Koruculuk dayatmasıyla karşı karşıya kalan Mecit Aydın’ın evini basan asker ve korucular, iddiaya göre, önce 5 bin Mark'ına el koydu, sonra da Aydın’ı asarak öldürdü. Ertesi gün aynı son, evin gelininin de başına geldi. Devletten maddi ve manevi tazminat isteyen Aydın Ailesi, AİHM’e başvuracak.
Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Gülveren köyünden Aydın ailesi de, savaşın mağduru olan binlerce aileden biri. Ailenin en büyük oğlu Faris Aydın, 1990’lı yıllarda yaşadıkları vahşeti, ANF’ye anlattı. Aydın’ın anlattıkları savaşın vahşetini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor,
‘YA KORUCU OLUN YA ÖLÜN’
Faris Aydın’ın anlattıklarına göre, Aydın ailesi, korucu olmaları için sürekli tehdit edildi. 26 Ağustos 1995’de evleri asker ve korucular tarafından basıldı. Asker ve korucular, baskın sırasında evde bulunan 65 yaşındaki Mecit Aydın'ın önce evdeki 5 bin Mark'ını aldı. Daha sonra Mecit Aydın'ı evin tavanına iple asarak öldürdüler. Olaydan bir gün sonra yine evi basan asker ve korucular, bu kez evin genç gelini Şaziye Aydın’ı aynı yöntemle öldürdü.
Aile, korucu olmamak için 1995’da geride 400 dönüm arazi ve 4 ev ile kayıp kızlarını bırakarak Isparta'ya göç etti. Aile, inşaatlarda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışırken, 2005’de çıkartılan 5233 Sayılı yasadan yaralanmak için Mardin Valiliği’ne başvuruda bulundu.
Başvuru formunda yaşadığı vahşeti anlatan Faris Aydın şöyle dedi: “1995 yılında hem korucular hem de askerler tarafından sıkça korucu olmamız için bizi tehdit ediyorlardı. Bir akşam ben evde yokken yine evimize baskın düzenlemişler. Önce evimizi aramışlar, evde zor günler için sakladığım 5 bin Mark'ı almışlar. Evde kim var, kim yok işkenceden geçirilmiş. Evdekilere 'Ya korucu olursunuz ya da ölürsünüz' demişler. Daha sonra evde bulunan küçük çocuklarım dâhil hepsini dışarı çıkartmışlar. Babam Mecit Aydın'ı odaya çağırmışlar. Babam odaya girdikten sonra önce bağrışma sesleri gelmiş, daha sonra sesler kesilmiş. Korucu ve askerler evden çıktıktan sonra eşim ve evdekiler odaya koşmuşlar. Odada babamı tavana iple asılı bulmuşlar.”
ÖNCE BABASI SONRA GELİNİ ASILDI
Faris Aydın, babasının asılarak öldürülmesinden bir gün sonra yine evi basan asker ve korucuların, bu kez de kendilerine karşı çıktığı için evin yeni gelini Şaziye Aydın’ı asarak öldürdüğünü öne sürdü. Aydın, iddialarını şöyle sürdürdü: “Babamın öldürülmesinden bir gün sonra yine akşamüzeri korucular ve askerler evimize baskın düzenledi. Babamın yeni ölmesi üzerine gelinim onlara hakaret etmeye başladı. Askerlerden biri gelinime silahın arka kısmıyla vurmaya başladı. Daha sonra hepimizi salona topladılar. Gelinim onlara Kürtçe beddua etti. Korucular hemen askerlere bunu söyledi. Askerler önce küfür ettiler bize, daha sonra 'Bunu da diğeri gibi yapın dediler'. Sonra gelinimi de odaya götürdüler kısa bir süre sonra çıktılar. Onlar gittikten sonra içeriye girdik. Gelinimi asılı buldum.”
AİHM’E BAŞVURACAK
Savaş mağduru Faris Aydın, yaşadıkları vahşeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklarını belirterek, “Bu zülüm yerde kalmamalı” dedi ve devletten maddi ve manevi tazminat hakkını istedi.
5233 sayılı yasadan yaralanmak için 2005 yılında Mardin Valiliği’ne başvuruda bulunan Feris Aydın, şunları söyledi: “Bu yasa çıktıktan sonra bizim bir akraba bana telefon açtı. Durumu bana anlatı. Be nde başvuruda bulundum. Benim asıl istediğim, babamı ve gelinimi para için öldüren ve yıllardır malımıza mülkümüze konan koruculardan evlerimi ve arazimi geri almaktır. Bize yıllarca işkence ettiler, evimizi başımıza yıktılar, bizi buralara sürgün ettiler, babamı gelinimi öldürdüler, tabi ki hiçbir şey bunun yerini tutmaz. Ama ben yine de kararlıyım, bu olayı AİHM'e kadar taşıyacağım.”


AİHM: Gözaltında ‘Kürtçe’ kısıtlaması insan haklarına aykırı
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), PKK üyesi olduğu gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edilen Sultan Şaman'ın sorgusu sırasında Kürtçe konuşmasına izin verilmediği için adil yargılanmadığına dair bir karar aldı.
Buca Cezaevi'nde bulunan Şaman'ın başvurusunu dün (5 Nisan) karara bağlayan AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/1 maddesini ihlal ettiğine kanaat getirdiği Türkiye'nin Şaman'a bin 800 avro manevi tazminat ve bin avro da tutarındaki mahkeme masraflarını ödemesine karar verdi. Şaman, okuma yazma bilmediğini, Türkçe'yi iyi konuşamadığını açıklayarak gözaltında tutulduğu süre içerisinde avukat ve tercüman desteğinden mahrum bırakıldığını savunuyordu. AİHM, mağduriyetin en uygun şekilde giderilme yönteminin yargılamayı yenilemek olabileceğini bildirdi.
KCK DAVASINA EMSAL OLABİLİR
Kürtçe savunma taleplerinin Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nde reddedildiği Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Türkiye Meclisi davasının dosyasına sanık avukatlarınca AİHM'!e taşınmaya hazırlanıyor. Bianet

Hakkâri ve Urfa’da 22 gözaltı

HAKKÂRİ Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polisleri, sabah saatlerinde Keklikpınar, Gazi, Berçelan, Biçer, Medrese, Dağgöl ve Yenimahalle mahallelerinde evlere baskın düzenledi. Çok sayıda polisin katıldığı operasyonlarda 12 kişi gözaltına alındı. Aynı saatlerde Bay Köyü'nde jandarma tarafından yapılan ev baskınında ise bir kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Hakkari Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen 13 kişinin gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. Urfa'nın Viranşehir ilçesinde de, sabah saatlerinde polis tarafından yapılan ev baskınlarında 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 9 kişinin Eylül 2010’daki anadil eyleminde polis taş attıkları iddiasıyla gözaltına alındıkları belirtildi. 9 kişi İlçe Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.