Eşcinsel olmak nasıl bir gelenekle bağdaştırılıp politika yapmaya engel teşkil edilebilir? Bir politikacının cinsel tercihi iş alanında ne gibi bir rol oynayabilir? Melih Gökçek’in bir televizyon programında «inşallah Türkiye’de gay bakan olmayacak, olmamalı» demesinden sonra çoğumuz kendimize benzer soruları sorduk. Bu cümle eşcinselliğin Türkiye’deki yerini ortaya koyuyor biraz da. Açık açık yok sayılmaya çalışılan, dışlanan bu insanlar için ilk adımı atacak olan politikacı kim olacak şimdilik bilmiyoruz ama o adımın atıldığı gün eşitlik için, uzun zamandır ne iş arkadaşı, ne komşu, ne vatandaş olarak kabul edilmek istenmeyen bazı insanlar için, ama özellikle dünyaya at gözlükleriyle bakmayı «gelenek» bellemiş ayrımcılar için çok büyük bir gün olacak. Farklı cinsiyetlerle ilgili düzenlemelerin anayasada yer alacağı, rahatça konuşulacağı gün eşcinsel olmanın değil ayrımcı olmanın ayıp ve suç sayılacağı gün olacak. O günler de gelecek. O gün, eşcinselliği geleneklerle bağdaştırmaya çalışıp onları toplumdan dışlayan, aşağılayıcı açıklamalarda bulunanlar mahkemelerde yargılanacak. O gün, ayrımcılık yapmak suç sayılacak. İnsanlara her fırsatta ahlak dersi verenler; siz cenneti garantilemiş olduğuna inananlar; «başkaları» olarak gördüklerinize hayatı bir cehenneme çevirmekten gün gelecek vazgeçmek zorunda bırakılacaksınız.
Ülkemizde cinsel tercihlerini saklamadan ve dışlanmadan yaşayabilmeyi hayal edenler var. Ancak bu haklarına bile neredeyse «gelenekleri bahane eden ahlak bekçileri» tarafından el konmuş durumda. Saklayarak bile yaşansa, çoğunluktan farklı olan bir cinsel tercihi kabul etmek cesaret işi. Bizim, bir ülke olarak, onlara küfür etmeyen, onları damgalayamayan, her fırsatta cinsel tercihlerini bir silah gibi onlara yöneltmeyen, onları hasta olarak görmeyen vatandaşlara, bakanlara, politikacılara ihtiyacımız var. Biz de gay bakan istiyoruz, biz de gay komşu istiyoruz, biz de gay olmanın bir meslek grubuna, bir hayata dahil olmaya engel teşkil etmeyeceği bir dünya, bir Türkiye istiyoruz. Gelişen bir ekonominin yanında beyinler de gelişsin istiyoruz.  Bu yüzden; “inşallah bir gün Türkiye’de de eşcinsel bir bakan olacak, olmalı."