CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BirGün'ün 'adliyede rüşvet çarkı' haberine ilişkin, "100 yıllık bir Türkiye Cumhuriyeti'nde bir başsavcı Ankara'ya dilekçe yazıp, yargının içinde çeteler oluştuğunu söylememiştir. Bir savcı yargının içinde çeteler oluştuğunu söylüyorsa bıçak kemiğe dayandı demektir" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi
BirGün'ün 'adliyede rüşvet çarkı' haberi | Kılıçdaroğlu: Bıçak kemiğe dayandı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu açıklamasında, "Hayatın gerçeği, tarihin gerçeği; 100 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi kale gibi halkın sorunlarına eğiliyor ve çözüm için de çaba harcıyor" diye konuştu.

"100 yılda bu ülkede bedeller de ödendi" diyen Kılıçdaroğlu, "Bedel ödeyenlerden biri de Ahmet Taner Kışlalı. Kalemiyle, bilgisiyle, hocalığıyla hepimizin saygı duyduğu bir kişidir. Ailesini ziyaret ettim. Çalışma odası hiç değilmemiş. Önemli olan düşün zenginliği, akıl zenginliği. Aydınlar susturulmasın, en büyük arzum o" ifadelerini kullandı.

'ADLİYEDE RÜŞVET ÇARKI HABERİ"

BirGün yazarı Timur Soykan'ın 'Adliyede rüşvet çarkı' haberine ilişkin bu hafta da değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Geçen hafta adalete geniş bir yer ayırmıştık. İstanbul'da bir cumhuriyet başsavcısının Ankara'ya yazdığı bir dilekçeyi gündeme getirmiştim ve yargı içinde çeteler oluştuğunu söylemiştim. Devletin geleneğinde, 100 yıllık bir Türkiye Cumhuriyeti'nde bir başsavcı Ankara'ya dilekçe yazıp, yargının içinde çeteler oluştuğunu söylememiştir. Bir savcı yargının içinde çeteler oluştuğunu söylüyorsa bıçak kemiğe dayandı demektir" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Devletin temelinin sarsıldığını hepimiz kabul etmeliyiz. Arkasından habere erişim engeli getirdiler. Siz istediğiniz kadar söyleyin, şu anda gidin sokağa, vicdanlı her bir vatandaşa sorun, Türkiye'de adalet var mı diye sorun, hayır diyecekler. Ama yürekli bir başsavcının bunu dillindirmesi bizim adalet tarihimiz için önemlidir."

Haberlere yönelik erişim engeline tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Bunlar zavallı adamlar. Zannediyorlar ki 'biz erişim engeli getirdik, Kılıçdaroğlu hiç konuşmaz.' Siz kimsiniz ya! Ben 85 milyonun hakkını, hukukunu savunuyorum, sizin değil. Sizin feriştahınız da gelse bizi asla susturamaz."

İSRAİL'İN SALDIRILARINA TEPKİLER

İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ve İsrail'e destek veren devletlere tepki gösteren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bütün dünyanın gözünün önünde masum çocukların katledildiğini görüyorsunuz. Kadınların öldürüldüğünü görüyorsunuz, yaşlıların öldürüldüğünü görüyorsunuz. Nerede? Filistin'de. Kendilerinin uygar dünyanın bir parçası olarak tanımlayan o sözde devletlerin yöneticileri ne yapıyor? Akan kanı mı durduruyorlar, hayır! Utanmasalar alkış tutacaklar. 

2 bini aşkın çocuk katledildi, 5 bine yakın insan hayatını kaybetti. Hastane bombalanır mı ya! Ama bir insanın gözü dönmüşse, artık bir şeyi görmüyorsa ve kendi koltuğuna düşkünse, Netanyahu için söylüyorum, hastaneyi de bombalarlar."

İKTİDARIN DIŞ POLİTİKASINA ELEŞTİRİLER

İktidarın dış politikasına yönelik eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Ortadoğu'da yaşanan sorunları çözecek ilk ülke olarak akla gelirdi. Türkiye, İslam dünyasına önderlik yapardı. Onlar da güvenle kapımızı çalıp sorunlarının çözülmesini isterdi. Türkiye bu güveni kaybetti. Ortadoğu ateş topuna döndü. Bizimkiler bağırıyor 'ara bulucu olalım' diye ama kimse seslerini duymuyorlar. Çünkü Türkiye dış politikasında güven veren bir ülke olmaktan çıktı" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Dış politikada kullanılan dilin çok dikkatli olması gerektiğini söyledim. Dış politikaya iç politikayı malzeme yapmayın dedim. Ağır laflar ettiler. Mısır ile kavga ettiler. Ortadoğu'nun yüzünü bize dönmesi, demokrasiye dönmesi demektir."

