Hatay’da depremzedelerin Sevgi Parkı’ndan valilik tarafından zorla çıkartma girişimine tepkiler sürüyor. TTB’den Dr. Ali Kanatlı, parktan çıkmayacaklarını ve yurttaşlara hizmete devam edeceklerini açıkladı.

BirGün deprem bölgesinden bildiriyor: Sevgi Parkı’ndan çıkmayacağız
Fotoğraf: BirGün

Mustafa BİLDİRCİN

Hatay’ın Defne ilçesinde bulunan Sevgi Parkı, depremin ikinci gününden itibaren dayanışmanın merkezi oldu. Çok sayıda meslek örgütü, siyasi parti ve derneğin yardım çadırları ile konuşlandığı parkta Türk Tabipleri Birliği (TTB) de yurttaşların sağlık hizmeti alabileceği alanlar oluşturdu.


Kısa sürede dayanışmanın adresi haline gelen park, Hatay Valiliği’nin hedefi haline geldi. Parktaki gönüllüler önce, “Kızılay buraya aşevi kuracak” bahanesiyle parktan çıkartılmak istendi. Depremzedelerin yaralarını sarmak için parkta bulunan gönüllülerin kararlığı karşısında ise “Çevredeki binalar yıkılacak, burada kalmayın” gerekçesi gösterildi. Parkta gıdadan barınmaya, sağlıktan eğitime kadar birçok konuda yurttaşlara hizmet eden emek ve meslek örgütleri ile siyasi partiler, yaraların tamamı sarılana kadar bölgeyi terk etmeyeceklerini kaydetti.

HER GÜN BİN HASTA

Sevgi Parkı’nda TTB adına çalışmalar yürüten Doktor Ali Kanatlı, BirGün’e konuştu. İlçeyi terk etmek istemeyen çok sayıda kişinin Sevgi Parkı’ndaki gönüllüler ile dayanışma gösterdiğini ifade eden Kanatlı, alanın ilçenin tam ortasında olması itibarıyla organizasyonlar için çok kıymetli olduğunu kaydetti. Yetkililerin, TTB’nin yürüteceği çalışmalar için “dağın ortasında bir yer” gösterdiğini anlatan Kanatlı, “Söyledikleri yere çıkmayacağımızı belirttik. Günde, ziyaret ettiğimiz köylerle birlikte bin hastaya ulaşıyoruz. Ancak Sağlık Bakanlığı bu koordinasyonu sağlayabildiği takdirde buradan ayrılırız” ifadelerini kullandı.

TEMİZ SU ULAŞTIRSINLAR

Kanatlı, veteriner hekimlerin de parkta olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizi taşımak istedikleri yerde hayvan da yok insan da. Burada sokak hayvanları var, onlara da bakılıyor. Bizi buradan çıkarmak istemeleri canımızı yakıyor. Eğer bizim için bir şey yapmak istiyorlarsa, köylere temiz su ulaştırsınlar. Hekimler olarak çok sayıda köye gidiyoruz gün içinde.”
Karşılaştıkları hastalıkların solunum yolu hastalığı ve ishal olduğunu ifade eden Kanatlı, şunları söyledi: “Salgın olduğu yönünde söylentiler çıkıyor. Burada şu an bir salgın yok. Merkezde şebeke suyunun değerleri iyi ancak uzak yerlerde birtakım sorunlar var. Bizler buraya sürekli klor desteği sağlıyoruz. Binalar susuz şekilde yıkılıyor. Bu şekilde yıkılmaya devam edilirse yalnızca bölge değil tüm Türkiye hatta Suriye de zarar görür. Enkazdan kalkan tozu uzun süre solumak akciğer kanserine neden olur.”