Bisiklet satışı var ulaşım altyapısı yok
Bisiklet kullanımı her geçen gün artıyor. Ülkemizde her yıl bir milyonun üzerinde bisiklet satışı yapılmasına karşın gerekli ulaşım altyapısı yok. Altyapısızlık ve kuralsızlık ölümlü kazaları da cinayetleri de artırıyor.
Özgürlüğe Pedal Bisiklet Grubu
“Siz kimsiniz?” diye soracak olursanız; insanın doğanın efendisi değil, onun bir parçası olduğu gerçeğini benimseyenleriz. Ulaşımın otomobillerin değil insanların hareketi olduğunu ilke edinenleriz. “Özgürlüğe Pedal” basan, gidonunu eşitliğe kıranlarız. Bisikletli-güvenli ulaşım ve ekolojik yaşam mücadelesinin bir bütün olarak insanlığın kurtuluşundan ve onun için verilen toplumsal-siyasal mücadelelerden yalıtılmamış olduğunu savunan toplumcu, kamucu, eşitlikçi, özgürlükçü bisikletlileriz.
Memleketin taşına, toprağına, havasına, suyuna, doğal ve kamusal varlıklarına, kültürel ve tarihi mirasına sahip çıkanlarız.
Bisiklet sadece bir hobi ya da spor aracı değil, motorsuz bir ulaşım aracıdır. Bunu aklımızın bir köşesine yazarak, trafikte bisikletlilerin uyması gereken kurallarla başlayalım…
-Şanslıysanız- yaşadığınız yerde yerel yönetimler bisiklet yolu yapmışsa bilin ki burası sadece bisikletlilere ayrılmış yerlerdir! Buradan sürmeye devam edin fakat yol, şehir içinde kesintilere uğruyorsa akan trafiğe giriş yerlerinde dikkatli olunması gerekir.
Bisikletli ulaşım için sürücü belgesi zorunluluğu yok. Geçiş üstünlüğü motorlu araçlardadır ve yol verilmesi gerekir. Eğer bisiklet yolu yoksa (ki memlekette yok denilecek kadar az) 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda bisikletli, karayolunun sağ şeridini kullanır ve diğer motorlu araçlarla aynı sorumluluklarla hareket eder. Bisikletlinin bir eli gidonda olmak şartıyla sağa ya da sola dönüşlerde diğer kolunu döneceği yönde görünür bir şekilde kaldırması gerekir. İki ya da daha fazla kişiyle yapılan sürüşlerde bir öncü ve artçı olması güvenlik açısından önemlidir. Aranızdaki 1.5 metre mesafeyi korumayı unutmayın! Bu 1.5 metre mesafeyi araçların da bisikletlilerin yanından geçerken koruması gerekiyor. Araç sürücülerinin uyması gereken bu kural bisiklet sürücüleri için hayati öneme sahip olup uygulanmaması durumunda çok ciddi yaralanmalarla ya da ölümle sonuçlanabilecek “kazalar” meydana gelebilir.
Geçtiğimiz yıllarda alınan bir kararla reflektörlü yelek giyme zorunluluğu getirildi. Bu, yıllardır beklediğimiz önemli bir düzenlemeydi. İşin aslı bu ve buna benzer kuralları yasal boyutunu bir kenara bırakırsak, gündelik yaşamda uyulması gereken diğer kurallar gibi çok küçük yaşlardan itibaren aile ve okul aracılığıyla edinebilmemiz gerekiyordu. Sorunun çözümlenememesi ve sürekli hale gelmesinin bir boyutu da yasaları koyan ve politikaları belirleyenlerin, kısacası bizi yönetenlerin bisiklet kültüründen ve bisikletli ulaşım vizyonundan çok ama çok uzak olmaları…
KURALLARA UYULMALI
Peki, bizi neler koruyacak? Kurallar… Kurallara uyalım, uyulmasını sağlayalım ve her şeye rağmen güvenli bisikletli ulaşım için taleplerimizi ısrarla savunmaya devam edelim. Kapitalizmin şaşmaz bir gerçeği var. O da piyasaya sürülen her şeyin rafta bir yeri var. Bisikletin var mı? Ülkemizde her yıl bir milyonun üzerinde bisiklet satışına karşın gerekli bisikletli ulaşım altyapısının olmaması bizler açısından bisikletlilere ne kadar değer verildiğinin bir kanıtı olarak orta yerde duruyor.
