Tekin Yayınevi ve Sancı Yayınevi, yazar Murat Kahraman’ın yazdığı “Bitmeyen Veda” ve Çığlık” kitaplarına toplatma kararına tepki göstererek, "Anayasal haklar çiğnenerek alınan 'satış ve dağıtımın yasaklanması ve el konulması' kararının derhal kaldırılmasını talep ediyoruz" denildi.

'Bitmeyen Veda' ve 'Çığlık' kitaplarına toplatma kararına tepki: Derhal kaldırılsın

Tekin Yayınevi ve Sancı Yayınevi, yazar Murat Kahraman’ın yazdığı “Bitmeyen Veda” ve Çığlık” kitaplarına toplatma kararına tepki gösterdi.

Yazar Murat Kahraman’ın yazdığı “Bitmeyen Veda” ve Çığlık” kitaplarına toplatma kararı çıkartıldı. Karar, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine Tunceli Sulh Ceza Hakimliği tarafından alındı.

Tekin Yayınevi ve Sancı Yayınevi, ortak bir yazılı açıklama yaparak karara tepki gösterdi.

"Sürekli basımı yapılan, yayımlanan ve dağıtımda olan bir kitap nasıl olur da 18 yıl sonra yasaklanır!" denilen açıklamada, "Kitaplarımıza ilişkin alınan “yasaklama” kararı Anayasa’da güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti hakkını ihlal etmektedir" ifadeleri kullanıldı.

"Anayasal haklar çiğnenerek alınan 'satış ve dağıtımın yasaklanması ve el konulması' kararının derhal kaldırılmasını talep ediyoruz" çağrısında bulunulan açıklamada, "Son yıllarda bu yasakçı zihniyetin kitaba, kültüre, tiyatro ve sanata karşı baskı, sansür ve yasaklarla yürüyen karanlık politikasını kabul etmemiz mümkün değildir" denildi.

Yayınevlerinin ortak açıklamasının tamamı şöyle:

"Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine, Tunceli Sulh Ceza Hakimliği, 30/12/2022 tarihinde, Tekin Yayınevi tarafından yayımlanan Murat Kahraman’a ait “Bitmeyen Veda” ve yine Sancı Yayınları tarafından yayımlanmış olan “Çığlık” kitapları için, herhangi bir gerekçe göstermeksizin “BASIM, DAĞITIM VE SATIŞ YASAĞI” kararı vermiştir.

Üstelik bu kararın tebliğ ediliş şekli dahi usul ve mevzuat çiğneyen jet uygulamalara bir yenisinin daha eklenmiş olduğuna işarettir:

Kitaba yasak kararı, yayınevine WHATSAPP üzerinden tebliğ edilmiştir!

Söz konusu karar Tekin Yayınevi yetkilisine, polis memuru tarafından WhatsApp’a “resimli mesaj” şeklinde ve daha da vahimi, “tebliğ etmiş olduk” denilerek gönderilmiştir.

Böylece ülkemizde Anayasal haklar başta olmak üzere, usul, şekil ve tüm yasalar yok sayılmıştır. Tebligat şekil ve usullerini hatırlatmaya gerek dahi duymuyoruz. Bu ciddiyetsizlik, hukuksuzluk ve “ben yaptım oldu”cu anlayış, ülkemizin içine düştüğü acı durumun son örneğidir.

Sürekli basımı yapılan, yayımlanan ve dağıtımda olan bir kitap nasıl olur da 18 yıl sonra yasaklanır!

Toplatma kararı verilen ÇIĞLIK isimli eser ilk kez 2005 yılında, yani 18 yıl önce yayımlanmış ve Sancı Yayınları tarafından basılmaya devam etmiştir.

BİTMEYEN VEDA ise 2019 yılında ilk olarak yayımlanmış ve hâlâ satışı, dağıtımı Tekin Yayınevi tarafından yapılmakta olan bir romandır.

Kitaplarımıza ilişkin alınan “yasaklama” kararı Anayasa’da güvence altına alınan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti hakkını ihlal etmektedir.

Basın Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca ceza davası ancak kitabın yayımlanmasından sonra 6 ay içinde açılabilir. Hakkında “satış ve dağıtımın yasaklanması ve el konulması” kararı verilen kitaplar için bu süre geçmiştir. Karar, kanuna aykırıdır. Yasalar ihlal edilerek alınan bu kararı kabul etmiyoruz.

Temel hak ve özgürlüklere, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti de dahil olmak üzere Anayasa ile güvence altına alınmış haklarımıza müdahale edilmesine, yasaklama ve toplatma kararlarıyla halkın bilgi edinme hakkının sınırlandırılmasına karşı olduğumuzu ve alınan kararın demokratik hiçbir dayanağı olmadığını bir kez daha kalınca altını çiziyoruz.

Ve elbette Anayasal haklar çiğnenerek alınan “satış ve dağıtımın yasaklanması ve el konulması” kararının derhal kaldırılmasını talep ediyoruz.

Son yıllarda bu yasakçı zihniyetin kitaba, kültüre, tiyatro ve sanata karşı baskı, sansür ve yasaklarla yürüyen karanlık politikasını kabul etmemiz mümkün değildir.

Uzun süredir yaşanan ekonomik krizden doğrudan etkilenen yayıncıların, birer kültür taşıyıcısı olarak, bir yandan sansür ve yasaklarla mücadele etmek zorunda kalmaları, onların ayakta kalmasını günden güne zorlaştırmaktadır. Yayıncılar, bu zorluklar karşısında kitap yayımlayamaz duruma gelir, edebi ve düşünsel eserleri okura ulaştıramazlarsa ülkemiz kültürel olarak geri dönüşü olmayan bir çöle dönüşecektir.

Bu keyfi kararları alanların, bu kötülüğü yalnızca bize değil, hepimize yapmış olduklarını böylece dururuz."