İzmir’de KESK’in çağrısıyla krize, yoksullaşmaya, işsizliğe, güvencesizliğe karşı bir araya gelen binlerce işçi ve emekçi, “Borçlu değil, alacaklıyız. Krizin faturasını ödemeyeceğiz!” dedi

Binlerce işçi ve emekçi İzmir'den haykırdı: Borçlu değil alacaklıyız!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) çağrısıyla İzmir’de ‘Yoksullaşmaya, İşsizliğe, Güvencesizliğe Karşı’ bölge mitingi düzenlendi. Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleştirilen mitinge, KESK ve bağlı sendikaların yanı sıra DİSK’e bağlı sendikalar, HAZİRAN, CHP, HDP, EMEP ve Halkevleri’nin de aralarında olduğu siyasi örgütler ve demokratik kitle örgütlerinden temsilciler katıldı.


Soğuk ve yağmurlu havaya karşın Muğla, Aydın, Manisa, Denizli, Balıkesir, Uşak ve diğer çevre illerden emekçilerin de katıldığı miting için iki koldan miting alanına yürüyen kitle, sık sık “Savaşa değil emekçiye bütçe”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “KHK’lar gidecek biz kalacağız” sloganları attı. DİSK Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan ve direnişlerini sürdüren TARİŞ işçileri ile güvenlik soruşturması bahanesiyle Ege Üniversitesi’nden atılan işçiler de mitingdeydi.

KESK İzmir Şubeler Platformu adına açılış konuşmasını yapan Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı, “KESK bugün yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe karşı İzmir’den sesini yükseltiyor. Bu ses Samsun’da, Adana’da, Amed’de, İstanbul’da, Ankara’da gerçekleştirilecek bölge mitinglerimizde büyüyerek yankılanacak. Örgütlenerek, birleşerek, mücadele ederek bu haramilerin saltanatına son verecek bir halk seferberliğini birlikte yaratacağız. Payımıza düşeni, bize reva görüleni kabul etmiyoruz” dedi.

Fatura bize kesilmek isteniyor
Yazıcı’nın ardından söz alan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise şunları söyledi: “Siyasi iktidar ‘Kriz mriz yok, hepsi manipülasyon’ dese de resmi veriler bile ülkede yaşanan krizi teyit ediyor. Gittikçe derinleşen kriz faizden, ranttan, sömürüden beslenen yüzde 1’lik asalak takımının dışında kalan yüzde 99 olarak hepimizin yaşamını alt üst ediyor. Bu krizin faturası, bu düzenin mağduru olan yüzde 99’a kesilmek isteniyor. İşçilerin kıdem tazminatının fonla, kamu emekçilerinin iş güvencesinin son kırıntılarının esnek, performansa dayalı çalışmayla, kamusal emeklilik ve sosyal güvenlik hakkımızın ise üç yıl süreyle zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ile yok edilmesi hedefleniyor. Bizim bu düzene borcumuz yok. Tam tersine yıllardır hep kaybedenler olarak alacağımız var.”

Umut biziz
Sözlerini birlik çağrısıyla sonlandıran Gezen, “Emeğin birliği ve halkların kardeşliği için, bilimden yana ve aydınlık bir gelecek için umut biziz. Yeter ki kol kola, omuz omuza olalım. Yeter ki dünyanın en büyük ailesi olarak bizi bölmeyi, parçalamayı hedef alan oyunları boşa çıkaralım, birbirimize daha fazla kenetlenelim” ifadelerini kullandı.

***

TALEPLER

KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen, taleplerini şöyle sıraladı:

Elektrik, doğalgaz, toplu taşıma gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamların geri alınması, zam yapılmaması.
Tüm yükü emekçilerin sırtına yıkan vergi adaletsizliğine son verilmesi.

Kriz bahanesi ile yaşanan işten çıkarmalara, ücretsiz izinlere son verilmesi.

Rekor üstüne rekor kıran enflasyon karşısında başta asgari ücret olmak üzere ücretlerde-maaşlarda yaşanan erimenin telafi edilmesi.

Hem Yeni Ekonomi Programı’ndaki hem de Merkez Bankası’nın yenilediği enflasyon hedefleri ile hükmünü çoktan yitirdiği tescillenen toplu sözleşmenin derhal yenilenmesi.

Kamuya alımlarda eşitsizliği artıran, torpilin, kayırmanın, kadrolaşmanın önünü açan mülakat, sözlü sınav, güvenlik araştırması ve arşiv kaydı uygulamasına son verilmesi.

Emeğin haklarını yok eden KHK’lerin iptal edilmesi.

OHAL KHK’leri ile herhangi bir hukuki delil ve mahkeme kararı olmadan işinden ekmeğinden edilen tüm kamu emekçilerinin işine iade edilmesi.

Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesi.

Kadınların sürekli, güvenceli işlerde istihdam edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçe hakkının hayata geçirilmesi.

Herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanması.