Uluslararası sivil toplum örgütleri özellikle son dönemlerde küresel anlamda sosyal sorunlarla artan oranda ilgilenmeye ve bu ilgilerini genişleterek sürdürmeye başlamışlardır

Bir sivil toplum örgütünün kısa serencamı (*)

KUVVET LORDOĞLU - Prof. Dr. Kocaeli Dayanışma Akademisi (KODA)

1980’li yılların başlarında entellektüel ortamlarda “Sivil Toplum” tartışmaları vardı. Bu dönemde tartışmalara taraf olanlara “sivil toplumcu” olarak adlandığını anımsayanlarımız vardır. Son dönemi dikkate alırsak, ulus devletin neoliberal politikaların etkisi ile sosyal alandan çekilmeye başlaması ile yerini uluslararası bazı sivil toplum örgütlerinin doldurmaya gayret ettiği gözlenmektedir. Bu yer doldurma işlemi çoğunlukla çalışanlara ilişkin haklar olmakla birlikte çevrenin duyarlı kullanılması, taciz ve kötü muamele gibi farklı alanlara da yayıldığı görülmektedir. Özellikle Çok Uluslu Şirketlerin sosyal sorumluluk bağlamında uygulamaya başladığı ‘İşyeri Davranış Kurallarının’ gönüllülük esasına göre düzenlenmiş olması yaptırımlarının çok sınırlı kalması gibi unsurları nedeni ile kamusal alanda ve yaptırımı olan sosyal politika ile uygunluğu oldukça tartışmalıdır.

Küreselleşme süreci ile üretimin sınırlarının kalktığını ve çevre ülkelerde üretilenlerin büyük alıcısının çoğunlukla merkez kapitalist ülkeler olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu çevre ülkelerde karşılaşılan sosyal hak kayıplarının giderek artması sosyal medya başta olmak üzere birçok kanaldan mal ve hizmet tüketicilerine aktarılabilmektedir. Bilgi akışının hızlı olduğu, haberleşme kanallarının genişliği özellikle Batı ekonomilerinin yüksek gelirli ve bilinç düzeyi yüksek tüketicileri ve sivil toplum örgütleri tarafından izlenmektedir. Ayrıca mal ve hizmet üretiminde uluslararası rekabetin de ayrıca hız kazanması küresel bir dünyada tüketicilerin medya yardımı ile kısa sürede örgütlenebildiklerini ve kamuoyu oluşturabildikleri görülmektedir.1

Bu sivil toplum örgütlerinden bazıları ise daha çok uluslararası ölçekte faaliyet gösteren ve benzer işlevleri bulunan kuruluşlardır.

Bu örgütler demokratikleşme, katılımcılık, çok paydaşlılık gibi ilkeler çerçevesinde farklı çıkar gruplarını temsilcileri arasında sosyal diyalogun sağlanması ve uyumun sağlanması gibi işlevleri icra edebilmektedir. Bu sivil toplum örgütlerinden biri de isminde “adalet” gibi bir kavramı kullanan “Adil Çalışma Örgütü (Fair Labour Association-FLA) adlı bir sivil toplum kuruluşudur.

Bu örgüt genel olarak aşağıda belirtilen dokuz ana konuda kendisine üye olan çok sayıda markayı ve tedarikçisini denetlemekte ve bu denetimlere ait raporları kamuoyuna sunmaktadır. Bu raporlarda ayrı ayrı değerlendirilen konular aşağıdaki biçimde gruplanmaktadır.

1- İşe Alım ve Yerleştirme & Performans Değerlendirme
2- Ücret ve Yan Haklar
3-Çalışma Saatleri
4-İşten Çıkarmalar ve Daralmalar/Küçülmeler
5- Şikâyet Mekanizmaları
6-Endüstriyel İlişkiler (Sendikal Haklar)
7- İşyeri Davranış Kuralları ve Disiplin
8-İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
9- Çevrenin Korunması

Örgütün Kısa Tarihçesi;
1990’lı yılların başında ABD kamuoyunda ciddi olarak tartışılan çocuk işçilerin ürettikleri kıyafetlerin insanlık dışı koşullarda yapılan çalışmalarla ortaya çıktığının anlaşılması, özellikle hazır giyim ve ayakkabı sektörünün son derece kötü çalışma koşullarının Clinton hükümeti tarafından düzeltilmesine yönelik bir dizi çabanın ortaya çıkmasına yol açmıştır.

