Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda merkez/taşra ayrımına son verilmesi ve gelir uzmanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi çağrısında bulunan BES, taleplerini açıkladı. Merkez/taşra ayrımına son verilmesi gerektiğini vurgulayan sendika, gelir uzmanlarının görev tanımı için de önerilerde bulundu.

Kaynak: Haber Merkezi
BES'ten çağrı: Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda merkez/taşra ayrımına son verilsin

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda merkez/taşra ayrımına son verilmesi için çağrı yaptı. BES Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında, gelir uzmanlarının mağduriyetlerinin de giderilmesi talep edildi. 

Kamusal hizmetin üretilmesinde liyakatin esas alınması için eylem ve etkinliklerini sürdüren BES, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda merkez/taşra ayrımına son verilmesi gerektiğine dikkat çekti. 

Gelirler Genel Müdürlüğü'nün 2005 yılında Maliye Bakanlığı’ndan ayrılarak özerk bağlı kuruluş olarak yeniden yapılandırıldığını anımsatan BES, yeniden yapılandırma ile gelir/giderin merkez/taşra olarak parçalı hale getirildiğini ve merkez birimlerinde görev yapan Devlet Gelir Uzmanlarıyla, taşrada görev yapan gelir uzmanları arasındaki ücret farkının mağduriyete yol açtığını vurguladı, gelir uzmanlarının yaşadıkları mağduriyetin ortadan kaldırılması için yapılması gerekenleri sıraladı. 

Genel Sekreter Aziz Özkan tarafından yapılamn açıklşamada, şu ifade ve talepler yer aldı. 

"Yıllardır bir taraftan iktidarı bizleri yoksullaştıran emek karşıtı politikalarına karşı mücadele ederken, diğer taraftan kamusal hizmetin üretilmesinde liyakatin esas alınması için eylem ve etkinlikler yaparak kamuoyunda farkındalık oluşturmaya, liyakatsizliğin kamusal alanda yarattığı haksızlıkları teşhir etmeye devam ediyoruz.

Hepinizin yakından takip ettiği gibi kamusal hizmetleri yürütülmesinde liyakat ve kariyer ilişkisini ortadan kaldıran mülakat haksızlığın yetmezmiş gibi, kamusal unvan ve görevlere açıktan atama, birden fazla görevin belli kişiler marifetiyle vekâleten yürütülmesi sıkça başvurulan liyakat kariyer ilişkisini ortadan kaldıran yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Burada bir hususun altını çizmekte fayda görüyoruz; kamusal hizmete ilk işe giriş sınavları dahil olmak üzere görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında uygulanan mülakatın kaldırılması için seçim öncesinde söz verildiği halde halen bir düzenleme yapılmaması ve iktidarın ağırdan almasını, yan çizmesini bir tarafa not ediyoruz.

Bilindiği gibi 2005 yılında IMF’nin zorlamasıyla çıkarılan 5345 sayılı kanunla Gelirler Genel Müdürlüğü Maliye Bakanlığı’ndan ayrılarak özerk bağlı kuruluş olarak yeniden yapılandırılmıştır. Yeniden yapılandırılma ile bir taraftan vergilendirmeyi, vergi incelemelerini siyasetin etkisinden kurtarmak amaçlanırken diğer taraftan vergi incelemelerini yaygınlaştırarak gelir kaybının önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Yine bu yeniden yapılandırma ile birlikte, daha önce sınırlı sayıda istihdam edilen Gelir Uzmanlığının unvanının Gelir idaresi Başkanlığında temel istihdam biçimi olarak belirlendiği ve bu unvanın kariyer meslek olarak ihdas edileceği belirtilmiştir. Bizler sendika olarak bu yeniden yapılandırmanın mevcut haliyle sorunlu olduğunu, Maliye Bakanlığı’nın bütünlüklü bir şekilde ele alınması gerektiğini ve bu bütünlük içinde ayrı bir işkolu olarak mali hizmetler sınıfı olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini belirterek uzun süreli iş bırakma eylemleri gerçekleştirdik. Bizim taleplerimiz görmezden gelinerek IMF’den kredi almak üzere yapılan yapılandırma sonucunda kurumda benzer hizmetler üretmesine rağmen farklı ücret skalalarına tabi farklı unvanlar oluşturularak kurum çok parçalı hale getirilmiştir. Diğer bir deyişle atılan taş, ürkütülen kurbağaya değmemiştir.

