Uyarılara rağmen faaliyet alanı her yıl büyütülen İliç’teki Çöpler Altın Madeni’nde göçük altında kalan işçilerden hâlâ haber yok. Ailelerin bekleyişi sürüyor. Anagold Madencilik’in işlettiği tesiste çalışan 8 kişi gözaltında. Siyanürlü 10 milyon metreküp toprağı kaldırmak için en az 400 bin kamyon gerekli.

BirGün facia bölgesinde: Kimine altın kimine enkaz
Toprak altında kalan işçilerin aileleri gözyaşları içinde gelecek haberi bekliyor. (Fotoğraflar: AA)

Gökay BAŞCAN / İliç

Denetimsizlik ve kâr hırsı sonucu yaşanan Erzincan İliç’teki maden faciasında üçüncü gün geride kaldı. Çöken siyanürlü pasa dağının altında kalan dokuz işçiyi arama kurtarma çalışmaları sürerken henüz hiçbir işçiye ulaşılamadı. Toprak altında kalan yakınlarının kurtulacağı umudunu yavaş yavaş kaybetmeye başlayan bazı ailelerin, “Orada yaşayan biri yok, birbirimizi kandırmayalım” diyerek feryat ettiği görüldü.

Mesai arkadaşları toprak altında kalan Cihat Karadağ, olay anında deprem olduğunu zannederek dışarı çıktığını söyledi. Arkadaşlarını telefonla aradığını ancak ulaşamadığını anlatan Karadağ, "Senelerdir beraber çalıştığımız, ailemiz, canlarımız. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum, ciğerimiz yanıyor." dedi.

YİNE İHMAL İDDİASI

İş makinesinin içindeyken göçük altında kalan işçilerden Uğur Yıldız’ın kardeşi Doğukan Yıldız, bir ihmal iddiasını daha gündeme getirdi. Doğukan Yıldız, iş makinelerinde oksijen tüpü olması gerektiğini ancak bulunmadığının öne sürüldüğünü söyledi. Yıldız, söz konusu iddianın araştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Kurtarma çalışmaları devam ederken, olayla ilgili gözaltına alınan kişilerin sayısı 8'e yükseldi. Şüphelilerden birinin “yabancı uyruklu” olduğu öğrenildi. Bu arada yetkililer yaptığı açıklamalarda, 10 milyon metreküp toprağı kaldırmak için 400 bin kamyonun gerekli olduğunu bildirdi. Ayrıca bölgede heyelan tehlikesinin sürdüğü kaydedildi.

Toprak altında kalan işçilerin aileleri gözyaşları içinde gelecek haberi bekliyor. 

Bu arada facianın yaşandığı bölgeyi ziyaret etmek isteyen meslek örgütlerinin heyetleri, Menzil Tarikatı’na bağlı Beşir Derneği’nin çadır kurduğu alana alınmadı. TMMOB, KESK, TTB, Eğitim Sen heyetleri, güvenlik noktasından içeri alınmadı. Şehir girişi ve maden sahasına giden yol ayrımında güvenlik bariyeri kuran kolluk kuvvetleri, meslek örgütlerinin temsilcilerinin içeriye girişine izin vermedi.

Yaşananlara tepki gösteren TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, “Biz heyetimizle, alanında uzman isimlerle birlikte bugün AFAD’ın ve şirketin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi almak, görüş alışverişinde bulunmak da istedik. AFAD Saha Müdürü başta olmak üzere şirket yetkilileriyle görüştük. Maalesef bizimle herhangi bir görüşme sağlanmadı. Nizamiye girişine dahi alınmıyoruz. Bu da olumsuz noktalardan bir tanesi” diye konuştu.“İki ay önce burada bir çökme riskinin olduğunu ve bununla ilgili gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığını sorduk” diyen Gül, şöyle devam etti: “Acıdır ki iki ay geçti üzerinden ve büyük bir faciayla karşı karşıya kaldık. Bugün iki tane faciayla yüz yüzeyiz. Birisi iş cinayeti. 9 tane emekçi kardeşimiz toprak altında. Zehirli kimyasallarla yıkanmış toprağın altında hayat mücadelesi veriyor. Diğeri de ülkemizin görmüş olduğu en büyük çevre katliamlarından birisi. İki facia ülkemizi oldukça kötü noktalara götürecek.”

Gül, TMMOB olarak süreci yakından takip etmeye devam edeceklerini de vurguladı. KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz de “İçeriye alınmıyoruz. Alınmama nedeni bize hâlâ izah edilmiş değil. Bu tutumu doğru bulmuyoruz. Askerin, polisin, valinin bu tutumunu da kınıyoruz” ifadelerini kullandı.

SORUMLULAR YARGILANSIN

Maden ocağı sahasını ziyaret eden DİSK heyeti ise burada bir açıklama yaptı. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, olayın her boyutuyla araştırılması, sorumluların ortaya çıkarılması, yargılanması ve bir daha bu felaketlerin yaşanmaması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirterek, sürecin sonuna kadar takipçisi olacaklarını dile getirdi.

∗∗

FIRAT NEHRİ CİDDİ RİSK ALTINDA

Maden faciasının yaşandığı bölgede bulunan CHP milletvekilleri, BirGün’e değerlendirmelerde bulundu. Partinin Adana Milletvekili olan Müzeyyen Şevkin, “9 kardeşimiz şu anda çok büyük bir yükün altında. O yoğun liçten arta kalan yığın çok büyük bir risk teşkil ediyor. İşin doğrusu çok zorlu bir kurtarma, çok özel bir kurtarma gerektiren bir durum var ortada. Her geçen saat umutlarımız azalıyor.” 

CHP’li vekil, “Bu bir heyelan değil, bu bir doğal afet değil, bunu kesinlikle ifade etmemiz lazım" diyerek sözlerini sonlandırdı.

BÜYÜK BİR TEHLİKE

Bölgede bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz da, yaşanan facianın ardından siyanürün yayılması riskine değindi. Yavuzyılmaz’a göre, kimyasalın Karasu Nehri’ne, ardından da Fırat Nehri’ne taşınma riski uzun bir zaman söz konusu olacak. CHP’li vekil, şunları dile getirdi: “Fırat Nehri şu anda burada defalarca kez yaptığımız uyarılara uygun hareket edilmediği için tedbirler alınmadığı için vahşi bir madencilik yapıldığı için ve kapasitesi sürekli AK Parti hükümeti tarafından arttırıldığı için büyük bir tehlike altında."

Fırat Nehri’ne doğru kayan devasa toprak yığınının, siyanür ve sülfürik asit ile yıkanmış malzemelerden oluştuğuna yönelik açıklamalar yapılıyor. Madenin nehre olan mesafesinin kuş uçuşu 300 metre olduğu kaydediliyor. Söz konusu madene 2022’DE siyanür sızıntısı nedeniyle en üst sınırdan çevreyi kirletme cezası kesilmişti.