‘Bi şey yapmak’ için sandığa

Işıl ÇALIŞKAN

Anadolu rock grubu Moğollar, 28 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle ABD turnesini sonbahara ertelemesi ile gündeme geldi.

Grup, 24 Mayıs-7 Haziran tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan ABD turnesini ‘oy kullanmama sorumluluğunu göze alamadık’ diyerek ertelediklerini açıklaması üzerine sağduyulu tavırları nedeniyle sosyal medyada paylaşımlarla takdir topladı. 

Gerek şarkıları gerek söylemleriyle topluma doğruyu göstermeyi misyon edinmiş grubun vokalisti Cahit Berkay ile seçime giderken oy kullanmanın önemini ve seçim sürecindeki gelişmeleri konuştuk. 

Amerika turnenizi seçim nedeniyle ertelediğinizi duyurdunuz. 
Evet, biz herkese “İlla ki oyunuzu kullanın” diyorduk. Aksi takdirde ülkenin geleceğinin iyi olmayacağı yönünde mesajlar paylaşıyorduk. Bunları söylerken ikinci turda ülkede olmayışımızı vicdanen kendimize yediremedik. Bu organizasyonu yapan arkadaşlarla konuştuğumuzda iade edilmeyecek biletler olmadığını öğrendik. Konser salonlarının hepsi aldıkları biletlerin iadesini yapmışlar. Onlar da bize hak verdiler ve biz de rahatladık.

Siz topluma gerek şarkılarınızla gerek söylemlerinizle doğruyu göstermeyi misyon edinmiş bir grupsunuz. Sanatçıların toplumları etkileme gücüne dair neler söylersiniz?
Tabii ki bizim örnek olmamız gerekiyor. Haktan, hukuktan, doğruluktan hiç taviz vermemeyi misyon edinmiş bir yaşam çizgimiz var. Şarkılarımızda da birçok insanın sesi oluyoruz. Buradan yola çıksak bile bu iptalin şart olduğunu düşündük.

İlk turun ardından umutsuzluğa kapılan bir kitle oluştu. Oy vermek neden önemli?
Biz 90’lı yılların ortasında ‘‘Bi Şey Yapmalı’’ diye bir şarkı yaptık. Bu şarkı günümüzde de ilerici, sol, demokrat siyasal partilerin seçimlerde kullandığı bir şarkı. ‘‘Bi Şey Yapmalı’’ çalıyoruz. “Abi ne yapmalı?” diyorsunuz. Senin demokratik hakların var. Seçimde tepkini göstermek üzere bir oy hakkın var. O tepkini oyunu verirken kullanacaksın. Ne mi yapmalı? Şimdi tam sırası, oy vereceksin kardeşim! Bizi dinleyen kitlenin çoğunluğu da gençler, sağ olsunlar. Onların geleceği için. Biz geldik, gidiyoruz. Ama benim kızım var, torunum var, ülkede bir yığın genç var. Onları kendi evlatlarımdan ayırmıyorum. Hepsini beraber tutuyorum. Bugün gençler yurt dışına gitmeye çalışıyor. Neden? Çünkü kendisine bir gelecek göremiyor. Zaten çocukların büyük bir kısmı hayalini kurduğu mesleğin eğitimini alamıyor. Eğitimini alsa da sonrasında iş bulamıyor. Gençlerin kendi geleceğini düşünerek mutlaka sandığa gitmelerini öneriyorum. “Beni ilgilendirmez. Bana hiçbir şey olmaz” diyen büyük bir kesim de var. Sandığa gitmemek büyük bir bencillik. Sen bu ülkenin vatandaşısın, senin görevin bu. Ülkenin geleceğiyle ilgili bir mesuliyetin olmalı. Yapman gereken de sandığa gidip oy vermek. 

