BirGün Almanak | 2014'ün en 'zaytung' halleri

(Fotoğraf: Kenan Çakanel)

HAZIRLAYANLAR: SEMİN SEZERER

İskandinav ülkelerindeki gündem Türkiye’de olsa çok sıkılacağımız hep söylenir ya; yıl boyu Türkiye’de yaşanan ‘güleriz ağlanacak halimize’ durumları da muhtemel o coğrafyada geniş çaplı bir infial yaratırdı.

Fetvaların yine havada uçuştuğu, siyasilerin pot kırmaktan yorulmadığı bu yıl; iktidara yanaşmak için kendini küçük düşüren isimlerden tutun da sinirden saçımızı başımızı yolduracak türlü icraatlara maruz kaldık.

Türkiye’nin tam anlamıyla bir ‘Zaytung ülkesi’ olduğunu düşündürtecek bu listeyi tamamlamak bir hayli zor. Yetişemeyeceğimiz bir gaf, atladığımız bir hezeyan anı elbette kalacak.


Zaytung ülkemizden bir demet:

2014: Hukuksuzluk ve pişkinliklerle dolu bir yılın kronolojisi

BirGün Almanak | Ekonomide 'Gerileme Devri'

Türkiye 'değerli yalnızlığını' yaşarken dünyada 2014 nasıl geçti?

BirGün Almanak | Sporda 2014


Fazla söze gerek yok: Evlatlarıma 'helal' lokma yedirmemiş işte
Yolsuzluk soruşturması şüphelilerinden oğlu Bilal Erdoğan ile ‘paraları sıfırladığı’ konuşmaları internete sızan Tayyip Erdoğan 7 Mart Eskişehir mitinginde AKP’lilere aynen ‘itirafta bulundu’: Evlatlarıma 'helal' lokma yedirmediğim halde…

Bilal, babacığı yardım etmeden balkonda bile duramıyor

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Tayyip Erdoğan ailesi ve yolsuzlukla suçlanan bakanları başta olmak üzere ‘yandaş’ isimlerle balkonda gövde gösterisi yaparken, paraları sıfırlama konusunda da başarılı olamayan oğlu Bilal Erdoğan balkonda düştü. Babasını alkışlarken bir an tökezleyen Bilal Erdoğan dengesini kaybetti.

Vajina’dan kahkahaya bir Bülent Arınç klasiği olarak ayrımcılık
Vajina kelimesini ayıp bulmasıyla da bilinen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, kahkahayı da hedefe koydu. Arınç, “Kadın ise o da iffetli olacak. Mahrem- namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak. Bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak, iffetini koruyacaksın" dedi. Arınç başka bir konuşmasında da, çocuk cinayetlerini ‘çocukları cinsel açıdan uyarıyor‘ dediği dizilere bağladı. Arınç, açıklamalarıyla bizi yurtdışında da temsil ederek Independent'ın 'en cinsiyetçi siyasetçiler' listesine üçüncü sıradan girmeyi başardı.

Sarayda ‘akıl oyunları’
Yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen inşa edilen ve bir klozet fiyatının bile dokuz işçinin maaşına denk geldiği Kaçak Saray’ı savunmak ‘yandaş sanatçılara’ düştü. Hülya Avşar, “Neredeyse benim evim daha şaşaalı. Hiç tahmin ettiğimiz kadar ihtişamlı değil, abartıldığı kadar yok” derken, İbrahim Tatlıses ise Beyaz Saray’la kıyasladı. Tatlıses, “Amerika'nın Beyaz Saray'ı vardı. Ne yani, onların Beyaz Saray'ı varsa bizim de Ak Saray'ımız olmasın. Yoksa yakıştırmıyor musunuz?” dedi.

Gaf mı, değil mi?: Orwell, Erdoğan’ı ayakta alkışlardı
Belki de en ‘gerçek’ trajikomik olaya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan edebiyat ödülünü alan Yazar Alev Alatlı imza attı. Alatlı, “Bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı. O yetmez Daniel Defoe de kalkar o da alkışlardı. Sizin sahici dostlarınız sanatçılar ve edebiyatçılar arasındandır” dedi.

Doğum kontrolü ihanet şebekesi işbaşında!
Daha önce kürtajı Roboski Katliamı’na, doğum kontrolünü de ‘kısırlaştırmaya’ benzeten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kez de doğum kontrolü ‘vatana ihanetle’ aynı kefeye koydu. Erdoğan, ”Bu ülkede yıllarca bir doğum kontrolü ihaneti yaptılar ve neslimizi kurutma yoluna gittiler” sözlerine sosyal medya da kayıtsız kalamadı.

