Amasra’da yapılmak istenen termik santrala karşı yürütülen mücadelede önemli bir noktaya gelindi. 16 Nisan’da görülecek iptal davası öncesi BirGün’e konuşan köylüler santralın kurulması halinde köylerinin yok olacağını ve planın iptal edilmesi gerektiğini söylüyor

BirGün minibüsü Amasra’da: Termik santrala karşı direnişte kritik eşik

SEBAHAT KARAKOYUN sebahatkarakoyun@birgun.net @ssenyaprak

Hattat Holding’e bağlı Hema Endüstri ’nin Amasra’da yapmayı planladığı termik santrala karşı bölge halkının yıllardır yürüttüğü mücadelede kritik bir eşiğe gelindi. Halkın, doğayı tahrip ederek turizmi, tarımı, balıkçılığı bitirecek bu projeye karşı 2010 yılında örgütlendikleri Bartın Platformu öncülüğünde yürüttüğü mücadelede, santral yapımına izin veren ÇED olumlu raporuna karşı açılan 2019 davacılı iptal davasının ilk duruşması 16 Nisan’da Zonguldak’ta. BirGün, yaklaşan bu kritik dava öncesinde, santralın kurulmak istendiği Gömü ve Tarlaağzı Köyü’nde yurttaşları, Amasra’da düzenlenen forumda başta Bartın Platformu yürütme kurulu üyeleri olmak üzere mücadeleye omuz veren STK ve siyasi parti temsilcilerini dinledi.

Rödovans sözleşmesiyle TTK’ye ait Amasra’daki kömür ocaklarını işletmek üzere 2005 yılında bölgeye gelen Hattat Holding’in asıl sevdasının, tarihe Çeşm-i Cihan (dünyanın gözbebeği) olarak geçmiş, denizi ve doğasıyla ülkenin en özel bölgelerinden Amasra’ya termik santral kurmak olduğu kısa süre sonra anlaşıldı. Hattat Holding’e bağlı Hema Endüstri, kömür üretmek yerine Amasra’nın Gömü ve Tarlaağzı köylerine termik santral yapmak için düğmeye bastı. Doğayı tahrip ederek turizmi, tarımı, balıkçılığı bitirecek bu projeye karşı bir mücadeleye girişen bölge halkı, STK’ler, akademisyenler, siyasi parti temsilcilerinin de desteğiyle 2010 yılında Bartın Platformu’nda örgütlendi. Bölge halkının mücadelesi sonucu termik santralla ilgili ÇED raporlarının iptali için açılan davalarla projenin hayata geçmesi engellense de küçük değişiklikler yaparak yeniden başvurularını sürdüren şirket, sonunda amacına ulaştı ve arkasındaki iktidar desteğiyle ÇED olumlu raporunu aldı. Bu süreçte halk, santralın kurulmak istendiği alandan Amasra’ya kilometrelerce uzunlukta bir insan zinciri oluşturarak, esnaf ilçe merkezinde kepenk kapatarak mücadeleyi sürdürdü. ÇED olumlu raporunun iptali için rekor düzeyde bir sayıyla, 2019 davacılı bir iptal davası açıldı. Halkın sorunlarını yerinde dinlemek üzere yola çıkan “BirGün Minibüsü”, Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi’nde 16 Nisan’da başlayacak bu kritik dava öncesinde Amasra’daydı.

Ankara Haber Müdürü Nurcan Gökdemir ile eşsiz güzellikteki Çapak Koyu’nda Gömü ve Tarlaağzı köylerini kapsayan alana kurulmak istenen termik santrala karşı mücadele eden köylülerle görüştük. Amasra’da düzenlenen forumda, bu mücadeleye öncülük eden Bartın Platformu Yürütme Kurulu üyelerini, STK ve siyasi parti temsilcilerini dinledik.

