Bernie’nin partisi

Dustin Guastella
Connor KIlpatrIck

BernIe Sanders’ın Nevada’da kazandığı zafer Demokrat Parti adayı olma şansının çok ötesinde anlamlı. Yaklaşan Milwaukee seçimlerinde favori tabii ki o... Fakat Nevada’daki seçmen profiline baktığımızda görüyoruz ki, bu gördüğümüz bambaşka bir şey; yeni bir seçmen doğuyor, ABD siyasetinde dengeler değişiyor, işçi sınıfına ve eşitlikçi siyasete sahip çıkacak yeni bir parti eskisinin külleri üzerine inşa ediliyor.

‘Eski endüstriyel’ eyaletlerde Trump’ın güçlendiğini gösteren anketler var. Fakat Sanders’ın Nevada’da öne geçmesi, adaylığının yalnızca Trump’ı Kasım ayında yenmek için değil, Amerika’da işçi sınıfını yeniden inşa etmek için de önemli olabileceğine işaret ediyor.

Iowa ya da New Hampshire gibi eyaletlerden farklı olarak, Nevada’da ‘yaşlı, varlıklı ve beyaz’ seçmen çoğunluğu yok. Nevada, işçi sınıfının yoğun olduğu bir eyalet. 60 bin üyeli Yemek İşçileri Sendikası gibi sendikalar sayesinde eyalette sendikalaşma oranı ortalamanın üstünde ve Amerika’nın hemen her yerinde yitirilen toplumsal hareketlilik burada hâlâ mevcut.

PETE VE MIKE’IN BOŞ LAFLARI...

Fakat 2008 krizlerinden sonra kapanan işyerleri Nevada’yı çok kötü etkiledi ve maaş artış oranları o günden beri ülke ortalamasının altında seyretti. Eyalet adeta Sanders koalisyonunun toplumsal çeşitliliğini temsil ediyor. Eski belediye başkanları Pete ve Mike’ın boş laflarından ve küçümseyici tavırlarından keyif alan varlıklı şehir seçmeninin aksine, Demokrat Parti elitlerinin Sanders karşıtı söylemlerine Nevada kanmıyor. Demokrat Parti içinde solcuların direnişe geçmesi gerektiği düşüncesi hiç de saçma görünmüyor, hatta gayet mantıklı.

Nevada’da aynı zamanda seçmenin beşte biri Latin Amerika kökenli. Eyalette ağırlıklı olarak hizmet sektöründe çalışan büyük bir emekçi-göçmen nüfus var. Bernie bu seçmen kitlesinin kalbini kazanarak, Demokrat Parti’yi yeniden inşa edebilecek tek adayın kendi olduğunu gösterdi. Kendinden önce şekillenen Yeni Düzen koalisyonu gibi Sanders’ın başarısı da büyük oranda göçmen işçileri bir araya getirebilme yetisinde. Bu seçmenler siyasi devrim istiyor.

Nevada’dan gelen bazı veriler eyaleti gerçekten ‘küçük ABD’ konumuna koyuyor. Bunu yalnızca ırk ve etnik verilerde değil, siyasi yapılanmada da görüyoruz.

Nevada’da Demokrat Parti’ye mesafeli duran çok sayıda seçmen var. Kendilerini ‘partisiz’ olarak tanımlayan seçmenlerin (yani ne Demokrat ne Cumhuriyetçi) sayısı yalnızca son 10 yılda yüzde 89 arttı ve Nevada seçmeninin yüzde 20’si seviyesine geldi. Bu partisiz seçmenler parti adayı belirlenirken oy kullanmasa da, seçmenin ana akım partilerden soğuduğunu ve Sanders gibi ‘yabancı’ adayları tercih ettiklerini gösteriyor.

‘BAŞKAN BERNIE SANDERS’ HAYALİ

Ülkenin geri kalanı gibi (Washinton’ın ve New Yok’un varlıklı banliyölerini ayrı tutacak olursak) Nevadalılar da büyük değişim istiyor. Ocak ayında Suffolk Üniversitesi’nin yaptığı ankete göre, Demokrat Parti adaylık yarışında oy verenlerin yüzde 58’i Ulusal Sağlık Sigortası politikasını destekliyor, yüzde 52’si üniversitelerin ücretsiz olması gerektiğini düşünüyor ve yüzde 61’i zenginlerden alınan vergi oranlarının artırılması gerektiğini düşünüyor. İşte ‘Başkan Bernie Sanders’ hayali bu yüzden bu insanlara güzel geliyor.

Orta Batı’da Trump’ın güçlü olduğuna şüphe yok fakat Nevada yeni bir işçi sınıfının söz sahibi olduğunu gösteriyor ve Bernie sayesinde güney eyaletleri bile şaşırtıcı sonuçlara gebe olabilir.

Yeni Düzen’i mümkün kılan şey, değişen seçmen olmuştur. Birinci kuşak Doğu Avrupalı seçmen ülkede ilk defa oy kullanmış, Roosevelt’i iktidara taşımıştı. Bernie’ye destek veren Latin Amerikalı seçmen de Amerika’ya sosyal demokrasiyi getiren kesim olabilir.

Bernie’nin düzen karşıtı cazibesi parti aidiyeti olmayan, genç, ilk defa oy kullanacak, emekçi göçmenlere de hitap ediyor. Bu ortaklık yalnızca Nevada seçimini kazanmakla da ilgili değildi; Bernie’yi başkan yapmakla ilgili...

Demokratlar kabul etse de etmese de, parti artık Bernie’nin Partisi.

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: Jacobin