N’ayır, n’olamaz, fıtratlarımız ters
Feministlerin anneliği kabul etmediği sözüne karşılık ağzımız ardına kadar açık kalmışken hem de Kadın ve Demokrasi Derneği ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın İstanbul'da düzenlediği KADEM 1. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi'nde konuşan Tayyip Erdoğan, "Kadın ile erkeğin eşit konuma getirilemeyeceğini, fıtratlarının farklı olduğunu" söyledi.

AKP vurdu, yandaşlar öldürdü: Osmanlıca görünümlü Arapça pankart

Zorunlu Osmanlıca dersini hayata geçirmek konusunda ısrarcı olan AKP’ye yaranmak isteyen destekçiler kaş yapayım derken göz çıkardı. Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki AKP kongresinde üyeler tarafından Osmanlıca diye 'yanlışlıkla' Arapça pankartlar hazırlandı. Kürsüye çıkan eski bakan Nihat Ergün, “Bu pankartı Osmanlıca yazmaya çalışmışsınız ama pankarttaki yazı Osmanlıca değil, Arapça” dedi.

‘Denizleri aş da (Küba’ya) gel, kurbanım olam’
Müslümanların tarihteki rolünü parlatmak isteyen Tayyip Erdoğan bir kez daha kendini aştı. Latin Amerika Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış toplantısında konuşan Erdoğan, Amerika’yı Kristof Kolomb’un değil, Müslümanların keşfettiğini iddia etti. Hızını alamayan Erdoğan, “Kristof Kolomb’un bahsettiği Küba’daki o dağın tepesine bir cami yakışır” derken, iddialarını ciddiye almayanları da cahil olmakla ve araştırma yapmamakla suçladı.

Erdoğan’a destek veren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da dünyanın yuvarlaklığını Müslümanların ortaya çıkardığını iddia etti.


Aslında Erasmus neymiş?

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin yazarı Yusuf Kaplan "Erasmus değil, 'Orgasmus' projesi!" başlıklı köşe yazısında, Üniversiteler arası öğrenci programı Erasmus için "Erasmus projesi, eğitim projesi değil, yozlaşma, cinselliği putlaştırma, cinsellik peşinde koşturan 'ahmaklar sürüsü' yetiştirme projesidir!" ifadelerini kullanmıştı.

Erasmus'a 'orgasmus' diyen yazarın kızı Erasmuslu çıktı!
Avrupa ülkeleri arasında öğrenci değişim programı olan Erasmus'u  "Orgasmus" sözüyle hedef alan Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan'ın kızının Erasmus programıyla Paris'e gittiği ortaya çıktı.

Tuğçe Kazaz: Rükû hareketi bel ve boyun ağrılarına birebir
“Beni paraleller Hıristiyan yaptı' açıklamasıyla ağzımızı bir karış açık bırakan manken Tuğçe Kazaz, icraatlarında hız kesmedi. Müslümanlığı seçtikten sonra namaz sayesinde ağrılarından kurtulduğunu söyleyen Kazaz, uygulamalı olarak namaz kılmayı da gösterdi.  Eleştirileri de Sizi gidi Amerika’nın güdümünde olan Pensilvanya ile birleşen Antidemokratik laikler" sözüyle savuşturan Kazaz, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sılıkla yaptığı gibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na "Eyy Kılıçdaroğlu" diye seslenmeyi de ihmal etmedi.

Uzaydan hindiye, bedelliden Papa’ya herşeyin bir bileni: Cübbeli Ahmet Hoca


2014, Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, için de verimli bir yıl oldu. Vahdet gazetesinde yazmaya başlayan Cübbeli Ahmet, kah bedelli askerlik için ‘caizdir’ vizesi verdi, kah Papa’yı İslam’a davet etti. Hoca, yılbaşı hindisi için “Ucuzsa alın ama iki gün sonra kesin” dedi, kuyrukluyıldıza gönderilen uzay aracı için ise “Manyak manyak işler. Bana 100 bin dolar vermeleri halinde uzaydaki her şeyi söyleyebilirim” dedi.

İşte bunkar hep ‘inkilap’
“Hamile kadınlar sokağa çıkmasın” sözüyle tepki toplayan mutasavvıf Ömer Tuğrul İnançer, sene boyunca diline bir türlü hakim olamadı. TBMM çatısı altında verdiği konferansta Atatürk döneminde yapılan inkılâplar için inkilap yani köpekleştirme tabirini kullandı. “Kadının ekonomik özgürlüğü aldatmaca, çalışan kadın yuvasını dağıtıyor'' sözüne de imzasını atan İnançer, kızının büyük bir şirkette kurumsal iletişim direktörü olarak atandığının ortaya çıkmasının ardından "Şimdi memleketin bütün meseleleri bitti benim kızımın çalışması mı tartışılıyor?" diyerek yan çizdi.

