Bolivya tarihinden kısa bir kesit

MAHİR BAĞIŞ

Latin Amerika’nın tarihi, sömürgeler ve darbeler tarihi olduğu kadar yerli halkların işgalci Batılılara karşı kesintisiz isyan ve mücadelelerinin bütününü kapsayan zaman dilimidir. Yüzyıllar boyunca Avrupalı büyük güçlerin sömürgeleştirdiği Latin Amerika toprakları son birkaç yüzyıl boyunca birçok ulusal kurtuluş mücadelesi vererek kendi özgürlüklerini ilan etmişlerdi. Birçok Latin Amerika ülkesi bağımsızlıklarını ilan ettikten sonraki dönemlerde özellikle de 20. yy boyunca ABD destekli darbelerle karşılaştı. Bugün Bolivya’da Eva Morales’e karşı yapılanlar da Latin Amerika’da yaşanan darbelerin tarihinin uğraklarından birisini oluşturuyor. Darbe uğrakların temel paradigmasını ise 20. yy. boyunca Latin topraklarında alternatif bir iktidar odağı istemeyen ABD oluştururken, 21. yüzyılda da kaldığı yerden devam ediyor. 1825 yılında bağımsızlığını kazanan Bolivya, bağımsızlığın ilanından bu yana 188 kez askeri darbeyle karşılaştı. 2005 yılında seçilmiş bir temsilci ve Sosyalizme Doğru Hareket'in lideri olan iktidar olan Eva Morales’e karşı bugün uygulananlar da darbeler tarihinin bir parçası olarak tarihin not defterine yazılıyor.

Bolivya tarihinden kısa bir kesintiye bakacak olursak birden fazla toplumsal ve siyasal olgunun biçimlendiğini görürüz. Bu olguların en kritiklerinden birisini ise yerlilerin kurduğu Bolivya Köylü Emekçileri Birleşik Sendikal Konfederasyonu’nu (CSUTCB) ve 1983’te yayımlamış olduğu “Siyasal Tez” isimli metin oluşturur.
Metinde Bolivya tarihinin İspanyolların sömürge imparatorluklarını kurmalarıyla kesintiye uğradığını belirten köylüler, İspanyollar gelmeden önce ortaklaşa yaşayan, açlık, hırsızlık ve yalan bilmediklerini ifade ederler. 1492’de ise İspanyol istilası ile Bolivya topraklarındaki yerliler egemenlik haklarını yitirirler. Köylüler, İspanyolların ticari kapitalizminin hırsızlık, vakıflar, haraç, toprakbentlik getirdiğini ve diğer sömürü, kültürsüzleştirme biçimlerinin egemen olmasıyla da özel mülkiyet ve çoğunluğun azınlık tarafından sömürülmesi gibi kendi gerçekliklerine yabancı sistemlerin dayatıldığını ifade eder.

Bolivya yerlileri 1825 yılında Simon Bolivar önderliğinde yüzyıllarca süren İspanyol istilasına karşı ayaklanarak bağımsızlığını kazanırlar. Köylü hareketinin kurtuluş mücadeleleri ise 1780-81 yılları arası İspanyollara karşı yaşanan isyanlarda kendini göstermeye başlamıştır. Bolivya topraklarındaki ilk tarımsal sendikalar ise 1936’da Cochabamba vadilerinde kurulmuş. 1942, 1943 ve 1945’te yaşanan kitlesel yerli kongreler, köylülerin örgütlenmesinde yeni bir yol açarken 1952’de yaşanan isyan ve tarım reformu sonucu, madenlerin millileştirilmesi ve genel oy hakkı gibi düzenlemelere sebep olmuştur.

Köylü hareketinin ivmesi 1960’lı yıllardan itibaren hız kazanır. Diktatörlüklere karşı yıllarca süren köyle mücadeleleri 1979 yılında CSUTCB’nin kurulmasıyla yeni bir boyut kazanır. Köylüler sendikalaşarak sadece toprak reformu, ücretlerin iyileştirilmesi, iş koşullarının düzeltilmesi gibi taleplerde bulunmazlar. Aynı zamanda da “tüm kırsal ezilenlerin, dillerimizin, kültürlerimizin, tarihsel geleneklerimizin ve örgütlenme ile çalışma biçimlerimizin çeşitliliğine saygılı, birleşik mücadelesini geliştirebileceğimiz” gibi iddialarla alternatif bir yaşamın tahayyülünü ifade ederler. Bolivya’da kurulan CSUTCB ve yayımlanan “Siyasal Tez” demokratik, bağımsız dayanışmacı ve devrimci gibi ilkeler çerçevesinde yerli köylülerin kurtuluş mücadelesinin önemli uğraklarından birisini oluşturur.

***

Barrientos ve ABD’nin Bolivya’yı talanı​

1964 yılında René Barrientos Ortuño ile General Alfredo Ovando Candia o tarafından gerçekleştirilen darbeyle Bolivya Başkanlığı ele geçirildi. Barrentos ülkenin başkanı ilan edilirken, Ovando ise ordunun komutasına geçti. IMF ve ABD ile uyumlu bir liderlik yürüten Barrientos, ayrıca ülkedeki doğalgaz ve petrol kaynaklarını da özelleştirdi. 1966 yılında Hıristiyan Halk Hareketi’ni kurdu ve seçime girdi. Seçimden muhafazakârların, sermayedârların ve köylülerin desteğiyle galip çıktı.
Köylülere uyguladığı vergi politikası sebebiyle kırsal desteğini yitiren Barrientos, ilerleyen süreçlerde sendikalara, madencilere yönelik baskılar uyguladı. Bu baskılar sonucunda madenciler silahlanarak madenleri ele gecirdiler, ama nihai olarak direnişleri bastırıldı. Saatlik ücretleri düşürüldü ve tutuklamalar sonucunda Bolivya Emek Federasyonu dağıtıldı. Askerler de madencilerden boyalan madenleri ele geçirdiler. Buna rağmen işçi sınıfının direnişi hız kesmedi. Ülkenin doğal kaynaklarının ABD’ye çok düşük ücretler karşılığında satılmasına sık sık karşı konulmaya çalıştı.

bolivya-tarihinden-kisa-bir-kesit-650611-1.

Yıllardan 1967 yılına gelindiğinde ise Bolivya’da gerilla faaliyetler yürüten Ernesto Che Guevara, ABD ajanlarına yol gösteren ve her türlü desteği veren Bolivya Ordusu tarafından ele geçirildi ve Barrientos’un emriyle infaz edildi. ABD’nin Bolivya üzerindeki etkilerini artıran Barrentos ise 1969 yılında bir helikopter kazasında hayatını kaybetti.

*Dünyayı Isıtan Latin Ateşi,
Editör: Sibel Özbudun
*Latin Amerika’da İsyanın Tarihi,
Hazırlayan: Sibel Özbudun