Başka nelere dikkat etmeliyiz? Kendinize uygun bisikleti seçmelisiniz. Bunun için boyunuza göre kadro ve jant ölçülerinde bir standart sağlanmış durumda. Yaşadığınız yerin kullanımına ve sizin kullanım amacınıza uygun olan şehir, hibrit, dağ, katlanır, yol vb. bisikletlerinden birini tercih edebilirsiniz. Daha çok asfaltta kullanacaksanız, hibrit ya da yol bisikleti tercih etmelisiniz. Bu bisikletlerin tekerleri dağ bisikletine göre daha ince olduğunda ve asfaltla daha az temas edeceğinden daha az enerji ile daha fazla yol alabilirsiniz.
KASK OLMAZSA OLMAZ
Sürüşe başlamadan önce kaskınızı takmayı unutmayın! Yazıyı okurken “evet, ben de takmıştım”, “iyi ki takmışım” ya da “keşke taksaydım” vs. diyenleri duyar gibiyiz. Yaşanabilecek kazalara bağlı kafa travmalarının etkisinin azaltılması ya da önlenmesini sağladığından kask kullanımı bizim için hayatidir.
Bisikletinizde mutlaka -en azından- arka tarafta kırmızı ışığınız ve ön tarafta beyaz ışık yansıtan lambanız olsun. Güvenliğiniz açısından özellikle akşam saatlerinde reflektörlü yelek giyilmelidir. Sürücülerin ve yayaların sizi duyabilmeleri fark edebilmeleri için zil kullanmayı ve açık renkte kıyafet tercih etmeyi ihmal etmeyin!
Frenler konusunda dikkat etmemiz gereken birkaç nokta var. Gerekmedikçe ani fren yapmayalım. Yavaşlamak için öncelikli olarak arka freni kullanabilirsiniz fakat bisikletin hızı yüksekse frenin çok sıkılması durumunda teker kilitlenerek kayabilir. Aynı risk ön frenler için de geçerlidir özellikle de viraj alırken… Bundan dolayı virajlarda zorunlu olmadıkça fren kullanmayın ya da çok sınırlı kullanın. En etkili yöntemlerden biri ön freni gerektiği kadar kullanarak arka freni de yardımcı olarak kısacası her iki freni dengeli bir şekilde kullanarak yavaşlamak ve durmak olacaktır. Merak etmeyin, bisikletinizin durumu ve alışkanlıklarınıza göre ön/arka fren kullanımındaki bu denge zamanla kendiliğinden sağlanacaktır.
Viteslerin doğru kullanımı sizi yormadan, istediğiniz yere en az enerjiyle gitmenizi sağlayacaktır. Vites kullanımında en temel prensip arka ve ön dişlilerin birbiriyle paralel olarak ilerlemesi. Özellikle yokuş çıkarken ani ve dengesiz vites değişimleri vites aksamına zarar verebilir. Zincirin atmasına ya da vites kolunun bozulmasına neden olabilir. En çok yapılan hatalardan biri de sele yüksekliğinin doğru ayarlanamamasıdır. Pedalı çevirdiğiniz zaman bacağınız düz bir şekil alıyorsa bu en doğru sele yükseklik ayarıdır. Sele yüksekliğinin yanlış ayarlanmasında ise enerji kaybı ve daha önemlisi uzun süre kullanımda bacak eklemlerine binen aşırı yüklenmeden kaynaklı ağrılar oluşabilir.
Her yere bisiklet yollarının yapıldığı, ölümlü bisiklet kazalarının yaşanmadığı, özgürlüğe pedal çevireceğimiz güzel günlerin umuduyla...
İsyan, bisiklet, özgürlük!
***
Artış ölüm getirdi
Özellikle pandemi ile birlikte bisiklet kullanımı oldukça arttı ve maalesef sonraki yıllar içerisinde yüzlerce ölümlü kaza/cinayet gerçekleşti. Bunların neredeyse tümünde çarpan, “kazaya” neden olan kişi cezaevinde bile yatmadan hayatına devam etti! Ek olarak, şehir içi hız limitlerinin yüksek olması ve dahası hiçbir hız limitine uymayan sürücülerin kuralsızlığı yüzünden de birçok ölümlü kaza yaşandı. Gördüğünüz gibi reflektörlü yelek ve benzeri düzenlemeler tekil olarak, ayrı ayrı ele alındığında maalesef bizi korumaya yetmiyor!