Kongra-Gel Başkanı Zübeyir Aydar örgütünün bir aylık ''eylemsizlik'' karar

Kongra-Gel Başkanı Zübeyir Aydar örgütünün bir aylık ''eylemsizlik'' kararı, yazılı açıklamayla duyuruldu. Açıklamada, Başbakan Erdoğan’ın aydınlarla yaptığı görüşmeden sonra Diyarbakır’da verdiği mesajı ve bir grup aydının girişimleri ''Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl çözümü için olumlu bir hava'' olarak değerlendirildi. Demokratik kitle örgütleri ve aydınlar ise karara farklı tepkiler verdiler. Bir kısmı adımı olumlu bulurken, İHD ve Prof. Dr. Gençay Gürsoy açıklamayı yetersiz buldu. Kongra Gel’in açıklamasında şöyle denildi:

 Yaratılan olumlu havanın devamı için ''karşılıklı olarak güven arttırıcı adımlar'' atılması gerektiğine dikkat çekilirken ''çözüm sürecinin gelişmesine katkı sunmak amacıyla'' 20 Ağustos 2005 -20 Eylül 2005 tarihleri arasında silahlı güçlerini ''aktif savunmadan pasif savunma pozisyonuna'' çekildiği duyuruldu.

 Açıklamada, ''imha amaçlı operasyonlar karşısında zorunlu olarak kendini savunma dışında herhangi bir silahlı eylemin düzenlenmeyeceğ i''ni belirtti. Belçika Hükümeti, Türkiye'nin isteği üzerine Zübeyir Aydar'ınbası n açıklaması yapmasına izin vermedi. KONGRA-GEL’in 20 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında eylemsizlik kararı açıklamasına, siyasi parti ve aydınlardan farklı farklı değerlendirmeler geldi

 GÖRÜŞLER
 »Oral Çalışlar: Silah bıraktıklarını söylemelerini olumlu karşılıyoruz. Kanın durması ve şiddet eylemlerine son verilmesi açısından bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Ancak belli bir süreyle ve şartlı olarak silah bırakılması içinde bir tehditi de barındırıyor. Yani yeniden silaha başvurma tehdidi. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. İnsanların ölümü üzerinden siyaset yapılmasını onaylamak mümkün olamaz. Bu nedenle açıklamayı ihtiyatla karşılıyorum.

 »İHD Genel Başkanı Yusuf Alataş: Silah bırakma kararı olumlu olmakla birlikte yetersiz. Yetersiz çünkü öncelikle süre çok kısa. Bir ay gibi bir süre içinde ivedi olarak nasıl bir gelişme yaşanabilir. Bu işi çözmenin bir formülü yok. Kürt sorununun bugünden yarına çözülmesi beklenemez ancak önemli olan ortaya çıkan olumlu havanın devam etmesi ve hükümet nezdinde de söylenenlerden geri adım atılmamasıdır.

 »Prof. Dr. Gençay Gürsoy: Açıklama tam bir düşkırıklığı yarattı. Bu kimseyi tatmin edecek bir yaklaşım değil. Bizim imzacılar grubu olarak yapabileceğimiz bir şey yok. Bu konuda yapılabilecek en iyi yorum, her şeye rağmen kısa süreli de olsa ölümlerin durması yine de bir kazanımdır. Ama umut ediyoruz ki daha kalıcı bir barışın yolunu açabilecek gerçekçi, anlamlı bir eylemsizlik kararı çıkar.

 »DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Veli Büyükşahin: Son üç ay içinde yaşanan gelişmeleri, aydı nların girişimlerini, Başbakan Erdoğan’ın tavrını ve bu gelişmeler üzerine KONGRA GEL’in ateşkes ilan etmiş olmasını da çok önemsiyoruz. Ateşkes çatışmasızlık sürecinin önünü açacaktır. Bundan sonraki süreçte görev hükümete düşüyor. Bu bir ay içinde Kürt sorunun çözümü için yeni gelişmeler olur ve adımlar atılırsa KONGRA GEL süreci daha da derinleştirebilir. Bu süreci iyi değerlendirmek gerekiyor. KONGRA-GEL bir kapı aralamıştır. Aydınların buna sahip çıkması gerekiyor.

 »EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel: Hükümet artık ‘PKK terör örgütüdür’ benzeri yaklaşımlara son vermeli ve devlet olmanın sorumluluğ uyla hareket etmelidir. Şiddet eylemlerinin durduğu bu süreç bu şekilde değerlendirilirse çözülemeyecek sorun yoktur. Hükümetin Silahlı Kuvvetlerden ve Genelkurmay’dan bağımsız siyasi bir irade geliştirmesi gerekiyor.

 »ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu: Ateşkes ilanını bir ilk adım olarak olumlu buluyoruz. Ancak önemli olan, silahların bir daha konuşmayacağı kalıcı bir barış ortamının yaratılmasıdır. Bu noktada hükümete sorunu söz verdiği doğrultuda, demokrasinin gereği olarak ele alma konusunda çok önemli görevler düşüyor. Aynı zamanda Kürt çevrelerini de silahların susması ve konunun barışçıl olarak tartışılması için önemli ve çok acil görevler bekliyor. Yurttaş Girişimi’nin attığı adımın hem hükümet nezdinde hem de ateşkes ilan edilmesiyle sonuç verdiği görülüyor. Önümüzdeki günlerde de sürecin geliştirilmesi için Yurttaş Girişimi’ne önemli görevler düştüğü kanaatindeyim.