1990’lı yılların ortalarından itibaren ABD tüketicileri “ister istemez ortak oldukları sömürü“ mekanizmasına karşı çıkmak adına buralarda üretilmeyen ürünleri daha pahalı almaya razı olmuşlardır

Özet olarak, FLA üç binden fazla üye kuruluş ve tedarikçiyi bir araya getirerek 80 civarında ülkede saptanan işyeri davranış kuralları çerçevesinde sosyal uygunluk denetimleri yapan uluslararası bir sivil toplum örgütü niteliğindedir. Ağırlıklı olarak ilgilendiği alanlar Hazır Giyim ve ayakkabı sektörü olmakla birlikte tarım ve elektronik sektöründe bazı büyük markalar FLA üyeleri arasındadır. Afrika, Asya, ve Amerika kıtalarında faaliyet gösteren çok sayıda marka ve tedarikçisi bu örgüte üye olmuştur.

Örgütlenme ve Gelirler :2
Örgütün yönetimi 3 yıl için seçilen 19 üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerin arasından bir kişi yönetim kurulu başkanı olarak görev yapar. Kurulda oluşan temsilciler şu şekildedir: 1 başkan, 6 marka temsilcisi, 6 üniversite temsilcisi, 5 çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, 1 hukuk bürosu temsilcisi. Bu kurul yılda 4 kez düzenli olarak toplanmaktadır.
FLA‘nın gelirlerinin hemen hemen tamamı üye firmaların aidatları, eğitim gelirleri ve özel projelerden gelmektedir. (2013 yılı gelirleri 7 milyon USD civarındadır.)

Örgütün Denetimleme Sistemi;
Örgüt denetlemeyi dört ana çerçevede gerçekleştirir. 1- Teşhis, 2- Uygun çözümler, 3- Yeniden kontrol ve 4- İyileştirmeler.
Genel olarak FLA‘nın markaları düzenli denetlemeleri bulunmaktadır. Ancak FLA üyesi markaların tedarikçilerinin rastlantısal örnekleme yöntemiyle seçilmiş %5’i her sene denetime tabidir ve sonuçlar FLA’nın web sitesinde yayınlanır. FLA’nın web sitesinde 2002 tarihinden beri gerçekleştirilmiş olan 1600 civarında denetim raporu bulunmaktadır.

Denetimin Muhtemel Sonuçları;
FLA tarafından yapılan denetimlerin sonucu ortaya çıkan raporlar, FLA’nın sitesinde yayımlanarak, kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu raporlarda marka adı yayımlanır ancak üretimin yapıldığı işyeri veya fabrikanın adı belirtilmektedir. Öte yandan zaman zaman yayımlanan bu bilgilerin sosyal medya tarafından haber yapılması veya bu yol ile basına iletilmesi söz konusu olabilmektedir. Özellikle Hazır Giyim ve ayakkabı tüketicilerinin bu haber siteleri vasıtası ile üretici firmanın nitelikleri hakkında bilgi sahibi olması, tüketim tercihlerinin değişmesine yol açtığına dair bir çok örnek bulunmaktadır.

FLA’nın kendisine üye olan markaları üyelikten çıkartması gibi bir gündemi şu ana kadar olmamıştır. Ancak FLA’nın web sitesinde bulunan kendi iç Yönetmeliği uyarınca Markalar bazı özel durumlarda FLA Yönetim Kurulu kararıyla üyelikten çıkarılabilmektedir. Bugüne kadar üyelikten çıkarılan bir marka olmamakla birlikte sadece 2008 yılında Russell Corporation’in adlı markanın üyeliği Orta Amerika’ gerçekleşen ciddi sendikal hak ihlalleri nedeni ile bir süreliğine dondurulmuştur.

Bununla beraber FLA’nın işyeri davranış kurallarına aykırı davranan markaların sadece web sitesinde raporlarını yayımlayarak, sosyal medya üzerinden veya diğer sivil toplum örgütleri aracılığı ile dolaylı bir baskı oluşturma imkânı bulunmaktadır. FLA ‘ın kendine üye olan marka üzerindeki denetiminin çoğunlukla markanın kendisi açısından bir baskı olarak değerlendirildiği düşünülmektedir.

