Bir KÖİ/YİD kurgusu | Aydın Denizli Otoyolu: Görünmeyen gerçekler

Serdar Karsu / Elektrik Mühendisi (İTÜ)

Kalkınma Bakanlığı’nın verilerine göre; Kamu Özel işbirliği (KÖİ)/Yap İşlet Devret (YİD) ihalelerinin 2023’e kadar ulaşacağı büyüklük, 325 Milyar Dolar!.. (Bahadır Özgür, 28.05.2018, gazeteduvar )

KÖİ’ler, yalnızca bugünün değil, önümüzdeki 20 yılın bütçelerini de tutsaklayan hortumlama projeleridir... Sözleşmelerinin ‘sır’ olarak açıklanmamasıyla… Yurtdışı kredilerine devletin yükümcü (kefil) olmasıyla… Finansman faizlerinin kamuca üstlenilmesiyle..Sözleşmesel uyuşmazlıklarda, yurtdışı hakemliğe yönlendirilecek olmasıyla...

Önce KİT’ler peşkeş çekildi, sonra bütçe boşaltıldı, borçlanmalar tüketildi, şimdi de KÖİ kurgularıyla gelecekteki bütçe gelirlerinin yandaşlara bağlanması...

Bütçe/planlama önceliğinin, yoksul/işsiz halkımıza iş/aş/eğitim sağlamak olması gerekirken; muhalefetin (büyük oyunu göremeyip) ‘‘otoyola karşı değiliz, yapım yöntemine karşıyız’’ gibi söylemleri ise, aymazlıktır!.. Öncelik, beton/inşaat/doğa yağması değil, halkın insanca yaşam gereksinimleri ve çevrenin-doğanın korunması olmalıdır!.. Günden güne derinleşen iklim/su krizine karşı alınması gereken önlemlerin Etkin Savunuculuğu olmalıdır!..

Yandaşlara yabancı para ödeme güvenceli KÖİ /YİD kurgularıyla ülkenin/toplumun geleceği yükümlülük altına alınmakta!.. Çevreye, doğaya acımasızca kıyılarak!..

KÖİ/YİD kurguları, ülkemizin geleceğini ipotek altına alan ekonomik ve çevresel yıkım projeleridir!..

Uzunca bir süre, (işlevdeki karayolunda geçiş iyileştirmeleri de yapılmayıp!) KÖİ sırasının gelmesi beklendikten sonra, ülke gündemi toz dumanken 2020 Temmuz’unda sessiz sedasız ihalesi yapılan, Eylül’de Acele Kamulaştırma Kararnamesi çıkarılan, Kasım ayında sözleşme imzası ve temel atma töreni yapılmasının ardından, Aralık ayında iş makinaları sahaya sürülen Aydın Denizli Otoyolu inşaat işinin kurallara uymayan ÇED süreci ve doğa-çevre-yaşam hakları yıkıcılığı, KÖİ proje kurgularının nasıl işlediğini gösteren bir gösterge niteliğindedir.

Aydın Denizli Otoyolu ‘Nihai ÇED Raporu’:

Otoyolun Sonuç (Nihai) ÇED Raporu, ‘eced.csb.gov.tr’de yayınlanmıştır.

Ancak, ÇED Raporu’ndan otoyoldan etkilenecek toplum kesimleri, meslek örgütleri, çevre/doğa sivil toplum örgütleri haberdar edilmemiştir.

ÇED Halk Toplantıları; raporun son bölümündeki açıklamalara göre, Denizli Merkez’de 14 Ekim 2014 ve Aydın’ın Nazilli İlçesinde 15 Ekim 2014 tarihlerinde yapılmıştır.

Yürürlükteki ÇED yönetmeliğine (mevzuatına) göre; Halk Toplantısı, ulusal ve yerel basında yapılacak duyurularla (ilanlarla), yapılardan etkilenecek olan yerleşim yerlerindeki halka duyurulmalıdır.

Halk toplantısının yapılacağı, Aydın’ın 9 ilçesinde bulunan 47 köy ve Denizli’nin 5 ilçesinde bulunan 27 köy olmak üzere, Aydın-Denizli arasında otoyoldan etkilenecek 74 yerleşim yerindeki halka duyurulmamıştır...

