Antalya’da son beş günde 6 kişinin cansız bedeni bulundu. Bölgedeki yurttaşlar yaşananlardan endişe duyuyor. Hak savunucuları şüpheli ölümlere ilişkin bir an önce detaylı inceleme ve araştırma yapılması gerektiğini söylüyor.

Beş günde 6 ölüm
Fotoğraf: DHA

İlayda KAYA

Toplumsal şiddet eğilimi derinleşirken "şüpheli" olarak nitelendirilen ölümlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu olayların son örneği Antalya’da yaşandı. Antalya’da son 5 günde 6 cansız beden bulundu. Kentin Aksu ilçesinde 5 yıldızlı bir otelin sahilinde erkek cesedi bulundu. Öte yandan geçen çarşamba günü Antalya’nın Alanya ve Manavgat sahillerinde 10 yaşındaki belden yukarısı olmayan bir kız çocuğu ve bir yetişkin cesedinin bulunmasının ardından dün de Manavgat’ta 2, Serik’te 1 kadın cesedi bulundu. Serik’in Kadriye Mahallesi’nde bulunan kadın cesedinin, Antalya’da 13 gün önce kaybolan 18 yaşındaki Merve Şevval Elmas’a ait olma ihtimali üzerine, İstanbul’da yaşayan ailesi DNA örneği alınması için Antalya’ya gitti.

VALİLİKTEN AÇIKLAMA

Son günlerde Antalya sahillerinde karaya vuran cesetlerin, bir göçmen teknesinin batmasından kaynaklanmış olabileceği iddiası üzerinde durulurken yöre halkı ise cinayetten şüphelendiğini söyledi. Antalya Valiliği ise 6 cesetten birinin kimliğinin belirlendiğini kaydederek ‘‘Bir teknenin batması sonucu cansız bedenlerin akıntı sebebiyle ilimizin kıyı hatlarına sürüklenebileceği ihtimali değerlendirilmektedir. Nihai sonuç adli tıp incelemesi sonucu ortaya çıkacaktır’’ denildi.

∗∗

İNTİHAR SÜSÜ DE OLABİLİR

Son 1 senede en az 253 kadın, 80’den fazla çocuk; son 1 haftada ise 2 kadın, 3 çocuk şüpheli şekilde öldü. Öte yandan kayıp çocuk sayısı ise gün geçtikçe geçtikçe artmaya başladı.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, BirGün’e yaptığı açıklamada, artan şüpheli ölümlere dikkat çekti. Kentte artan gericiliğe ve tarikatlaşma iddialarına vurgu yapan Tozbey, ölümlere ilişkin şunları söyledi: “Şüpheli kadın ölümlerinden sonra, şüpheli çocuk ölümleri kavramları hayatımıza girdi. Kadın ve çocuk, bu düzen değişmediği sürece maalesef daha fazla şiddete maruz kalacağı gibi; ‘şüpheli’ şiddette artacaktır. Çünkü düzen ve düzen yürütücüsü AKP iktidarı kadın ve çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak yerine, bu sorumluluğu üstlerine yüklemekte, yükün altında ezilenler ise gittikçe yoksullaşmakta ve patronlar için ucuz, eğitimsiz ve kolay sömürülen işçiler haline getirilmektedir.

Kolay sömürülen kadın ve çocuğun isyan etmemesinin en önemli yolu ise din afyonu yani gericileşmektir. Toplumun yaşam tarzı, gerici ve tarikatçı müdahaleler ile değiştiriliyor. Böylece kadın ve çocuk daha zayıf ve korunmasız oluyor. Devamında parçalanmış çocuk bedenleri, intihar süsü verilen cinayetler çokça karşımıza çıkıyor. Biz dernek olarak çözüm tarikatçılığa karşı örgütlenmek ve düzeni değiştirmek için mücadele etmeli ve boyun eğmemeliyiz.”

∗∗∗

RAPORA DİKKAT!

İnsan hakları savunucuları, şüpheli ölümlerin aydınlatılmasını isteyerek şu taleplerde bulundu:

• Polis ‘intihar’ diyerek rapor hazırlamamalı.

• Ölü bulunan kadının/erkeğin/çocuğun çevresindekilerden ifadeler alınmalı.

• Adli başvurusu kontrol edilmeli.

• Şüpheli pozisyonunda biri varsa ifade ve DNA örneği alınmalı.

• Süreç titizlikle yürütülmeli.