabiri Nahal Toosi gündeme getirdi. Toosi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Dışişleri Bakanlığı’na, Susan Pompeo’nun bakanlıktan maaş alıp almadığını sorduğunu ancak kendisine yanıt verilmediğini söyledi. Listedeki unvanların ise katılımcıların kendi seçimleri olduğu öğrenildi.

Bugün sona erecek olan konferansta, 2020 Güvenlik Raporu’yla ilgili tartışmaların devam etmesi bekleniyor.

***

NEDEN ‘BATISIZLIK’ TARTIŞILIYOR?

Konferansın bu yılki temasının ‘Westlesness’ yani ‘Batısızlık’ olması ilgi çeken başlıklardan biri olurken, raporda, bu terime dair, ‘Batı’nın kendi değerlerini yitirmeye başlamasıyla dünyanın nasıl hızla batı-temelli perspektiften uzaklaştığına işaret edildiği’ vurgusu yer alıyor. Konferans boyu yapılan tartışmalarda da öne çıkan ‘Batısızlık’ terimi, Avrupa ülkelerinin siyasi ve ekonomik krizlerle boğuşurken ‘dengesiz’ hamleler içeren örnekleriyle desteklendi. Bu örneklere, içe dönük ve popülist siyasi vizyonun artması, NATO’nun kendi içinde fikir ayrılıkları yaşaması gösteriliyor. Açılış konuşmasını yapan konferans başkanı eski Alman diplomat Wolfgang Ischinger de, “Sürekli daha fazla ve daha ciddi krizler ile hayal edebileceğimizden daha korkunç olaylar ile karşı karşıya kalıyoruz” demişti.