Bir derdimiz var!
Keyfi konser yasaklarına toplumun her kesiminden tepki büyük. İstanbul’dan Dersim’e düzenlenen konserlerde on binler yasaklara karşı bir kez daha sesini yükseltti: Bir derdimiz var, tutamıyoruz içimizde.
Sercan MERİÇ
Pandemide çok zor şartlarda ayakta durmaya çalıştı müzisyenler… İktidar etkinlikleri lebalep dolarken, konserler yasaklandı, müzisyenler dinleyicilerle buluşamadı, iktidar yaşam tarzına müdahale etmediğini savunsa da laik, seküler alana müdahale arşa vardı. 3 yılın ardından içimizi ısıtmaya başlayan güneşle beraber müzisyenler de sahneler için kolları sıvadı. Bu sefer de koca bir sektör yasaklarla mücadele etmeye başladı.
Metin-Kemal Kahraman, Melek Mosso, Aynur Doğan, Grup Gündoğarken, Apolas Lermi ve daha birçok sanatçı ve müzik grubu çeşitli sebeplerle engellendi. Valilikler, belediye başkanları, rektörler topyekun sanata karşı gerici dalganın taşıyıcısı oldu.
Ancak daha önce olduğu gibi müzik yine susmayacaktı. Zira, önceki gece Türkiye’nin birçok yerinde itirazın sesi yeniden yankılandı. Pandeminin ardından en görkemli konser İstanbul’da İnönü Stadyumu’nda gerçekleştirildi. Sahnede 25 yıldır müziğiyle, duruşuyla kalplere ve zihinlere kazınan Mor ve Ötesi vardı. Konsere giderken Dolmabahçe’nin ağaçlı yolundaki uzun sıralar şaşırtıcıydı.
35 BİN KİŞİ TEK SES
İlk şarkı dönemin ruhuna uygun, yaşamı savunmaya bir davet olarak değerlendirebileceğimiz ‘Uyan’dı. “Canım kardeşim, bak senin ellerinde hayatımız…” Uyanmaya başlayan, krizden ve adaletsizlikten bunalan, bunun yanı sıra kültürel açıdan da çorak bir memlekette yaşamaya zorlanan kitlelerin sesi 35 bin kişinin doldurduğu İnönü’de yankılanıyordu.
Grubun solisti Harun Tekin’in söylediği gibi, uzun süre sonra gerçekleşen bu buluşma ‘rüya gibiydi’. Grup kültleşmiş şarkılarını seslendirdikçe coşku artıyordu. Sahnedeki tiyatral gösteri, ışık şovları görülmeye değerdi. Kısa süre önce Siren albümünü yayınlayan grubun yeni şarkıları da dillere çoktan dolanmıştı. Tekin, albümde yer alan İstiklal’i seslendirmeden önce ilk toplumsal mesajı verdi: İstiklal bizim için geçmişte kalan hoş bir anı değil, daha güzel günlerin yaşanacağı kentin kalbi…
Sahnede Mor ve Ötesi olunca bu mesajların devamının geleceğini tahmin etmek zor değil. Nitekim çok sevilen ‘Ayıp Olmaz Mı?’ şarkısından önce garabet haline gelmiş yasaklara yönelik tepki dillendirildi. Tekin, bu dönemde hâlâ yasakları konuşmanın saçmalığına vurgu yaptı.
Kadınlara yönelik ayrımcılığa da tepki gösteren grup, adeta adaletsizliğin karnesini çıkarıyor, panzehrinin de böyle buluşmalar olduğunu gösteriyordu. Tekin’in dediği gibi “her şeyin zor göründüğü bu karanlık dönemde ne kadar çabalasalar da neşemizi çalamadıklarının” kanıtı önceki gece Beşiktaş’ta yaşanıyordu.
Konser sadece Mor ve Ötesi’nin şarkılarını söyleyerek verdiği bir dinletiyle sınırlı değildi. Duman da, Athena da, Melek Mosso da konserin ruhuna işlenmişti.
Konser bitmeye yakın artık eskisinden daha umutlu, daha neşeli ve daha direngendi izleyiciler. Kapanış da bu umudun sembollerinden Gezi Direnişi ile yapıldı. Bu umudu ve dayanışmayı vurgulayan son mesaj tüyleri diken diken ederken, gelecekte kurulacak o güzel ülke için inancı da pekiştirdi. Tekin, Gezi Davası’nda adaletsiz bir şekilde ceza verilen Mücella Yapıcı’ya, Çiğdem Mater’e, Tayfun Kahraman’a, Can Atalay’a selam göndermeyi ihmal etmedi. O selama 35 bin kişi de alkışlarla eşlik etti.
Bu görkemli konserde üst tribündekilere sesin gitmemesi de eleştirilerden birisi. Umarız organizatörler bu tarz kapsamlı konserler için gelecekte daha sağlıklı bir ses sistemi kurarlar. Ayrıca konserde içki satışının da olmaması, itiraz ettiğimiz yaşam tarzına dolaysız müdahaleyi gösteriyordu.
Stada kısa bir mesafede olan Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Aynur Doğan’ın, Dersim’de Fazıl Say ve Serenad Bağcan’ın da binlerce dinleyicinin karşısında olması tüm bu yasaklara karşı müzikle birlikte itiraz sesinin kısılmayacağını bir kez daha gösterdi. Mor ve Ötesi’nin o güzide şarkısından ilhamla söylemek gerekirse: Bir derdimiz var, tutamıyoruz içimizde…
Fazıl Say-Serenad Bağcan/Dersim (DHA)
Aynur Doğan/Harbiye Açık Hava Sahnesi
57 baro ise konser, tiyatro, festival gibi etkinliklerin yasaklanmasına ilişkin ‘Sanattan Korkmayın, Sanat Özgürleştirir’ başlığıyla ortak açıklama yayımladı. Barolar, "Sistematik bir hal alan bu çağ dışı kısıtlama ve yasakları kabul etmiyoruz" dedi.