ERDOĞAN'A TEPKİ

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Amerika iki uçak gemisi gönderdi. Erdoğan bağırıyor 'ABD nere, Akdeniz nere. Ne işiniz var orada?' Şimdi ben sormaz mıyım, senin damadının Amerikan uçak gemisinde ne işi var? İkili oynamayacaksınız. Dürüst ve namuslu olacaksınız" ifadelerini kullandı.

CUMHURİYET'İN 100. YIL DÖNÜMÜ

Cumhuriyet'in 100. yıldönümüne ilişkin mesaj veren Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti: "Cumhuriyet'in 100. yılını kutlayacağız ayın 29'unda. 100. yaşını kutlayacağız. Biz Cumhuriyet'i kanla, gözyaşıyla kurduk. Ağır bedeller ödedik. Ülke düşman işgali altındayken, babalarımız, dedelerimiz, annelerimiz büyük mücadeleler verdiler. Biz Cumhuriyet'i kurarken, Milli Kurtuluş Savaşını verirken mazlum ülkeler de kendi savaşlarını verdiler, bizi örnek aldılar. Onlar da Cumhuriyet kurdular. Çünkü biliyorlardı ki Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün o mazlum devletlere önderlik eden bir devletti."

TEZKERE AÇIKLAMASI

Suriye ve Irak tezkeresine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "100. yılında şu iktidarın ve onun destekçisi bir partinin oylarıyla yabancı askerler Türkiye'ye davet ediliyor. Ne için? Terörle mücadele edecekmişiz. Eğer bir iktidar, Türkiye Cumhuriyeti devletinin 100. yılında terörle mücadele konusunda kendi ordusuna güvenmeyip de yabancı bir ülkenin askerini Türkiye'ye davet ediyorsa, artık o iktidarın bu ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ben onun vatanseverliğinden kuşku duyarım. 35-40 yıldır mücadele ediyor bu ülkenin ordusu da polisi de korucusu da. Cumhuriyet'in 100. yılında yabancı askerleri bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletine davet edecekler, çağıracaklarmış. Söyledim, yine söylüyorum. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz!"

100. YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ

Cumhuriyet'in 100. yıldönüm etkinliklerine de değinen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: 

"'Şimdi efendim Filistin'de bu oluyor, biz şenlikleri erteleyelim...' diyorlar. Bir 100 yıl sonra mı bir daha şenlik yapacaksınız? Bunlar şenliği başka türlü anlıyorlar galiba. Anmak demek, 100. yılı kutlamak demek, bilim insanlarının, sanatçıların, esnafın konuşması demek. Anıtkabir'i ziyaret etmek demek. Şehitlerimizin mezarını ziyaret etmek demek. Eğlenmek, gülmek dolayısıyla 100. yılı kutlamak demek."

KATAR BÜYÜKELÇİSİ'NE TEPKİ

Kılıçdaroğlu ayrıca Türkiye’nİn Katar Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu'ya da tepki gösterdi.

"Katar Büyükelçimiz, Cumhuriyet'in 100. yılını kutlamayı ertelemiş ama beyefendi kendisi gitmiş düğüne" diyen Kılıçdaroğlu, "Fotoğrafa baktım arkadaşlar. Dedim ki bu bir Dışişleri mensubu olamaz. Çünkü bürokratik hayatımda çok büyükelçiyle karşılaştım. Bizim büyükelçilerimiz onurludurlar, el pençe kimsenin önünde durmazlar. O temsilden asla ödün vermezler" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Düğünde çekilen fotoğrafta iki eli önünde, süt dökmüş kedi gibi iki kişinin arasında duruyor. Vallahi bu Dışişleri'nin yetiştirdiği bir büyükelçi olamaz dedim. Bu adam kim dedim, bu kişi Dışişleri'nin yetiştirdiği bir kişi değilmiş."

"YAŞASIN CUMHURİYET"

Kılıçdaroğlu, son olarak şunları söyledi: "Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi ile devlet şekli demektir. 10 yıl kurmuş cumhuriyeti kuralı, 'Demokrasiyi getirmeliyiz' diyor Atatürk. 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir' diyor Mustafa Kemal Atatürk... Yaşasın cumhuriyet, yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"