ÇED yönetmeliğine göre; Halk Toplantısında, yapının yapılacağı yerler (otoyolun kesin güzergahı) için, halka bilgilendirme yapılmalıdır.. Bölgedeki halka duyurulmadan, az sayıda insanla ve bürokratla 2014 yılında yapılan toplantı tarihinde ise, otoyolun nerelerden geçeceği belli bile değildir...

Yine, ÇED yönetmeliğine göre; Halk Toplantısının raporu, ÇED raporuna ek olarak yayınlanmalıdır.. ÇED Nihai Raporu’nda halk toplantısının tutanağı/raporu yoktur...

ÇED süreci, (ilgili yönetmeliklere de uyulmayarak) oldu bittiye getirilmiştir!..

Otoyol Güzergahının Topluma Açıklanmaması:

Otoyolun, Karayolları Kurumunca hazırlanan (küçük ölçekli ve fotoğraf yansısı) güzergâh haritası, 2020 Kasım ayında, temel atma töreninde yayınlanmıştır.

Otoyoldan etkilenecek toplum kesimlerine, otoyol kesin güzergahının geçiş yerleri konusunda önceden bilgi verilmemiştir!..

Büyük Ova /TARIMSAL SİT Alanı:

2 Haziran 2017 tarih ve 30084 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre: Aydın Ovası’nın Büyük Menderes Nehri’nin geçtiği tarafı, (sınırları, çizimli olarak da gösterilerek) BÜYÜK OVA / TARIMSAL SİT ALANI ilan edilmiştir.

Aydın Denizli Otoyolu, inşaat yapılmaması gereken Büyük Ova /Tarımsal SİT Alanı üzerinde planlanmıştır!..

Acele Kamulaştırma:

23.09.2020 tarihli Acele Kamulaştırma Kararnamesi ile: Aydın ve Denizli illerinde, toplam 74 yerleşim yerinin topraklarında kamulaştırma yapılması ve ayrıca da, malzeme ocakları (taş ocağı, ariyet ocağı vb.), kazı fazlası depo yerleri ve bağlantı yollarının yapımı amacıyla kamulaştırma yapılması kararlaştırılmıştır.

Acele Kamulaştırma Kararnamesi’nin ucu açık olup; yerleşim yerlerinde, ovada, dağ yamaçlarındaki zeytinliklerde… istenilen her yere el konulabilecektir!..

Kamulaştırmalar, arazilerin güncel değerlerinin çok altında belirlenen tutarlarla yapılmaktadır.

Müşavirlik Firması İhalesinin, Yapım İhalesinden Sonra Yapılması:

Büyük projelerde; yapım ihalesinden önce, işin uzmanı danışman/kontrollük (müşavir) firma seçilir, sonra yapım ihalesi gerçekleştirilir. Doğal süreç bu şekildedir. Yapım ihalesini alan firmanın, işin teknik danışmanlığını ve kontrollüğünü yapacak olan Danışman Firmanın seçilmesi sürecini etkilememesi de bakımından...

İlgili Bakan’ın TBMM Plan Bütçe Komisyonundaki açıklamasına göre (Çiğdem Toker, 25.11.2020, Sözcü) yapım, finansman faizi ve işletme bedeli olarak Yüklenici’ye toplam ödemesi 1 milyar 549 milyon Euro olan Aydın- Denizli Otoyolunun, Müşavirlik Hizmeti İhalesinin (2020 Kasım’ında bağıtlanan Yapım Sözleşmesi sonrasında!) 29 Mart 2021’de yapılacağı duyurulmuştur.

Anadolu’dan bir halk deyimiyle: Kervan yolda düzenleniyor!..

Yükleniciye yapılacak ödemenin üzerine, Müşavirlik ödemesi ve Kamulaştırma ödemeleri de eklendiğinde, otoyolun toplam maliyeti 2 Milyar Doları bulacaktır.

Otoyolun, Çevreye/Doğaya/Toplumsal ve Tarımsal Yaşama (geri dönüşü olmayan!) Etkisi:

25 Mart 2021 tarihinde, Aydın’da ve Denizli’de, Çevre ve Meslek Örgütlerinin yaptığı basın toplantılarında ayrıntılı olarak dile getirilmiştir… Denizli-Aydın arasında, 25 dakikalık bir yolculuk süresi kısaltması için, 25.000 dönüm özgün tarım arazisine kıyılacağı vurgulanarak... İşlevdeki karayolunun, yerleşim yerleri geçişlerinde yapılabilecek iyileştirme olanakları da varken... (Basın açıklamaları, gazetelerin internet sayfalarında yer almaktadır.)

