Joe Biden ayağının tozuyla dış politikada hızlı adımlar atıyor, eski başkan Donald Trump’ın kararlarını tersine çeviriyor. Çin’le gerilimli ilişkiyi sürdüren Biden, İran’la nükleer anlaşmaya geri dönmek istiyor. İsrail’e tanınan imtiyazları korurken Suudi Arabistan ve BAE’ye Trump emriyle verilen silah satışı kararlarını askıya alıyor. Biden, Libya’da petrol üretimini de önemsiyor ve Rusya’yla şimdilik ılımlı bir politika yürütüyor.

Biden, dış politikada hızlı ancak tartışmalı kararlar alıyor: Taşları yerinden oynatıyor

DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de 20 Ocak’tan beri başkanlık koltuğunda oturan Joe Biden ilk iş olarak Donald Trump’ın kararnamelerini iptal ederken dış politikadan da Trump’ın izlerini ivedilikle siliyor. Biden göreve gelir gelmez Rusya’yla nükleer silahların azaltılmasıyla ilgili uzlaşırken Çin’e yönelik ise daha belirsiz ve kuşkucu bir tutum sergiliyor. Beyaz Saray’ın yeni sözcüsü Jen Psaki, önceki gün yaptığı basın toplantısında “Covid-19’un Çin’de ortaya çıkışına dair derinlemesine araştırma yapmak zorundayız” mesajı verdi.

Psaki, Çin’e nasıl bir soruşturma yürüteceğinin sorulması üzerine “Çin’deki bazı kaynaklardan yanlış bilgiler yayıldığını gördük ve bu durum bizim için endişe kaynağıdır” yanıtı verdi. Çinli teknoloji şirketi Huawei hakkında da olumsuz ifadeler kullanan Psaki, “Huawei dahil güvenilmeyen sağlayıcıların ürettiği telekomünikasyon ürünleri ABD için güvenlik tehdididir” diyerek Pekin ve Washington arasında bir süre daha suların durulmayacağını gösterdi. Ayrıca, Çin’e karşı “saldırgan tutum” olması gerektiğini savunan Avril Haines de Ulusal İstihbarat Direktörlüğü görevini yürütüyor.

SİLAH SATIŞI ASKIDA

Biden’ın Ortadoğu ülkelerine yönelik ilk hamlesi de Trump’ın İsrail’le normalleşmesini istediği Suudi Arabistan’a silah satışını askıya alması oldu. İsrail’le anlaşmaya varan Birleşik Arap Emirlikleri’ne F-35 satışını da durduran Biden, İran’la ise nükleer anlaşmaya geri dönmek istiyor. Biden’ın ekibi “İran yeniden anlaşmaya uymayı kabul ederse biz de anlaşmaya geri döneceğiz” mesajı verirken İran yönetimi de bu mesajları olumlu karşıladığını ve müzakerelere açık olduğunu belirtiyor. Tahran’la yeni bir nükleer anlaşma süreci beklenirken Washington’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanınması gibi imtiyazlarda bir değişikliğe gitmediği görülüyor. Times of Israel’de dün yayımlanan “Netanyahu, İran’la ilgili Biden ile çatışmadan kaçınıyor” başlıklı haberde, “İsrailli yetkililer, Netanyahu’nun Biden’la uzun süredir olan bağlarının, nükleer anlaşmaya yönelik dürüst yaklaşımının anlaşmazlıkları yumuşatacağını söyledi” denildi. Tel Aviv’in Washington’la ters düşmek istemediğinin vurgulanması dikkat çekiyor.

PETROLE MÜDAHALE

Libya’daki petrol üretimi de Biden’ı yakından ilgilendiriyor. General Halife Hafter’e bağlı Petrol Tesisleri Muhafızları’nın, İhvancı Feyyaz es Serrac’a bağlı Maliye Bakanı Farac Bumtari’nin maaş ikramiyelerini askıya alması üzerine ez Zaviye rafinerisini kapatmakla tehdit etmesini Washington endişeyle karşıladı. ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, Serrac’a bağlı Petrol Kuruluşu Başkanı Mustafa Sanaullah ile önde gelen petrol firması Briga Petrol Pazarlama’nın üst düzey yetkilileriyle görüşerek petrol üretiminin devam etmesi için “ne gerekiyorsa onu yapmalarını” telkin etti. Norland, ayrıca ülkedeki paralı askerlerin geri çekilmesi yönündeki kararın da takipçisi olduklarını belirterek Serrac’a bağlı yetkililere Washington’ın mesajını iletti.

***

SUUDİLERE BALANS AYARI İRAN’LA ANLAŞMA İÇİN Mİ?

Biden’ın gözde ismi Antony Blinken, Dışişleri Bakanı olarak yemin eder etmez NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le “NATO’nun güçlendirilmesi” temelli bir görüşme yaptı. İngiltere, Almanya ve Fransa dışişleri bakanlarıyla da görüşme gerçekleştiren Blinken, bu isimlere de “NATO ittifakının önemini dile getirdiği” kamuoyuna yansıdı. Blinken’ın bir diğer dikkat çeken tutumu Yemen’deki Husilere yönelik oldu. Trump’ın görevi bırakmasına günler kala Yemen’deki Husiler’i “terör örgütü” listesine dahil etmesi kararının gözden geçirileceğini söyleyen Blinken, Suudi Arabistan yönetiminin de Yemen’de “İnsani kriz yarattığını” söyledi. Bu söylemin, Husileri destekleyen İran’la ilişkilerin iyileştirilmesi için açık bir kart olabileceği kamuoyunda konuşulurken Blinken’ın bir sonraki adımının ise S-400 satın alımları nedeniyle yaptırım istediği Türkiye’ye yönelik olabileceği belirtiliyor.

SİCİLİ BOZUK ESKİ BAKAN İKLİM SAVUNUCUSU OLDU

Washington’dan dünya ülkelerini iklim krizine adapte etmeye yönelik adımlar geliyor. Ancak başta Libya ve Suriye’de işlenen savaş suçları dahil olmak üzere bozuk bir sicile sahip eski dışişleri bakanı John Kerry, bu kez İklim Değişikliği Özel Temsilcisi olarak siyaset sahnesine geri döndü ve kasım ayında İskoçya’da yapılacak BM İklim Zirvesi’nin ülkeler için “son şans” olduğunu belirten açıklamalar yaptı. Paris İklim Anlaşması için verdiği çabayı anımsatan Kerry, “Dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 90’ı ABD sınırları dışından kaynaklandığı için Paris Anlaşması tek başına yeterli değil. Emisyonu sıfıra indirsek bile sorun çözülmüyor. Bilimin bize söylediklerini yapmamız için dokuz yılımız kaldı” ifadelerini kullandı.