PAZARLIK MESELESİ OLMASI AHLAKİ DEĞİL

Sinan Oğan seçimde Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu kararı? 
Ondan da bu beklenirdi. Ekonomi olağanüstü sinyaller veriyor. Ülkenin Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar borcu var. Bunu görmemezlikten gelmek akıl alır gibi değil. Kim bilir kendine ne kopardı oradan. Bunu bir pazarlık meselesi yapmasını hiç ahlaki bulmuyorum. 

Siyasetçiler kendi çıkarlarının peşindeyken ülke elden gidiyor. 
Hepsini açıklayan bir cümle bu. Ülkenin elden gitmemesi için son şansımız. Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilmezse bir daha böyle bir şans zor gelir. Araplar bizim adımıza ne kadar oy kullanıyor acaba! Çok acı bir şey bu. Ülkeyle hiç alakası olmayan insanlar ülkenin kaderiyle oynuyor. Onlar yaşamıyor ki, burada biz yaşıyoruz. 

Şu anda mecliste tarihinde hiç olmadığı kadar yobaz ve muhafazakar bir topluluk var. “Kimsesiz kadınları sahiplendireceğiz” gibi açıklamaları var. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Olabileceklerin sinyalleri bu. Zaten kadın cinayetleri had safhada. İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdılar. Neden? Çünkü tarikatlar, bağnaz dinciler istedi. Dayak atmayı bile hak sayan bir zihniyet! 21’inci yüzyılda yaşadıklarımıza bakın, geri geri Ortaçağ’a doğru gidiyoruz. 

Umut var mı peki?
Tabii ki var. Kazanacağız umutluyum. Bazı basireti bağlanmış insanlar var, onlar da sandığa gitsinler. Gelecekte var olmayı, insanca yaşamayı istiyorsan gidip oy vereceksin. Bu kadar basit. 

Günümüzde yaşananları anlatan en iyi Moğollar şarkısı hangisi sizce?
‘‘Dinleyiverin Gari.’’ Taşlama türünde bir şarkıdır bu. Çiller zamanında enflasyon almış başını yürümüştü ve İSKİ skandalı olmuşu. Korkunç bir yolsuzluk dönemiydi. Şarkıyı daha 1993 senesinde yapmıştık, geldik 2023’e o şarkı hâlâ en popüler şarkımız. Herkes sözlerin altına denden koyuyor. Geçen gün dedim ki “Ben bu şarkıyı çalmaktan bıktım seçimi kazanalım da bir daha bunu çalmayacağım.”

***

Ülke aile şirketi olmuş

Siz Cumhurbaşkanı olsaydınız ilk neyi değiştirirdiniz?
İlk önce ülkede kaybolan adaleti geri getirirdim. Hak, hukuk? adalet düzelmediği sürece hiçbir şey olmaz. Sen yabancı yatırımcıyı destekliyorsun, kendi yatırımcın açıkta. Dövizi baskılıyorlar ama nereye kadar? Kılıçdaroğlu kazanırsa o güven duygusu geri gelecek.

Sihirli değnek gibi her şey bir anda düzelmeyecek ama düzelme umudu doğacak. En azından ortalıkta at koşturamayacaklar. Eğitimin durumu belli. Tarikatlar her tarafı sarmış, bakanlıklarda onların sözü geçiyor. Bizim bir tek sandıkta sözümüz geçiyor. Ondan sonra liyakat dediğimiz şey devreye girecek. Bu çok önemli. Yok amcaoğlu, yok yengenin eltisi derken ülke aile şirketi oldu. Kızılay’da da örneğini gördük. AFAD’ın başındaki Cumhurbaşkanı’nın ağzına bakıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kızılay bir hayır kurumudur.

AFAD da acil durumda otomatik olarak devreye girmesi gereken bir kurumdur. Yazık değil mi ya? Emir bekliyor. Kaç bin kişi öldü? O çürük binalara izin verenlerin hesabını kim soracak? Bu seçimde o liyakat sahibi insanlar gelince hakkı, hukuğu, adaleti ideal şekilde çalışır hale getirmedikçe bunların hesabı da sorulamaz.