Binada toplantı suçmuş!
Kobani davası HDP’liler tarafından protesto edilmişti. (Fotoğraf: Evrensel)

Haber Merkezi

HDP eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobani Davası’nın 20’nci duruşmasının 5’inci oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatların yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı.

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya getirilirken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler, duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşma, yerine kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi (DBB) eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın savunmasıyla devam etti.

Kobani dosyası ile birleştirilen Malatya dosyasında yer alan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) faaliyetlerine dair konuşan Kışanak, “Bu dosya ısmarlanmıştır ve bana tutuklanma gerekçesi yaratılmak için bir DTK senaryosu yazılmıştır. 2015 yılında hakkımdaki tüm soruşturmaların yürütüldüğü bir iddianameydi ama orada bir DTK faaliyeti yoktu. Benim DTK’yla bir ilgim olsaydı bunlar 2015’teki iddianamede yer alabilirdi. 2016’da yeniden tutuklanmamız emredildiği için FETÖ’nün çöplüğünde yeni bir arama tarama yapılarak iddia çıkarmaya ve yeni kumpaslar tertiplemeye giriştiler” diye konuştu.

“Benimle ilgili söylenen iddiaların tamamı DTK binasında yapılmış basın açıklamalarıdır” diyen Kışanak sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek suç DTK binasında basın açıklaması yapmaksa buna dair bir yasa tasarısı çıkarın. Saray’ın konferans salonunda mı yapalım? Sivil platformlardan neden bu kadar korkuluyor? 2012’de bir basın toplantısı yapmışız. Demirtaş konuşmuş ben ise yanında konuşmamışım. ‘Demirtaş’ın yanında oturup ona destek verdiğiniz değerlendirilmiştir’ denilmiş. Nedir suç olan? Bu nasıl bir hukuk faciası? Bizim yasadışı örgüt faaliyetleri yaptığımız izlenimi yaratılmaya çalışılıyor.”