Betonu ranta çevirmekten doymayanların yaygarasına göre ‘‘Karayolu Medeniyettir’’.

Oysa karayolu; taşıt geçişlerini sağlayan bir ‘gereksinim’dir. Uygarlık ise; çağdaş değerlerdir, kentsel/kırsal/insani gelişmişliktir, eğitimdir, bilimdir, akıldır, bilinçtir ve insan/doğa/çevre haklarına saygıdır...

Çevre gözetilmeksizin sürdürülen yapılaşmalar, çevreyi- doğayı betonlaştırır.. Kentlerin nefesi yeşil alanlar, kırsalın geçimi tarımsal alanlar yitirilir.. Sonunda da, ne sağlıklı yiyecek, ne temiz su, ne de yaşanılabilecek ortam kalır...

Gelişmişlik düzeyi yüksek ülkelerde, örneğin Almanya’da, hafta sonlarında otoyollarda kuyruklar oluşur, yol tıkanır. Ancak kimse ‘trafik tıkanıyor, bekliyoruz, yeni otoyollar yapalım’ demez.. İnsanlar, ‘varsın biraz yavaş gidelim, ama doğamız bozulmasın’ derler..

Almanya Yeşiller Partisi, 80’li yılların başında yüzde birkaç oy alırken; nükleer ve termik santrallere, yeni karayolların yapılmasına, betonlaşmaya ‘Hayır!’ diyordu.. Doğanın, çevrenin korunması için yıllarca mücadele ettiler.. Giderek, halk da doğruları gördü.. Nükleer /termik santral yapım programları kaldırıldı, var olan santrallerin devreden çıkartılması kararlaştırıldı.. Yenilenebilir, ancak çevreye saygılı enerji kaynaklarına ağırlık verildi.. ‘Sürdürülebilirlik’ temel alındı..

Bugün, ‘çevreyi, doğayı, insan haklarını önceleyen’ programlarıyla Yeşiller, Almanya’nın yol belirleyici partilerinden biri konumunda.. Mart ayında 2 eyalette yapılan seçimlerde oylarını arttırmaya devam ettiler, Baden-Württemberg eyaletinde açık farkla Başbakanlığı aldılar...

İklim, su krizlerinin yaşanmakta olduğu küremizde; çevre mücadelesi, insan temel hak ve özgürlük mücadelesi ile giderek bütünleşmekte.. Ezilenlerden, emekten yana olanlarla birlikte!..

Güncel bir araştırma notu olarak: ERA Research Company tarafından Türkiye genelinde, 12 ilde, Z kuşağı gençler üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 78’i çevresel sorunlarla ilgileniyor… Gençlerin yüzde 73’ü çevre dostu markaları önceliyor (Cumhuriyet, 31.03.2021)... Çevre/doğa yıkımlarına karşı kulağının üzerine yatan siyaset uzmanlarına duyurulur!..

Büyük Menderes Nehrinin, ovalarının yüzyıllardır çevrelerine sunduğu doğal/dingin yaşam, tarımsal emek/geçim döngüsü ve tarihsel/kültürel varsıllıklar, yandaşlara peşkeş (kıyak!) adına ağır saldırıya uğramaktadır!..

Jeotermallerle zehirlenen Hava/Toprak, fabrika atıklarıyla kirlenen Büyük Menderes Nehri ve dur durak tanımaksızın açılan maden/taş ocaklarıyla Yıkılan Dağlardan sonra, şimdi de ovaları geri dönülmez kıyıma uğratacak Hançer Otoyol!..

Bölgeden gelen haberlere göre, inşaat makinaları ve dolgu yüklü kamyonlar, özgün iklim (mikro klima) özellikli, organik/iyi tarım uygulamaları yapılan, ovaya özgü meyve ağaçlarının yetiştiği eşsiz Pamukkale Ovasına sürülmüş durumda... Sırada, Denizli’nin Sarayköy, Honaz...Aydın’ın Büyük Menderes Ovaları...

Binlerce yılda oluşmuş, uygarlıklara beşik olmuş, halkın geçim kaynağı Kadim Ovaların kıyımı durdurulmalıdır!..

Aydın Denizli Çevresel Yıkım Otoyol Projesi iptal edilmelidir!..