“Sonuna kadar direneceğiz”
İlk durağımız olan Gömü Köyü’nde Dağlıoğlu Ailesi’nin evine konuk olduk. Bir yandan yıllarca maden işçisi olarak çalıştıktan sonra emekli olan KOAH hastası eşiyle ilgilenirken bir yandan da termik santrala karşı mücadelesini sürdüren Müzeyyen Dağlıoğlu, yaşadıklarını heyecanla şöyle anlattı:
birgun-minibusu-amasra-da-termik-santrala-karsi-direniste-kritik-esik-440924-1.
“Biz bu santralı kurdurtmayacağız. Çünkü bu santral kurulursa evimizi barkımızı, bağımızı bahçemizi bırakıp gitmek zorunda kalacağız. Burası bizim toprağımız nereye gideriz? Termikçi şirket, insanları bezdirip, bıktırmak için ne gerekirse yapıyor. Köylüyü birbirine düşürmeye çalışıyor. Bedelinin üstünde paralar teklif ederek bazı köylüleri arazilerini satmaya zorladı. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynamaya çalışıyorlar bizimle. İnsanların huzuru kalmadı. Amcamın oğlu bir toplantıda ‘evimi barkımı bırakıp nereye giderim’ deyip birden bire yere çöktü. Üç-dört ay yatağa bağlandı, geçenlerde toprağa verdik. Şirket bir yandan da maden sahası için işe aldığı gençleri işten çıkarmakla tehdit ediyor. Daha yeni 140 işçi işten çıkarıldı. Devlet nerede, niye izin veriyor bu olup bitene. Bir yandan çalışan şeker fabrikalarını kapatmaya çalışıyor bir yandan da bu bölgeyi bitirecek termik santrala izin veriyor.”

Kamuda şikâyet edecek makam yok
Köy halkından Erdoğan Karabacak, termikçi şirkete karşı mücadele yürütürken kamu gücünü elinde bulunduran yerel makamların tavrına dikkati çekiyor. “Bunları şikâyet edecek bir makam bulamıyoruz karşımızda. Ne kaymakam ne vali ne de başta bir görevli. Kime gitsek seslerini çıkarmıyor. Onlar adamlarını bulmuş, işi Ankara’dan bağlamış belli ki. İktidar partisi milletvekili ortalarda yok. Burası Hattat Enerji’nin insafına bırakılmış durumda” diyor Erdoğan Karabacak.

Şirket elemanları tehdit ediyor
Aynı köyden Ayşe Kadeş de eşi Şerafettin Kadeş de köylerine dönme hayaliyle çalışıp didindikten sonra emekliye ayrılıp borç harç bir ev yaptırarak dört yıl önce döndüklerinde termik mücadelesinin içinde bulmuşlar kendilerini. Ayşe Kadeş, “Bu santralı faaliyete geçirirlerse nefes alamaz hale geleceğiz. Şirket elemanları, bazı köylüleri arazilerini satmaya zorlamak için ‘Şimdi satarsanız satın. Sonra biz de alamayız ve siz de öylece bırakıp gitmek zorunda kalırsınız’ diye tehdit ediyormuş” diyor. Eşi Şerafettin Kadeş de oy istemek için seçim zamanı gelen iktidar partisi milletvekillerinin bölge halkının termik santrala karşı mücadelesindeki sessizliğine dikkat çekiyor.

Balıkçılık da bitecek
Gömü’den sonra proje kapsamındaki ikinci köy olan Tarlaağzı’na giderken uğradığımız Balıkçı Barınağı’nda konuştuğumuz kooperatif yetkilileri, santral kurulursa balıkçılığın da sona ereceğini anlattı. Balıkçılar Kooperatifi’ne üye balıkçıların teknelerini demirlediği barınağın yanında yazın insanların akın ettiği bir plaj da bulunuyor. Balıkçılar, projeye göre bu alanın tümüyle santral yakıtı için ithal edilecek kömür depolama alanı olarak kullanılacağına dikkat çekiyor. Tarlaağzı Köyü Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Şenol Kayhan, 60’a yakın üyeleri bulunduğuna dikkat çekerek, termik santral faaliyete geçerse balıkçılığın bitirileceğini, kirlenen denizde hiçbir deniz canlısının yaşamayacağını vurguluyor.

