BirGün Pazar, ‘İktidar, muhalefet ve sol’ dosyasıyla yarın bayilerde

BirGün Pazar ekinin 776 sayısı bu hafta “İktidar, muhalefet ve sol” dosyasıyla yarın bayilerinizde olacak.

Bülent Forta “Örgütlü bir mücadeleyle iktidarın planlarını boşa çıkarmak durumundayız” başlıklı yazısında “Laikliğin yeniden kazanılması, kamunun toplumsal çıkar için kurgulanması çok ciddi ihtiyaç olan talepler. Bu taleplerin taşıyıcısı da sosyalistlerden başkası değil” dedi.

Bahadır Özgür “Erdoğan büyük sermayeye istediğini veremedi” başlığı altında “Muhalefet, devletin tıkandığı için kriz tespiti yapıp buna yönelik restorasyon politikaları öneriyor, emekçi kesimlere bir çözüm üretememesi de bu tespitten gelen sınıfsal bir tercih” ifadelerini kullandı.

Hakkı Özdal “Sermayenin temsil krizi” başlıklı yazısında “7 Haziran sonrası, 15 Temmuz, fiilen süren OHAL, ekonomik olarak sınanmaya başlandı. Erdoğan kendisini yüzde 50 oranında oylarla iktidarda tutan hegemonyasını kaybetme noktasında” dedi.

Galip Yalman “Kırk yıllık otoriter rejimden çıkış” yazısında “1982’den beri otoriter devlet biçimi çerçevesinde yaşıyoruz. Meseleyi sadece parlamenter sistem talep ederek çözebilmek mümkün değil. Ancak zorluklar aşılmak içindir” ifadelerini kullandı.

Gamze Yücesan Özdemir “Gerçek kamuculuk yeni bir cumhuriyetle mümkün” başlığı altında “Şu an yaşadığımız hayat adaletsiz, eşitliksiz, eşit olmayan, berbat bir hayatsa önümüzdeki seçenek bu hayatı başka bir hayatla değiştirmektir” ifadelerini kullandı.

Güven Gürkan Öztan “Önümüzde üç seçenek var” başlıklı yazısında “Türkiye OHAL altında seçime girebilir. Çözüm ise OHAL altında seçime girişe karşı ne tür bir hazırlık yapılacağında. Bugün vekil pazarlıklarından daha mühim olan da budur” ifadelerini kullandı.

Korkut Boratav “Laikliği sahiplenmek sınıfsaldır” yazısında “Neoliberal sermayenin tahakkümü altında yaşadığımız bütün kayıpların telafi edilme dönemine gireceğiz. Neoliberal ve siyasal İslamcı yükün temizlenmesi sorumluluğu sosyalist soldadır” dedi.

Aziz Konukman “Restorasyon değil, hesaplaşma şart” yazısında “Hatırlayın o yalancı referandum çağrılarını, on iki Eylül'le hesaplaşacağız söylemlerini. Bizler hayır deyip, yetmez ama evet diyen sol liberallerin karşısına çıktık ve hayat bizi doğruladı” dedi.

Hayri Kozanoğlu “On ilke ve bizim ekonomi programımız” başlığı altında “Solun bir kesiminde yaygın olan sadece kapitalizm eleştirisiyle yetinmek, sınıf mücadelesi söylemini elden bırakmadan, laik ve gericilikle mücadele etmemek eksik bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

Oğuz Oyan “Ekonomik bunalım restorasyon ve sol alternatif” yazısında “Solun hedefi bugünkü ekonomik istikrarsızlık enkazını kaldırmakla sınırlı olamaz. Bizi ilgilendirmez de denilemez. Örneğin enflasyon halkın üzerine yıkılan en ağır, en adaletsiz vergidir” dedi.

Necmi Erdoğan “Hayatın nüfuz ettiği her yerde olmak” yazısında “Her şeye rağmen, neoliberal kapitalist düzene rağmen hâlâ bu topraklarda eşitlikçi bir isyanın çok çeşitli şekillerde kendini gösterdiği kanısındayım” dedi.

Aysun Gezen “Emekçilerle ortaklaştırmak zorundayız” başlıklı yazısında “Sokak tartışmaları şimdi anlaşılıyor. Onlar çeşitli kitle teknolojileriyle kontrol edilmiş çerçevelenmiş onun dışına çıkmayan ne yapacağı kestirilebilir, düzeni tehlikeye atmayacak bir kitle istiyorlar” ifadelerini kullandı.