Saros Körfezi’ndeki gazlaştırma terminali ve boru hattı projesi için ÇED olumlu kararı iptal edilmesine rağmen yeni bir süreç başlatılmadı. Salgına rağmen İnceleme Komisyonu toplantısı kararına yöre halkı tepki göstererek, “Saros’u kimseye bırakmayacağız” dedi

Bilirkişiler ve mahkeme kararları bakanlığa engel değil

GÖKAY BAŞCAN

Edirne’nin Saros Körfezi’ne yapılmasını planlanan FSRU Liman ve Boru Hattı Projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı, Edirne İdare Mahkemesi’nce iptal edilmesine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 6 Mayıs’ta İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı yapılmasına karar verdi. Bakanlığın kararına tepki gösteren yöre halkı “Hukukun arkasından dolanıyorlar. Mahkeme kararlarını ve bilirkişi raporlarını görmezden geliyorlar” dedi.

BİLİME VE HUKUKA 14 AYRI AYKIRILIK

Davada bilirkişi raporları doğrultusunda 14 ayrı bilime ve hukuka aykırılık tespit eden mahkeme, 7 Mart tarihinde ÇED olumlu kararını iptal etti.

HUKUKUN ARKASINDAN DOLANIYORTLAR

Konuya ilişkin BirGün’e konuşan Saros Gönüllüleri Dayanışması Sözcüsü Mürşide Çoban “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı illa bu projeyi yapmak istiyorsa, ÇED sürecini yeniden başlatması gerekiyordu. Biz ÇED iptal davasını kazandık. 2’nci ÇED süreci başlaması gerekiyor. Bu sefer mahkeme kararını uygulamamak için İDK, ÇED’i inceleyecek. 2009 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı, zora gelindiğinde çevrecilere dayatılan bir genelgeyle tekrar gündeme getirdiler konuyu. Ancak genelge açık, genelgede ÇED raporunda bir veya birkaç uygunsuz durum düzeltilebilir deniyor. Ama bizim davamızda 10 farklı disiplinden 10 bilirkişinin saptadığı 113 sayfada 14 ayrı uygunsuzluk hüküm altına alınmıştır” dedi.

BİR BUÇUK AYDA HANGİ SORUNU ÇÖZDÜNÜZ?

Saros’u bir kere kurtardık gerekirse bin kere kurtarırız diyen Çoban sözlerini şöyle sürdürdü “Bilirkişi raporu açıkça ÇED dosyasının bilimsellikten uzak hazırlandığını ortaya çıkarmıştır. Onlarca bilime ve hukuka aykırılık var.1 buçuk ayda Saros’a FSRU limanı yapılmasına uygun bir ÇED yazılabilmesi mümkün değil. Büyükşehirler arası ulaşım yasağı var, İDK'ya katılmak isteyecek davacılar arasında sokağa çıkma kısıtlısı olanlar var. Bu adalet mi? İnsanlığın can derdinde olduğu böyle bir zamand yasa ve mevzuatların arkasından dolanarak alınan bu kararı bizler hiçbir yere sığdıramıyoruz” ifadelerini kullandı.