Bilgi Üniversitesi'ndeki araştırma görevlileri, 2020 yılında çıkan YÖK Kanunu uyarınca devlet üniversitelerindeki meslektaşlarıyla eşit ücret almak için 7 Mart’tan beri "Eşit işe eşit ücret" talebiyle kampüs içinde eylem yapıyor

Bilgi Üniversitesi'nde akademisyenler 12 gündür eylemde

HABER MERKEZİ

Vakıf üniversitelerinde çalışan akademik personellerin, devlet üniversitelerinde çalışan meslektaşlarından daha az ücret alamayacakları 2020 yılında kanunlaşmasına rağmen, birçok vakıf üniversitesi bu kanunu uygulamıyor. Kanunun belirmiş olduğu eşitleme kimi üniversiteler tarafından yapılmazken, kimilerinde brüt ücret üzerinden eşitleme yapılarak kanuna uyulduğu iddia edildi.

Bilgi Üniversitesi’nde “Eşit işe eşit ücret” talebiyle bir araya gelen araştırma görevlileri ise Bilgi Asistanlar Birliği’ni kurdu. Araştırma görevlileri, maaşlarının devlet üniversitelerindeki meslektaşlarıyla net üzerinden eşitlenmesini, devlet üniversitelerinde yapılan ocak zammının maaşlarına yansıtılmasını, devlet üniversitelerinde olduğu gibi senede iki kez ücret düzenlemesi yapılmasını, ücret kayıplarının geriye dönük tazminini, mali süreçlerin şeffaf şekilde yürütülmesini ve yan hakların net maaş hesabının dışında tutulmasını talep ediyor.

Bilgi Asistanlar Birliği tarafından yapılan açıklamada, “Devlette yılda iki kez zam yapılırken bizim senede bir düşük zam almamız; brüt maaşımıza uygulanan özel sektördeki vergilendirme kriteriyle yıl sonuna doğru maaşımızın ciddi oranda erimesi sebepleriyle de gün geçtikçe derinleşen bir eşitsizlik ortaya çıktı” denildi.

‘YAN HAKLARIMIZ ELİMİZDEN ALINACAKTI’

Gelişmelerin ardından, geçen ocak ayında bir araya gelen 105 araştırma görevlisinin, 17 Ocak 2022 tarihinde bir dilekçe ve imza metni ile Rektörlükle bir görüşme talep ettiği belirtilen açıklamada, “Rektörlükle yapılan görüşmede talepler kabul edilmedi. Talepler kabul edilmeyince ilk olarak 7 Mart’ta kampüste bir masa açan araştırma görevlileriyle 9 Mart tarihinde üniversite yönetimi acil bir görüşme talep etti. Sözcümüzün özellikle talep etmiş olmasına rağmen, bir kişiyle görüşmekte ısrarcı davranarak bir temsilci heyetiyle görüşmeyi reddetti. Bizler de buna karşılık olarak sözcümüzü yalnız bırakmamak ve yönetimin muhatabının sadece bir kişi olmadığını hatırlatmak için görüşme saatinde rektörlük önünde bir araya geldik. Görüşme sonunda, net maaşta eşitlenmeyeceğimiz, yılda iki zam içeren ancak bunun neye göre düzenleneceği belirtilmeyen, buna ek olarak yan haklarımızın elimizden alınacağı, nihai olarak hak kaybı anlamına gelecek bir sözleşmenin teklif edildiğini öğrendik. Bunun üzerine taleplerimizi elde edinceye kadar kampüste masamıza devam etmeye ve kamuoyuyla uğradığımız haksızlığı daha yoğun bir şekilde paylaşmaya karar verdik” ifadeleri kullanıldı.