Birleşik Metal-İş Sendikası, Tokat'ta ayakkabı imalathanesinde çalışan işçilerin zehirlenmesi olayında işletmenin ihmalinin tespit edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Sendika, "Denetimsizlik, örgütsüzlük ve kâr hırsı işçilerin hayatlarını yok ediyor" tepkisi vererek, 10 ayın ardından halen sağlığına kavuşamayan işçilerin hem hukuk mücadelesi verip hem de hayatta kalmaya çalıştıklarına dikkat çekti, mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi
Birleşik Metal-İş: Denetimsizlik ve kâr hırsı işçilerin hayatlarını yok ediyor

Birleşik Metal-İş Sendikası, Tokat'ta ayakkabı imalathanesinde 31 işçinin zehirlenmesine sebep olan içeriğin bilinmesine rağmen kullanılmasıyla ilgili açıklama yaptı. 

Tokat’ın Çamlıbel ilçesinde bulunan, 75 işçinin çalıştığı Kılıç Ayakkabı Fabrikası’nda zehirlenen 31 işçi, aradan 10 ay geçmesine rağmen sağlıklarına kavuşamadı. Fabrikada solvent bazlı yapıştırıcının fiziksel yapısının farklı olduğu bilinmesine karşın kullanıldığı açığa çıktı.

BirGün'ün ortaya çıkardığı oglayla ilgili yazılı açıklama yapan DİSK'e bağlı metal Birleşik Metal-İş Sendikası, "Denetimsizlik, örgütsüzlük ve kâr hırsı işçilerin hayatlarını yok ediyor" ifadeleriyle tepki gösterdi. 

"Bir an önce işçilerin yaşadıkları mağduriyet giderilmeli, yaşam kalitelerini artıracak rehabilitasyon süreçleri başlatılmalı ve işçilere en az yaşamlarını idame ettirecek düzeyde bir gelir sağlanmalıdır" çağrısı yapan Birleşik Metal-İş açıklamasında "Bugüne kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen devletin, bu işçilerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeleri için derhal harekete geçmesi gerekmektedir" ifadelerine yer verildi:

"TEK BAŞINA BIRAKILAN İŞÇİLER HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR"

Sendikanın açıklaması şöyle: 

"Bugün BirGün gazetesinin 'İşçiyi Bile Bile Zehirlediler' başlıklı manşet haberi ile Tokat Çamlıbel’de bulunan Kılıç Ayakkabıcılık fabrikasındaki işçilerin çalışma koşulları gözler önüne serildi. Bu fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı ve denetimlerin olmadığı koşullarda ölümüne çalıştırılan ve sonra da tek başına bırakılan işçiler, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sendikal örgütlülüğün ve sendikal denetimlerin de olmadığı bu işyerinde, işçilerin çalışırken aylarca yoğun kimyasala maruz bırakıldığı görülüyor. 

Çalışma yaşamında işverenin sorumluluklarının çerçevesi net bir şekilde belirlenmiştir. İşçilerin anlattıklarından anlaşılıyor ki işveren daha fazla kâr hırsıyla, bilerek ve göz göre göre işçilerin hayatını hiçe saymış, işyerinde ne kaynağında önlem ne de mühendislik önlemlerini uygulamıştır. Daha da ötesi denetim sorumluluğu olan devlet, sorumluluğunu yerine getirmemiştir.

"BİR AN ÖNCE MAĞDURİYET GİDERİLMELİ"

Sağlıklarını yitiren işçiler, tek başına uzadıkça uzayan yargı süreçlerinin içinde bir yandan adalet mücadelesi, diğer yandan hayatta kalma mücadelesini veriyorlar. Türkiye’de meslek hastalığı tanı süreçlerinin uzunluğu, işçilerin mağduriyetlerini daha da artırıyor. Bir an önce işçilerin yaşadıkları mağduriyet giderilmeli, yaşam kalitelerini artıracak rehabilitasyon süreçleri başlatılmalı ve işçilere en az yaşamlarını idame ettirecek düzeyde bir gelir sağlanmalıdır. Bugüne kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen devletin, bu işçilerin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeleri için derhal harekete geçmesi gerekmektedir. 

Birleşik Metal-İş Sendikası, işçilerin insanca koşullarda çalışması ve yaşaması, meslek hastalıkları ve iş cinayetleri sonucu sağlıklarını ve hayatlarını yitirmemesi için işçi sağlığı ve iş güvenliği mücadelesini yükselterek sürdürecektir."