Rusya’ya uygulanan yaptırımların üzerine bir de Körfez ülkeleriyle yaşadığı anlaşmazlık eklenen Washington, rotasını Venezuela’ya çevirdi. 2019’dan bu yana Karakas’a uyguladığı ambargoyu kaldırarak ticarete başladı.

Biden dümeni Karakas’a kırdı
ABD Devlet Başkanı Biden ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman. (Fotoğraf: AA)

Dış Haberler

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya başlattığı saldırı sonrası uluslararası siyasette taşlar yerinden oynadı. Rusya’ya uygulanan ambargolar küresel enerji krizine yol açerken Körfez Arap ülkeleriyle ABD arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle Washington, buradan da aradığını bulamadı. Günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararı alan OPEC+’ten bu durumun sürdürüleceği sinyalleri yakılınca ABD, rotayı ‘düşman’ ülkeye çevirdi. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, muhalefet ile Meksika’da yeniden başlayan diyalog görüşmelerinin ülkesi adına "yeni bir sayfa açtığını" duyurur duyurmaz, ABD hamlesini yaptı. Petrol arayışı içindeki Biden yönetimi varılan anlaşmalara yanıt olarak bu ülkeye 2019’dan bu yana uyguladığı petrol yaptırımlarını hafifletmeyi kabul ettiğini bildirdi.

Bakanlık, Amerikan enerji şirketi Chevron’a Venezuela’da 6 ay boyunca petrol çıkarma ve petrol ürünleri üretme, ayrıca bu ürünleri ABD pazarına tedarik etme izni veren lisans sağladı.

Açıklamada, “Bu önlem, ABD’nin Venezuela halkının zor durumunu hafifleten ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini destekleyen somut adımlara göre yaptırımların noktasal olarak hafifletilmesine yönelik uzun vadeli politikasını yansıtıyor” ifadelerine yer verildi.

Aynı zamanda Beyaz Saray’dan üst düzey bir yetkili, Washington’un Venezuela’ya yönelik yaptırımları hem daha da hafifletme, hem de sıkılaştırma hakkını saklı tuttuğunu açıkladı.

ALAKASI YOKMUŞ

Konu hakkında ismini açıklamadan gazetecilere bilgi veren üst düzey ABD’li bir yetkili de yaptırımların hafifletilmesinin yönetimin Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel enerji üretimini artırma çabalarıyla bağlantılı olmadığını ve küresel enerji fiyatlarını etkilemesinin beklenmediğini kaydetti.

***

NE OLMUŞTU?

Riyad-Washington hattındaki enerji anlaşmazlığı, petrol ihracatçısı ülkelerin oluşturduğu OPEC+ grubunun arzda kesintiye gitme kararı ile pekişti. Avusturya’nın başkenti Viyana’da, 5 Ekim’de bir araya gelen Suudi Arabistan liderliğindeki 13 üyeli OPEC ile Rusya önderliğindeki OPEC dışı petrol üreticisi 10 ülkenin enerji ve petrol bakanları, günlük petrol üretimini kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı. Hali hazırdaki enerji krizini derinden etkileyecek bu kararın ardından Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, 11 Ekim’de ABD Başkanı Joe Biden’ın, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise ülkesinin ABD ile stratejik ilişkilere sahip olduğunu ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik nedenlerle alındığını ifade etmişti.

OPEC+ kararının siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Rusya’ya destek anlamına geldiğine ilişkin yorumlar yapılmış ve eleştirilerden en büyük payı örgütün önde gelen ortağı durumundaki Suudi Arabistan almıştı.

***

IRAK: OPEC + GÜNDE 43 MİLYON VARİL ÜRETİYOR, BUNUN YÜZDE 11’İ BİZİM

Irak’ın yarı resmi El-Irakiyye televizyon kanalına açıklamalarda bulunan SOMO Genel Müdür Yardımcısı, OPEC’in Irak temsilcisi Saadun Muhsin, OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Bu kararın küresel piyasaların dengelenmesinde önemli rol oynadığını aktaran Muhsin, petrol üretiminde azaltma kararının tüm ülkeleri üretim miktarlarına göre değişen oranlarda kapsadığını söyledi.

Kararın Irak’ın petrol ihracatını etkilemediğini, bunun yerine yerli üretimde azalmaya neden olduğunu aktaran Muhsin, "OPEC+ grubu günde 43 milyon varil üretiyor ve bu üretimin yüzde 11’i Irak’a ait. Dolayısıyla üretimi iki milyon varil azaltma kararıyla Irak’ın üretimi de aynı oranda düşmüş oluyor" ifadelerini kullandı.

OPEC+ grubunun 3 ve 4 Aralık’ta yapacağı toplantıya işaret eden Muhsin, "Mevcut kararın sürdürülmesine, yeni bir azaltma yapılmasına veya üretilen miktarların artırılmasına ilişkin gelecekte verilecek karar, piyasa durumunu dikkate alacak ve bir denge yaratmayı amaçlayacaktır" diye konuştu.

***

SOLA KARŞI AMBARGO

ABD, solcu lider Hugo Chavez’in işbaşına geldiği 2000’li yılların başından bu yana Güney Amerika’nın enerji/petrol zengini ülkesi Venezuela’ya müdahale ediyor. Önce Chavez’i ardından da Nicolas Maduro’yu devirmeye çalışan Washington, sağcı muhalefet üzerinden ülkeyi kadroda ve istikrarsızlığa sürükledi. CIA destekli sağ muhalefet on yıllardır ülkede kaos çıkarıyor. Sağcı lider Guaido’nun korsan yönetimi İspanya ve Avrupa’nın pek çok ülkesi tarafından tanındı. ABD ve Batılı ülkelerce uygulanan ağır ekonomik ve siyasi yaptırımlar nedeniyle Venezuela zorlu günlerden geçiyor.