Beterin beteri var: Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapar
İnançer’in ‘bıraktığı boşluğu’ başka bir fetvacı doldurdu. Daha önce de 'Müslüman bir hanım, cine bile açık internete nasıl fotoğraf koyar?' çıkışıyla tepki çeken Sosyal Doku Vakfı'nın Onursal Başkanı, fetvacı hoca Nureddin Yıldız, çalışan kadınları fuhuşa hazırlık yapmakla itham etti.

Adliyede polisiye: Kaç İsmail kaç
Gülen cemaatine yönelik yapılan ilk operasyonda gözaltına alınan Emniyet  mensupları, gözaltı süreleri dolmasına rağmen zorla adliyede tutulurken soruşturmayı yürüten Hakim İslam Çiçek adliyede görüştüğü kişiye "Kaç İsmail, kaç" diye bağırınca ortalık karıştı. ‘İsmail’, Terörle mücadelede çalışan bir polis çıktı
 

Meclis’te ince işler: ‘Belki eşi aradı, özledim eve gel’ dedi
TBMM Soruşturma Komisyonu'nun adı yolsuzluğa karışan eski bakanlarla ilgili Yüce Divan oylamalarını 5 Ocak 2015’e ertelemesi sırasında gizemli bir telefon konuşması yapan Komisyon Başkanı AKP’li Hakkı Köylü’yü korumak TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’ya düştü. Kuzu, “Telefon herkese gelir, bilmiyoruz ki muhtevasını. Belki de eşinden geldi, bilmiyoruz ki. 'Özledim seni, ne zaman eve geliyorsun' demiştir belki de” dedi.

Sen misin Rıza Sarraf'a 'hırsız' diyen!
Bakanları rüşvetle kendine bağlayan işadamı Rıza Sarraf'ı, tatilinde bile rahat bırakamadık ya, hata bizde! Bodrum'da Karaada'nın Poyraz Koyu'na tekneyle günlük tura giden İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri 20 yaşındaki B.B. ile Y.C., Sarraf'ın görünce 'Hırsız var' diye bağırdı. Tur bitiminde ise gençler, Sarraf'ın korumalarından meydan dayağı yedi. Polislere ifade veren Sarraf ise yine mağdurdu: "Eşimin ve çocuğumun, sanatçı arkadaşlarımın yanında gençlerin sürekli 'hırsız var' diye bağırmaları gücüme gitti. Karaya çıkışta onları uyarmak istedim, itişme oldu. Üzgünüm ve şikayetçi değilim. Bunlara gerek yoktu. Zaten gergin günler yaşıyoruz"

Ey internet! Her geçen gün sana daha da karşı oluyorum
MİT TIR’larıyla IŞİD’e mühimmat gönderdiğini unutan Tayyip Erdoğan, IŞİD gibi örgütlerin internet üzerinden üye toplamasını örnek göstererek "Her geçen gün internete daha da karşı oluyorum" dedi. Üstelik Erdoğan bunu daha önceki internet sansürlerini eleştiren Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) heyetini kabul ederken sarf ederek yine kendini aştı.

Başlık düşünmeye bile gerek yok: Trafoya kedi girdi
30 Mart’taki yerel seçimlere damgasını vuran elektrik kesintileri hakkında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ‘akıllarımızı başımızdan alan’ meşhur açıklamasını yaptı: Yıldız, “Espri yapmıyorum trafoya kedi girdi. Bu ilk kez yaşanmadı. Bunu seçime bağlamak yanlış” dedi. Sosyal medya kedi fotoğraflarıyla doldu taştı.

Erdoğan, deri eldivenli çıplak kitlenin peşini bırakamıyor

Gezi direnişi sırasında İstanbul Kabataş’ta başörtülü bir kadına yönelik ‘deri eldivenli, üstleri çıplak 70-80 kişilik grubun’ yaptığı iddia edilen saldırının görüntülerini 'bulamayan' Erdoğan, bu kez Adli Tıp’a sardı. Erdoğan, 'Sizler Adli Tıp Raporlarını nerenize koyacaksınız? Tarih yalan yanlış senaryonun yanında yer alan medyayı da affetmeyecek. Bu raporu ne yapacaksınız? Bunların hayatı yalan üzerine inşa edilmiştir' dedi.

