Anıl Ataş Gezi Direnişi sırasında Okmeydanı’nda polisin başına attığı gaz fişeği ile vurulan ve 269 gün komada kalmasının ardından yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davanın 13. duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Dosyadaki ATK, Jandarma Kriminal ve diğer bilirkişi raporlarının, olay anına ilişkin görüntülerin ve diğer delillerin İzmir Foça Jandarma Okul […]

Berkin Elvan davası 25 Eylül’e ertelendi
Anıl Ataş

Gezi Direnişi sırasında Okmeydanı’nda polisin başına attığı gaz fişeği ile vurulan ve 269 gün komada kalmasının ardından yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin davanın 13. duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dosyadaki ATK, Jandarma Kriminal ve diğer bilirkişi raporlarının, olay anına ilişkin görüntülerin ve diğer delillerin İzmir Foça Jandarma Okul Komutanlığı’nda görevli iki gaz tüfeği eğitmeninin de arasında bulunduğu üçlü bilirkişi heyetine gönderilmesine karar verildi. Bir sonraki duruşma 25 Eylül 2019’a ertelendi.

Duruşma, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevli memur Önder Demir’in ifadesiyle başladı. Demir, “Olay günü çevik kuvvetle Mecidiyeköy’deydik. Sonrasında Okmeydanı’na gitmemiz söylendi. Olayın gerçekleştiği yere hiç gitmedik. Olanları sonradan haberlerde gördüm. O bölgede görev yapan polisleri de tanımıyorum.” dedi.

Mahkemeye Antalya’dan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan tanık Bekir Koçak, “Ben E-5 karayolunda araç koruma görevindeydim. Olayın yaşandığı yerde değildim, hiç gitmedim. Fatih Dalgalı ile 7-8 ay birlikte çalıştık.” ifadesini verdi. Gösterilen görüntülerdeki kimseyi tanımadığını belirten Koçak, Fatih Dalgalı ile alakalı görüntü gösterildiğinde ise Fatih’e benzetemediğini belirterek, “Fatih’in görevini ve orada olup olmadığını hatırlamıyorum” dedi.

Mahkeme rapor ve delillere “hüküm için yeterli” dedi

Duruşma savcısı gelen rapor ve delillerin hüküm vermek için yeterli olduğuna ve eksik hususun kalmadığı konusunda mütalaada bulundu. Berkin Elvan’ın avukatlarından Can Atalay, bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunarak eksik hususların olduğuna dikkati çekti:

“Bilirkişi raporunda atışı yapan kişinin hedef gözeterek atış yaptığı açıklığa kavuşmuş durumda. Atış noktasıyla vurulma noktası arasındaki mesafe konusunda da bu rapor bizi haklı çıkarıyor. Raporda belirtilen 15-20 derecelik açı bizce doğru değildir. Kapsül ile Berkin’in düşüşü eş zamanlı, Berkin 2 metreden uzun olmadığına göre rapordaki bu açı doğru değildir. Bilirkişi olay yerini keşfe geldiğinde, polislerle gelen ekip arasında tartışma çıktı. Bu sırada keşfin düzgün yapılmadığını düşünüyoruz. Raporun net olması gerekirken lafı fazlasıyla dolandırmışlar. İkinci zetçinin atış yaptığı açık. Çocuk ile kapsülün düşüşünün eş zamanlı olduğu ortada. Dolayısıyla bu rapor eksiktir. ‘Emri ben verdim’ diyenleri dahil etmediği için, çevik kuvvet amirlerini dahil etmediği için bu dosya eksiktir.”

Raporla ilgili Av. Çiğdem Akbulut, “O bölgede 15-20 derecelik açıyla atış yapılması gerekirdi. ‘Berkin vurulduğuna daha düşük bir dereceyle atış yapılmış’ demekten kaçınan bir rapor var önümüzde.” diye belirtti.

Sanık Fatih Dalgalı’nın avukatı, “Görüntülerde sanığın kaç derece açıyla ateş ettiği görünmemektedir. Kameraya sırtı dönüktür. Dolayısıyla maddi bir kanıt ortada yoktur. Varsayımlara göre hareket edilmemelidir. Raporda yer almayan hiçbir beyana itibar edilemez.” ifadelerini kullandı. Bu sözler üzerine tepki gösteren Gülsüm Elvan, “Sizin yüzünden dünyada çocuk kalmadı be, katiller!” diyerek salonu terk etti.

“Berkin’in kasten vurulduğunu söylemekten kaçınılmış”

Duruşma sonrasında gerçekleştirilen basın açıklamasında Av. Çiğdem Akbulut, “Raporda her şey ele alınmışken bizi rahatsız eden tek husus, uygun atış açısının belirlenmesine rağmen Berkin vurulduğuna göre uygun pozisyonda ateş edilmediğinin söylenmemesi oldu. Bunu söylemekten kaçınmışlar. Ancak diğer rapor ve tespitler bunu göz önüne seriyordu zaten. Mahkemeden de talebimiz bu yönde oldu.” ifadelerine yer verdi.

Basın açıklamasında söz alıp Adalet Bakanı’na seslenen Sami Elvan, “Sen neden Adalet Bakanı oldun? Bana önce bunun açıklaması yapılsın. Neden dosyanın üzerinde bir tane yumruk var. O el neden hiç kalkmıyor? Neden Jandarma’nın keşfine müdahale edildi? Elinizi bu dosyadan çekin ve mahkeme heyetinin özgürlüğüne bırakın.” sözlerini söyledi.

Gülsüm Elvan ise, “Vicdanınızı nereye sakladınız? Nereye sattınız? Artık bu ülkede çocuk kalmadı. Çekin ellerinizi çocuklarımızın üstünden. Açık açık ‘Emri ben verdim’ dedi. Çocuğumu vuran da, emri veren de yargılansın.” dedi.