Dopdolu BirGün Pazar eki, “Nasıl bir kent?” dosyasıyla yarın gazeteniz ile birlikte bayilerde. Tarık Şengül, Hacer Foggo, Psikolog Nesli Zağlı ve Onur Lami Yalman dosyaya katkıda bulundu. Gezi Davası kapsamında tutuklanan Çiğdem Mater, “Gezi herkesti, hepimizdi” yazısını Bakırköy Cezaevi’nden BirGün Pazar için yazdı. Avrupalı Düşünürler Söyleşileri'nde bu hafta Ulaş Bager Aldemir dünyaca ünlü Michael Löwy ile pandemi, kapitalizm ve Marksizm üzerine konuştu.

BirGün Pazar'da bu hafta: Nasıl bir kent?

BirGün Pazar eki “Nasıl bir kent?” dosyasının işlendiği sayısıyla bu hafta bayilerinizde. 793. Sayımızda dosyaya katkıda bulunan isimler arasında Akademisyen Tarık Şengül, CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Psikolog Nesli Zağlı ve Onur Lami Yalman yazdı.

Dosya dışındaysa Gezi Davası'nda 18 yıllık hapis cezasına mahkûm edilen ve hapse gönderilen Çiğdem Mater cezaevinden BirGün Pazar’a Gezi’yi, herkesin Gezi’sini ve yaşadığı saçmalıkları yazdı. Duayen tarihçi Taner Timur Türkiye’nin NATO tarihini ve bugününü anlattı. Ulaş Bager Aldemir, dünyaca ünlü Marksist filozof Michael Löwy’yle pandemi, kapitalizm ve Marksizm üzerine söyleşti.

Tarık Şengül “Proje büyük/Geleceği yok!” başlığıyla iktidarın sürekli olarak büyüme adına büyük ve atıl projeler yapmasını ve bunların geleceğini yazdı.

Hacer Foggo “Kent yoksulluğu; varlık içinde, yokluğa katlanmak” yazısıyla kentte yaşayıp mahallesinin dışına çıkamayan, kentin imkânlarından faydalanamayan milyonları anlattı.

Nesli Zağlı “Şehir ve otobiyografik bellek” yazısıyla belleğin şehirle kurduğu ilişki ve otobiyografikliği üzerine yazdı.

Onur Lami Yalman “Nasıl bir kent?” başlığı altında yaşanılan kentlere kıyasla ideal bir kent nasıl olmalı sorusuna cevap aradı.

Çiğdem Mater, “Gezi herkesti, hepimizdi” yazısını Bakırköy Cezaevi’nden Pazar eki için yazdı. Gezi’yi, Gezi’nin ne olduğunu, nasıl olduğunu, kimin olduğunu ve yaşadığı sürecin saçmalığını anlattı.

birgun-pazar-da-bu-hafta-nasil-bir-kent-1018545-1.

Taner Timur “Yetmiş yıllık öykü: Türkiye Ve NATO” yazısıyla Kore Savaşı’ndan bu yana Türkiye’yi ve NATO ilişkilerini anlattı.

Güray Öz “Defteri dürülmüş “fraternité”” yazısında yoldaşlık, kardeşlik gibi duyguları ve bunlara ne olduğunu anlattı.

Derya Gürses Tarbuck “Bilim tarihi ne değildir?” başlığıyla bir süredir tartışıla gelen bilim tarihi bölümüne dair açıklayıcı bir yazı yazdı.

H. Tuğça Şener “Yalnız şöyle bir sorun var” başlığıyla işsizler ordusunu, her şeye laf söyleyip çözüm sunmayan ve seçeneksiz insanı yazdı.

Sine Aras Akten “Uzun yaşamın sırrı” yazısında 100’ü deviren insanları, Zaro Ağa’yı ve maceralarını anlattı.

Ulaş Bager Aldemir “Kapitalizm eceliyle ölmeyecek” başlığı altında dünyaca ünlü Brezilyalı ve Fransız Marksist düşünür Michael Löwy ile pandemi, kapitalizm ve Marksizmin geleceği üzerine söyleşti.

birgun-pazar-da-bu-hafta-nasil-bir-kent-1018521-1.

Murat Tırpan “Erşan Kuneri mi Gibi mi: Taraf Seçme Mecburiyeti” yazısında bir süredir sosyal medyada kıyaslanan ve rakip gibi gösterilen iki diziyi teraziye koydu.

Emine Uçar İlbuğa “Siyasal iktidarların sinemayla imtihanı: 1932-1988 Türkiye sineması sansür dosyası” yazısında Ali Karadoğan; S. Ruken Öztürk’in Sansür Karar Defterleri Üzerine Bir İnceleme: Türkiye’de Sinema Sansürünün Tarihi (1932-1988). 1.,2.,3. Cilt eserlerini inceledi.

Aydın Afacan “‘Likya Yolu’ ve ‘canavar’ı öldürmek” yazısında insanın kalbini ışıklarla dolduran Likya Yolu’nu ve mitoloji anlattı.

Semiha Durak “Kıyılar ve küller” başlığıyla Phoenix Projesi, arkeoloji ve Marksist arkeoloji üzerine yazdı.

Haydar Ergülen “Yardımcı Ders Kitabı 101” yazı dizisine “Dersini almış da etmiyor ezber” yazısıyla devam etti ve Şenlik ile Ezber dersini anlattı.