Canlı yayında ‘sabıkalı’ kısmet aramak

Flash TV'de yayınlanan 'Ne çıkarsa bahtına' evlilik programına katılarak kendisine kısmet arayan 62 yaşındaki Sefer Çalınak adlı yurttaş, işlediği kadın cinayetlerini canlı yayında anlattı. Resmi nikah yapmadığı beş aylık eşini öldürdüğünü anlatan Sefer, ikinci kez de aynı suçu işlediğini ve 14 yıl hapiste yattığını açıkladı.

Ancak tüm tepkilere rağmen Çalınak’ın reytingi ve şov dünyasının yüzsüzlüğü kıvamında olacak ki, Çalınak aylar sonra Seda Sayan’ın programında da boy gösterdi.


Kara tren gecikir, belki hiç gelmez
AKP’nin ‘vizyon projelerinden’ olan Yüksek Hızlı Tren’in (YHT) Tayyip Erdoğan’ın eşiyle birlikte bizzat katıldığı İstanbul-Ankara hızlı treni ilk seyrinde yolda kaldı.Katener seyir telinin kopması sonucu İzmit yakınlarında 20 dakika bekleyen trendeki yolcular yüksek sıcaklık nedeniyle sıkıntılı anlar yaşadı. Vagonların kapılarını açmak zorunda kalan çok sayıda yolcu korumaların uyarılarına rağmen raylara indi.

‘Çevre örgütü’ Greenpeace Nazca Çizgileri'ne ‘ayakkabılarıyla girdi’
Peru'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'ni protesto etmek isteyen çevre örgütü Greenpeace, adeta 'kaş yaparken göz çıkardı'. M.Ö. 700'lü yıllara dayanan Nazca Çizgileri'nin tek bozulmamış motifi olan sinekkuşunun yanına slogan yerleştirmek için giren üyeler, bölgede binlerce yıllık zarara yol açtı.

Cine bile açık internete fotoğraf koymak ya da koymamak, tüm mesele bu…
Ağaç kesimi, organ bağışı gibi konularda fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı sosyal paylaşım sitelerinde paylaşılan fotoğraflar için “Kişinin mahremiyetini sanal ortamda ifşa etmesi, bunu başkalarıyla paylaşması dinen uygun değil" fetvasında bulundu.

Toplumun yaşadığı manevi buhranlara çare olmak' iddiasında olan Sosyal Doku Vakfı'nın Onursal Başkanı, fetvacı hoca Nureddin Yıldız resmi twitter hesabından "Duyarlı Müslüman bir hanım, internet gibi insandan cine kadar herkese açık ve bir daha kapatılamayan bir ortama fotoğraflarını nasıl koyabilir" paylaşımında bulundu.


Ey Müslüman tarafını seç, yılbaşını kutlama

Küresel isyan’ olarak nitelediği yılbaşını kutlamanın ibadetle bile temizlenemeyecek bir günah olduğunu defalarca vurgulayan Milli Gazete yılın son günü tam anlamıyla alarma geçti. ‘Uyma şeytana! Aldanma! Kutlama!’ başlığıyla çıkan gazete, 31 Aralık’ı ‘Müslümanların tarafını belli edeceği gece’ olarak tanımladı.

‘Rakı içmenin yılbaşında daha da tehlikeli’ olduğunu yazmasıyla, inanan kesimde geçici bir coşku yaratan gazete, “Sana ne oluyor Müslüman” diye sordu durdu.


Yeni Akit önce ‘ahlaksız’ dedi, sonra yılbaşı sepeti dağıttı
Milli Gazete yapar da Yeni Akit durur mu? AKP'ye yakınlığıyla ve nefret dolu haberleriyle bilinen Yeni AkitGazetesi internet sitesinde 'Sende mi kutlayacaksın yılbaşını ey Müslüman?' başlıklı bir haber yayınlayarak "Milli piyango gibi bir illetin resmileştirilip organize edilmesi; alkol, kumar ve ahlaka aykırı her faaliyetin icra edildiği bu günde israf ve ahlaksızlık topluma empoze ediliyor"" ifadelerinin kullandı.

Yeni Akit Gazetesi'nin şiddetle karşı çıktığı ve ahlaksız olarak nitelendirdiği yeni yıl kutlamaları için çalışanlarına 'yılbaşı sepeti' dağıttığı iddia edildi.


Biz Milli Gazete’ye demiştik Yeni Akit!

Yeni Akit gazetesi, BirGün'ü de es geçmedi! Milli Gazete ile ilgili yaptığımız"Milli Gazete 'yılbaşı isyanını' bastırmakta kararlı: Krismis kutlayanı namaz bile kurtaramaz!" başlıklı haberi savunma görevini üstlendi. Yeni Akit, "Sana ne oluyor Kızıl Gavur?" ifadelerinin yer aldığı bir karşı haber yayınladı.