***

Zeytin ağaçlarını kestiler

Termik karşıtı mücadele sürecinde Gömü köyündeki zeytinlik alan da yok edildi. Zeytin ağaçlarının olduğu yere 3 kilometre mesafeye kadar termik santral inşa edilemediği için, köy muhtarı yıllardır var olan alanın zeytinlik olarak tescili için başvuruda bulundu. Bu başvuru geri çevrilirken, arazi sahibi TTK’nin bölgede yaptığı kamulaştırma tehdidiyle, arazisini Hattat Holding’e sattı. Satıştan bir hafta sonra da termikçi şirket, ağaçları başka bir yere taşıyacağı iddiasıyla zeytinlik alanı yerle bir etti.

***

birgun-minibusu-amasra-da-termik-santrala-karsi-direniste-kritik-esik-440926-1.

Kritik dava 16 Nisan’da
Amasra’da düzenlenen forumda sadece ilçeden değil Bartın ve Zonguldak’tan gelen yurttaşlarla da buluştuk. Katılımcılar, başta termik santral olmak üzere bölgenin sorunlarını, yürüttüğü mücadeleyi anlattı. Bartın Platformu Yürütme Kurulu’ndan Prof. Dr. Erdoğan Atmış, katılımcıların da çok yakından bildiği mücadele sürecinde kritik bir aşamaya gelindiğine dikkat çekti. Termik santralla ilgili ÇED olumlu raporunun iptali için açılan davada ilk duruşmanın 16 Nisan’da Zonguldak İdare Mahkemesi’nde görüleceğini anımsatan Prof. Dr. Atmış, termik santrala karşı büyük bir dayanışmayla direnen yurttaşların dava sürecinde de desteğini sürdürmesini istedi. Erdoğan Atmış, madenlerin faal çalıştığı dönemde ülkede zenginlik sıralamasında 25’inci sırada yer alan bölgenin yıllardır izlenen politikalar sonucu bugün istihdam sorunu nedeniyle göç veren bir konumda olduğunu vurguladı. Bartın Platformu öncülüğünde termik santrala karşı halkın mücadelesinin termikçi şirketi zora düşürdüğünü kaydeden Atmış, “Şirket bankalardan kredi alamaz durumda. Toplumsal muhalefet sürdükçe de kredi bulamaz” dedi. TTK ile yaptığı rödovans sözleşmesinin gereğini yerine getirmeyen şirketin kömür üretmeye niyetli olmadığını belirten Atmış, “TTK madenleri geri almalı” dedi.

Biz “bitti” demeden bitmez
Forumun moderatörlüğünü yapan Eğitim- Sen Amasra Şube Başkanı Recai Çak��r da bölge halkının büyük bir bilinçle doğasına, toprağına sahip çıktığını belirterek “Biz bu sorunu sadece hukukçulara, siyasilere havale etmedik. Çünkü halk biliyor ki halkın seçtiği siyasiler ve iktidar gücüyle bürokratlar basınç altına alınabiliyor ve yanlış kararlar veriliyor. Bu birliktelik devam ettiği sürece kazanacağız. Herkes şunu iyi bilsin ki biz ‘bitti’ demeden hiçbir şey bitmez” diye konuştu.

Siyaset-Bürokrat-Sermaye üçlüsü
ÖDP Amasra İlçe Başkanı Adnan Soylu da iptal davasında aleyhte bir karar çıksa dahi Bartın Platformu öncülüğünde mücadelenin sürdürüleceğini belirterek, “Şirket siyaseti arkasına almış. Siyaset- bürokrat-sermaye üçlüsü elele vermiş bölgemizin üstünü çöreklendiler. Termik santral girerse bu kent yok olacak, buna izin vermeyeceğiz” dedi.