Bir efsanenin yok oluşu

Fotoğraf: İsmail Taviş

Mehmet DERİN

1989-1990 sezonunda Türkiye 2’nci Futbol liginde şampiyon olarak bugünkü adıyla Süper Lig’e çıkan Ege’nin incisi efeler diyarı Aydınspor, 1990’larda Türk futbol tarihine geçmiş efsane bir kulübümüzdür. Süper Lig’e çıktığı ilk sezonunda, ligin devlerinden futbol tarihimizin efsane ismi Fenerbahçe’yi 6-1 gibi net bir skorla yenip lige muhteşem bir giriş yaparak rakiplerine gözdağı vermişti. Herkesin bu galibiyetin bir tesadüf olduğunu söylemeleriyle Aydınspor’un bu başarısına gölge düşürme çabaları zamanla boşa çıktı. Çünkü aynı sezon içinde Galatasaray da Aydınspor’dan nasibini 3-1 yenilerek almıştı. Buna rağmen bazı spor yazarları anlamsız yazılarına devam ediyorlardı. Bu da mı tesadüf kardeşim ama Aydın halkı ve Aydınsporlu futbolcular inançlarıyla başarıdan başarıya koşuyordu. Ta ki efsane Beşiktaş’ta mağlubiyeti yaşayana kadar. Bu defa başarının mimari Teknik Direktör Nejdet Zorluer işe el attı ‘Başarımızı gölgelemeyin. Çalışmamızın ürünüdür. Sizlerden bir şey istemiyoruz’ dedi. Birilerinin kalemle ihanetine rağmen, hepsi bir ağızdan efsaneyi alkışlamaya başladılar çünkü tesadüf olmayan bir başarıydı.


1990-1991 futbol sezonuna Aydınspor damga vurdu. Gelecek sezon için kollar sıvanmıştı, başarının tesadüf olmadığının ispatı şarttı. 1991-1992 futbol sezonunda efsane kaldığı yerden devam ediyordu. Yine ligin ilk maçı ve yine rakip Fenerbahçe’ydi. Bu defa herkesin intikam için Fenerbahçe’nin sahada olduğunu düşünmesine rağmen Aydınspor tarih yazmaya devam ediyordu ve skorbord 2-1’i gösteriyordu. Fenerbahçe sahadan boynu bükük ayrılmıştı. 91-92 futbol sezonu Aydınspor’un başarıdan başarıya koştuğu sezon olmuştu. Ligi çok iyi yerde bitirmelerine rağmen yıldızlaşan futbolcularını gelecek sezon için Fenerbahçe ve diğer kulüplere satmıştı. Kendi sonunu hazırlayan da kendisi oldu. 1992-1993 futbol sezonu Aydınspor için kâbus olacaktı ve satılan futbolcular olacakların habercisiydi sanki. Ligin başlamasıyla Aydınspor’da çatlak sesler yükselmeye başladı. Kötü gidişatın tek sorumlusu kulübün yanlış transfer politikaları olduğu düşünülüyordu. Sattığının yerine iyisini alamayan Aydınspor, sonuçlarına katlanmak zorunda kaldı. Altyapıdan da oyuncu yetiştirilemedi. Efsane bunları yapamadı zaten yapabileydi bugün amatör ligde mücadele etmezdi. Kısa dönem de olsa Türk futbolunun efsanesi olmuş bir kulüp Aydınspor’un sonunu yanlış yapılan transfer politikaları hazırladı.

Bugün Türk futbolunun gelişmesini engelleyen bu yanlışlar hâlâ devam ediyor. Maalesef altyapılardan oyuncu yetiştiremiyoruz. Bugün gelinen noktada Türk futbolunun hali de bunun bir eseridir. Bu eseri de en başta yaratan Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Yapılan yanlışların bedelini ödemeye devam ediyoruz. Efsanenin de yaptığı yanlışlar sonunu hazırladı ve 1992-1993 futbol sezonu küme düşmeyle beraber yok oluş hızlandı. Bu süreç ta ki efsane amatör kümeye düşünceye kadar devam etti. Maalesef kimse sahip çıkmadı ve kaderine terk edildi. Umarım Türk futbolu efsane Aydınspor’dan ders çıkarır ve sonu böyle olmaz. Başarı gelmesini istiyorsanız sabırlı olmak ve altyapılardan genç nesilleri yetiştirmek zorundasınız. Ayakta kalabilmek için yetiştirmek zorundasınız. Çünkü hazıra dağ dayanmaz, aynı Aydınspor’a dayanmadığı gibi. Umarım bugün kulüplerimiz bu yanlışlarını görürler. Görmezlerse, sonları kaçınılmaz olur ve yok oluşun son maçı onlar için oynanır.