"GELİR UZMANLARI MAĞDUR EDİLİYOR"

Maliye Bakanlığı yeniden yapılandırma ile gelir/gider, merkez/taşra olarak parçalı hale getirilmiştir. Merkez birimlerinde görev yapan Devlet Gelir Uzmanlarıyla, taşrada görev yapan Gelir uzmanları arasındaki ücret farkı, Devlet Gelir uzmanları lehine sürekli artarken, Gelir uzmanları mağdur edilmeye devam edilmektedir. Bunun es son örneği 01.12.2023 tarihinde TBMM’de komisyondan geçen ve bu hafta Meclis Genel Kuruluna gelmesi beklenen Torba Yasanın 50. Maddesinin 2. Fıkrasında yapılan düzenlemeyle “5 yılını tamamlayan Devlet Gelir Uzmanlarına müdürlük hakkının getirilmesidir. 

Yukarıda bahsi geçen düzenlemenin yasalaşmasını bırakın, böyle bir fikrin ortaya çıkması bile iktidarın hukuk normlarından ne kadar uzaklaştığının açık kanıtı olarak tarihe geçecek niteliktedir. Keza bilindiği gibi devlet memurlarının çalışma esasını düzenleyen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 3. maddesinde sınıflandırma, kariyer, liyakat olmak üzere üç temel ilke belirlenmiştir. Kanunun 3/C maddesinde liyakat; 'kamu hizmetleri görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini liyakat sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla uygulanmasında Devlet memurlarını güvenliğe sahip kılmaktır' şeklinde tanımlanmıştır.

Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin en iyi biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla gerekli önlemleri almak, kamu yararı ve hizmetin gereklerini gözeterek hareket etmek, idare hukukunun ilkelerindendir.

"HAK VE HUKUKA UYGUN İŞLEM TESİS EDİLMELİ"

Bu sebepledir ki, hizmetin bilgi ve deneyim yönünden yetişmiş personel istihdam edilerek gördürülmesi, personelin ehliyet ve başarısının tespiti amacıyla meslek içindeki ilerleme ve yükselmelerinde idarelerin adil, objektif, hakkaniyete ve hukuka uygun işlem tesis etmesi esastır.

Liyakati belirlemede nesnel ölçütlere yer vermek, idareye eşit durumda olanlar arasında liyakatli olanı seçme olanağı tanımasına karşın, ilgili düzenlemede Devlet Gelir Uzmanlarına meslekte 5 yılını tamamlamak koşuluyla sınavsız olarak Müdür kadrosuna atanması düzenlemesi yukarıda açıklanan hususlar sebebiyle kariyer ve liyakat ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.

"KURUMDA KARİYER YAPMAK İMKANSIZ HALE GETİRİLİYOR"

Böyle bir düzenleme ile neyin amaçlandığı açıktır. Böyle bir düzenlemenin yasalaşması durumunda yukarıda genişçe yer verilen 657 sayılı Devlet memurları Kanunun kariyer ve liyakat esası ortadan kalkacaktır. Daha açık bir ifadeyle mesleğe bin bir emekle giren Gelir Uzmanlarının kariyer yapmaları fiilen imkansız hale gelecek, kendi sınıfları içinde yükselmelerinin önü kapanacaktır.

Buradan bir kez daha altını kalın çizgilerle çizerek belirtmekte fayda görüyoruz. Gelir Uzmanlığı unvanı daha başlangıçta Kariyer Meslek olarak ihdas edilmiş ve mesleğe ilk girenler Vergi Denetmenleri ile aynı yazılı sınavlara girdikleri halde, haksız mülakat sonuçlarına göre Gelir Uzmanlığı unvanına atanmışlardır. Devamında 2011 yılında çıkarılan ve mali hükümleri Anayasa Mahkemesi’nce İptal edilen 666 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile Gelir Uzmanlarının yaşadıkları mağduriyet daha da ağırlaşmıştır. Bütün bu haksızlık ve hukuksuzluklar yetmezmiş gibi, bahsi geçen bu düzenlemeyle kurumda kariyer yapma imkânları da imkânsız hale getirilmektedir.

Buradan sizlerin aracılığıyla bir kez daha bu haksız ve hukuksuz düzenlemeyi yapanlara sesleniyoruz. Gelir İdaresi Başkanlığında çalışma barışını daha da derinlettirecek bu düzenlemeden derhal vazgeçin ve mesleğe bin bir zorlukla giren Gelir Uzmanlarının yaşadıkları mağduriyeti ortadan kaldırmak için;

• Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda Merkez/Taşra ayrımına son verin.

• Gelir Uzmanlığının görev tanımını yaparak, kariyer meslek olarak tanımlayın.

• Gelir Uzmanlarına inceleme yetkisinin verilmesi için yasal düzenlemeleri yapın.

Son söz olarak bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrada sürecin yakın takipçisi olacağımızı, yaşanan hukuksuzluğun devamında ısrar edilmesi durumunda hukuki girişimlerin yanında iş yerlerimizden başlayan fiili ve meşru direnişi örgütleyeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyoruz."