BirGün deprem bölgesinden bildiriyor: Telefon numaralarından başka bir şey kalmadı

Havva Gümüşkaya / İskenderun

Hatay yolunda marketlerin rafları hala boş. İskenderun'a uğradığımız benzin istasyonun çalışanı "Geldiği gibi boşalıyor raflar. Az önce biri geldi 6 bin liralık çikolata, bisküvi aldı. Firmalar da az ürün gönderiyor bize. Ne haldeyiz bilmiyorum" diyor. 15 günün ardından yaraların sarılmaya başlandığı söylense de depremzedelerin ihtiyaçları karşılanmış değil. İskenderun’da en büyük yıkım Mustafa Kemal Mahallesi'nde yaşanmış.

12 bloklu Akdeniz Güneş Sitesinin tamamı çökmüş. Arama kurtarma çalışmalarının sona erdiği bölgede olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları sürüyor. Sitenin yıkıntıları arasında dolaşan bir gençle konuşuyorum. "Depremden sonra Mersin'den gelip ailemi enkaz altından çıkardım. En üst katta oturuyorduk. İlk biz alabildik cenazelerimizi" diyor.


Akdeniz Güneş Sitesi'nin ilk katı çöken bloklarından birinin önünde tek başına bekleyen Ali Hafızoğlu ile karşılaşıyorum: "Lüks arabaların içinden fotoğraflar çekiyorlar. 21 yıldır burada yaşıyordum. Kızımı damadımı kaybettim. Eşim ve iki torunum hastane. Cenazeleri günler sonra çıkardık. Devletten bir şey görmedim. Yalvardım morga koyalım diye, gece 4'te cenazemi battaniyeyle gömdüm. 30-40 kişilik mezarlar kazıp gömdüler, bu insanlık mı? Hastalarım Mersin'de onların yanında olmak için ev tuttum. İki aylık 30 bin lira kira verdim. Burada yaşamaya kalksam ev yok nerede yaşayacağım? Kendimi bir günlük çocuk gibi hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum."

"BÜTÜN HERKESİ KAYBETTİM"

Her enkazın başında nakliye araçları var. Binalarda kalan eşyalar alınıyor. Enkazın yakınlarında ise karton kağıtlara yazılmış telefon numaraları ve isimler yazıyor. Yardım talebi olduğunu düşündüm. Ama yakınlarına ulaşamayanların kendi numaralarını bırakıp, enkazdan çıkarıldığında haberdar olmak için astıklarını öğreniyorum.

Bir ailenin yanına gidiyorum. Eşyalar yük asansörü ile indirilirken onlar da binaya bakıyorlar. Çamaşırlıkta kalan eşyaları çıkaran kadın, "Canımızı kurtardık" diyor. "Kayıplarınız var mı? " diye sorunca gözleri doluyor, "Telefon numaralarından başka bir şey kalmadı. Bütün arkadaşlarımı kaybettim" diyor. Mehmet Kel ve Hamide Kel de kendi imkanlarıyla panelvan bir araca yıkıntılar arasından seçtikleri odunları koyuyor. Ailesinden 30 kişiyi kaybettiğini söyleyen Hamide Kel, bir arkadaşlarının evlerini açtığını söylersek "4 torun kızım damadım bir aile gitti, yardım alamadık. Kimseden de bir şey istemiyoruz" diyor ve gözyaşlarını tutamıyor. CHP Hatay Büyükşehir Meclis Üyesi Ali Mutlu AFAD'ın üçüncü gün geldiğini, hala kayıpların olduğunu ve 3 bin 500 civarı cenaze çıkardıklarını söylüyor. Alevi Kültür Dernekleri İskenderun Şube Başkanı Kemal Soysüren ise kendilerine Alevi derneklerinden gelen yardım TIR'larının AFAD tarafından Düzce'de durdurulduğunu ileri sürdü.