Bisikletçiler ve sokak köpekleri

Ahmet Yeşil

Bir bisikletçi olarak “sokak köpekleri” ile ilgili sorularla çokça karşılaşırım. “Sokak köpekleri tehlikeli değil mi?” de en çok sorulan soruların başında. Hayatında hiç bisiklete binmemiş arkadaşlarımdan bile bu ve benzeri soruları sıklıkla duyarım. Köpekler ile bisikletçilerin genelde dostluk ve sevgi dolu öykülerini duymuş/görmüş olsam da bazen olumsuz örnekleri de duyuyorum. Olumsuzluk iddiasındaki olayları araştırdığımda da karşıma ya bisikletçinin acemiliğinden kaynaklı kazalar ya korku kaynaklı abartılar ya da yine arkasında insan faktörünün bulunduğu durumları görüyorum.

Yıllar önce bisikleti konu alan bir internet forum sitesinde bir üyenin dehşet dolu cümlelerle açtığı bir başlığı okuyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, “Köpekler tarafından saldırıya uğradım, her yerim paramparça oldu” gibi bir başlıktı. Yazıyı okuyorum, bisikletli arkadaşımızın yolda giderken bir köpeğin havlaması sonucu ani refleksle gidonu dengesiz bir şekilde kırdığını ve dengesini kaybettiği için kötü bir şekilde düşüp vücudunun çeşitli yerlerini yaraladığı anlatılıyor.
Köpek sadece havlamış. Düşen bisikletliye saldırmak gibi bir davranışı yok, bisikletliden kaçmış bile. Ancak sadece başlığa bakan birisi bu acemiliği köpeklerin bisikletlilere tehlike saçtığı gibi yorumlayabiliyor. Bazı arazilerde arazi sahibi tarafından edinilen köpekler arazisi koruyucu köle olarak eğitiliyor. Bu köpekler de bazı zamanlarda bilinçsiz insanlar tarafından serbest bırakılıyor. Araziye yaklaşan insanlar (bisikletliler) bundan dolayı tehlike altında kalabiliyorlar. Suç yine hayvana atılıyor.

Ne Yapmalıyız?

Gece ya da gündüz, her mevsim büyükşehirlerden ıssız dağ köylerine kadar çeşitlenmiş on binlerce kilometrelik bisiklet gezilerim/turlarım oldu. Hiçbir zaman köpeklerle ilgili olumsuz bir durum yaşamadım. Bu bir tesadüf olamaz. Bisikletliler olarak dikkatimizi asla elden bırakmamalıyız. Özellikle tenha yollardan sonra girilen yerleşim yerlerinde bizi köpekler karşılayabilir. Buralarda ellerimiz frenlerde olmalı; bir anda bir köpeğin bize doğru koştuğunu görebiliriz çünkü köpekler hızlı hareket eden insanları/araçları kovalamaya meyillidir. Kaçmaya çalışmamalı, soğuk kanlı olmalı ve durmalıyız. Büyük ihtimalle durduğumuz zaman köpek ya da köpekler bizden kaçacaktır. Ancak en tehlikeli durumlar arazi sahibi kişilerin, mülklerini koruma amaçlı edindiği köpeklerle yaşanabilir. Siz bir özel mülke girmiş olabilirsiniz. Yine soğuk kanlılığınızı korumak önemli. Kaçmaya çalışmayın. Köpekler çok hızlı olabilmektedir. Yine durmalı, köpek sizden kaçmayıp saldırgan bir tutuma giriyorsa bisikletinizi kendinizle köpek arasına almalı ve yavaş yavaş oradan uzaklaşmalısınız. Köpekler korudukları araziden çıkışınızla birlikte risk oluşturmayacaktır.

Birlikte Yaşayabiliriz

Köpeklerle ilgili hiçbir olumsuz durum yaşanmamış olması asla yaşanmayacağı anlamına gelmez. Ancak bu, yaşamımızda duyduğumuz kimi başka olumsuzluklar için de geçerli değil mi? Hiç trafik kazası yaşamamış olmamız, bunu asla yaşamayacağımız anlamına gelmez. Sokakta hiçbir insan tarafından saldırıya uğramamış olmamız bunun olmayacağı anlamına gelmez. İster evlerimizde sıcacık yataklarımızda uyuyor ister sokaklarda özgürce bisiklet sürüyor olalım, her zaman olumsuz bir durumla karşılaşabiliriz. Tehlikeleri tamamen yok etmek mümkün olamasa da tedbirlerle riskleri azaltmak olası. Sıcak yataklarımızda daha az riskle uyumak için depreme dayanıklı konutlar inşa etmek gerekiyor. İnsanların yaratacağı tehlikelerden uzak durmanın yolu tüm insanlara sokakları yasaklamak değil. İnsanlar tarafından vahşileştirilmiş köpeklerin yarattığı tehlikelerden uzak durmanın yolu da tüm köpeklerin toplatılması ve onları meçhul bir sona göndermek olamaz. Riskleri azaltmanın yolu bilinçlenmek ve tedbirli olmaktır. Trafik kazaları var diye otomobilleri toplayamayız; otomobilleri ve yolları daha güvenli olacak şekilde tasarlar, sürücü adaylarını daha iyi eğitiriz. Neden şehirlerde bu kadar çok köpeğin olduğunu, neden yeterli barınağın olmadığını, yerel yönetimlerin hayvanlarla ilgili yaşamdan yana yeterli projelerinin olmadığını sorgulamak yerine “Köpekler toplansın” demek ne kadar doğru? Bir sitede “sahipli” olarak bakılan iki köpeğin sebep olduğu çok üzücü olayı örnek göstererek sokakta yaşayan (yaşamaya çalışan) masum canları toplamak hangi vicdana sığar?

Bisikletin güzelliği doğasından ve doğallığından gelir. Ağacın, çiçeğin olmadığı bir doğa olabilir mi? Peki hayvanın olmadığı?