Adil Emek Örgütü ve Kısa bir Değerlendirme;
Uluslararası sivil toplum örgütleri özellikle son dönemlerde küresel anlamda sosyal sorunlarla artan oranda ilgilenmeye ve bu ilgilerini genişleterek sürdürmeye başlamışlardır. Bu ilgilerinin temelinde, özellikle gelişmiş ülkelerde öne çıkan bir dizi hak ihlali ve bu ihlallerin kamuoyu vicdanını zedeleyen etkilerinin bulunmasıdır. Çocuk işçiliğin en kötü biçimlerinin başta Hazır Giyim ve Ayakkabı sektöründe kullanılması, bu alandaki ücretlerin düşüklüğü gibi temel unsurlar başta gelişmiş ülke tüketicilerini etkilemekte ve sosyal medya tarafından çok daha geniş bir kitleye duyurulmaktadır. Bunun sonucunda bu ünlü marka ve tedarik zincirinde bulunan yerel firmaların itibarları zedelenmekte, pazar paylarında azalmalar ortaya çıkabilmektedir. Keza çevre bilincinin artışı da yoğun olarak tüketicilerin ilgisini çeken ve duyarlılık oluşturan faktörlerden biridir.

Ancak sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı gibi tüketicilerin direkt olarak tepki vermelerinin nispeten daha güç olduğu alanlarda çok uluslu şirketlerin daha esnek davranabildikleri görülmektedir. Bu alanda çalışan uluslararası sivil toplum örgütlerini sorumlu olmaya teşvik eden temel faktör, küresel anlamda işgücünün çıkarlarını korumak olduğu kadar, üyesi bulunan markanın da itibarını korumak gibi daha esnek bir yaklaşımı benimsemek olduğu söylenebilir.

Bu çalışma içinde değerlendirdiğimiz FLA ya da Adil Emek Örgütü dokuz temel alanda çalışan haklarını korumak ve geliştirmek için çaba harcayan, denetim yapan, uluslararası sivil toplum örgütlerinden sadece biridir. İncelenen temel alanlardan biri de Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu İş Sözleşmesi Hakkıdır. FLA‘nın bu alandaki uygunluk göstergeleri 24 madde içinde toplanmıştır.3

Ancak FLA denetim sistemine özellikle şikayet eden taraf açısından bakıldığında bu esneklik daha net biçimde gözlenmektedir. İşyeri denetimleri önce üye firmalar tarafından yaptırılmakta, yeterli görünmez ise FLA denetçi göndermekte, bu denetimler sonucu beklenen iyileştirmeler cevap vermez ise, hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Raporun ise WEB sitesinde yayımlanmasının etkileri ise ancak başka sivil toplum örgütleri tarafından paylaşılması halinde mümkün olabilmektedir.

Buraya kadar aktarılan yöntemlerin tahmin edileceği gibi Uluslararası sivil toplum örgütü FLA’nın denetim mekanizmasının oldukça esnek bir yapıda olduğu ve resmi olmayan (enformel) düzenlemeleri içerdiğini belirtmek mümkündür.
Bu örgütün çalışan haklarını savunmada ne ölçüde bir gelişme sağladığına ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. FLA’nın başındaki yöneticinin bile bu konuda kısmi tereddütler taşıdığını görmekteyiz. FLA misyonunun yerine getirilmesi, çalışanların yaşam koşullarını iyileştirme ve hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda FLA Başkanının bile emin olamadığı bir durum bulunmaktadır.

Örnek olarak Adil Emek Örgütüne (FLA)’ya üye olan kuruluşların denetimlerden geçebilmesi, zamana bağlı ve oldukça esnek bir yapıdadır. Özellikle yeni üyelerin çok azının denetimlerden geçtiği anlaşılmaktadır. Bazı ünlü markaların tedarik zincirlerinde olan firmaların küresel çalışma ve insan hakları konularındaki olumsuz örneklerinin belgelendiğini görmekteyiz (Tecavüz, işkence ve cinsel istismar gibi konular)

Adil Emek Örgütü, etkin denetimler yaparak, sosyal politikaların bir çok alanında üyeleri üzerinden norm ve politika oluşturulmasında da katkıda bulunmaktadır. Uluslararası sosyal standartların oluşmasında ve uygulanmasında bu örgütün son yirmi yıllık dönem içinde önemli katkılar sağlamıştır. Bugün dünyanın bir çok yerinde imalat sanayi alanında yapılan çok sayıda denetim ile markalar üzerinde yarattığı baskı sayesinde bir ölçüde çalışan haklarında “zoraki” bir iyileşmeden söz edilebilmektedir.

Ancak burada söz edilen iyileştirmenin niteliği “hayırsever bir çabanın üzerine çıkması “ noktasında ciddi kaygılarımız bulunmaktadır. Batılı tüketicilerin iyi niyetli çabaları, üniversite öğrencilerinin duyarlılığı ve markalardan hesap sorması üzerine gelişen bir sivil toplum örgütünün neo liberal politikaları bütünü ile dönüştürme gibi bir gayretinin olamayacağı açıktır. Bu bağlam içinde Adil Emek örgütünün markalar üzerindeki denetimleri ve iyileştirme çabalarının belirli bir sınıfsal ideolojiden yoksun bulunması, çalışan haklarında sadece küçük ilerlemeler sağlamanın ötesine geçemediğini görmekteyiz.
Buna rağmen , markalar ve tedarikçilerinin FLA ya üye olmaları ,zorunlu olarak özen gösterdikleri normlar mevcut endüstri ilişkilerini bir ölçüde insanileştirmektedir.

Özellikle Sendika ve toplu pazarlık hakkının ihlali gelişmekte olan ülkelerde en sık rastlanan olgulardan biridir. Gelişmekte olan ülkenin hukuksal normları bu tür hak kayıplarını önlemede sınırlı iyileştirmeler sağlar iken , FLA ve benzeri örgütlerin Markalar ve tedarikçileri kanalı ile başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere sendikal hak ihlali gibi konularda çalışanların lehine karar almasının sağlamalarının mevcut durum ile birlikte düşünüldüğünde işçi sınıfı için bir ileri hamle olarak değerlendirmek gerekir.

Özet olarak çalışanlar açısından örgütlenme hakkının sınırlandırıldığı , işçinin ücret kölesi haline dönüştürülmek istendiği ciddi bir neoliberal dönüşüm süreci içinde bir uluslararası STK nın markalar ve ünlü firmalar aracılığı ile bu hakları kabule zorlaması bile tek başına önem arz eder.

İsterseniz bu gelişmeleri mevcut kapitalist sistem içinde işçi sınıfı tarafından ele geçirilmiş bir kaç ileri mevzi olarak kabul edebiliriz. Bu açıdan yapılanları küçümsemeden , yok saymadan ve hala yapılacak çok şey olduğunun farkında olarak, çalışan haklarının günümüz isyanlarını daha örgütlü hale gelişindeki küçük ama ileri adımları anımsamak gerekir.

Kaynakça ;
Erçel,K.(2007) Terhaneler: Emeğin “oryantal “halleri , Birikim Dergisi 217
Prakash Sethi, Rovenpor Janet(2016).”The role of NGO’s in Ameliorating Swatshop-likeCondition in the GlobalSupply Chain : The case of Fair Labor Association (FLA) and Social Accountability İnternational(SAI),Bussinees and Society Review 121:1 5-36
Marx.A(2008) Limits to on State Market Regulation : A qualitative comparative analysis of the international sport footwear industry and the Fair Labor Association ,Regulation &Governance (2008) 2, 253-273
http://www.fairlabor.org/tr/our-work/labor-standards

Dipnot
* Bu çalışmanın genişletilmiş hali için “Hukuk Defterleri Kasım Aralık 2016 Sayı : 4 ss.57-64”e bakılabilir.
1 Dev bir iletişim markası konumunda olan Turkcell ‘e ilişkin basında çıkan bir haber müşterilerinin bir bölümünün kaybetmesine yol açmıştır. https://www.birgun.net/haber-detay/ensar-turkcell-e-3-ayda-600-bin-abone-kaybettirdi-111426.html
2 Aktarılan bilgiler için referans aksi belirtilmedikçe http://www.fairlabor.org/ dan alınmıştır.
3 FLA İşyeri davranış Kuralları ve uygunluk göstergeleri için http://www.fairlabor.org 5.11.2011