‘Bölme girişimi'ne tepkiler çığ gibi: Üniversiteler bizimdir, tasarıyı derhal geri çekin!

YAŞAR GÖKDEMİR

İstanbul Üniversitesi öğrencileri, AKP’nin Meclis’e sunduğu, köklü üniversiteleri bölerek yeni üniversiteler kuracak tasarıya ilişkin İstanbul Üniversitesi ana kapısında kitlesel bir forum düzenledi. Okullarının bölünmemesini isteyen İletişim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, İktisat Fakültesi ve HAYEF öğrencileri, Beyazıt Meydanı’na açılan İstanbul Üniversitesi ana kapısına yürüyüşe geçti.

Öğrenciler, “Üniversiteme dokunma”, “Fakülteme dokunma”, “Beyazıt bizimdir bizim kalacak”, “Beyazıt burada dimdik ayakta”, “Beyazıt burada rektör nerede” sloganları attı. Öğrenciler ana kapıya yürürken İstanbul Tıp Fakültesi ve İşletme Fakültesi öğrencileri de gruba katıldı. Öğrenciler burada da, “Üniversiteler bizimdir Meclis’in değil” sloganı attı. Ana kapıda yapılacak foruma diğer fakültelerden öğrenciler gelmeye devam etti.
Öğrencilerin düzenlediği foruma Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel de katıldı. Ana kapıda yapılan forumda öğrencilere sorulmadan böyle bir kararın verilemeyeceği vurgulandı. Öğrenciler bu saldırının akademiye, bilime ve akla yapıldığını kaydetti. Öğrencilerin forumda verdiği mesajlar şöyle:

‘Buradan mezun olmak istiyoruz’
HAYEF’ten Habip Güdendere, “Rektör Mahmut Ak da dahil olmak üzere hiçbir yetkili bize cevap vermedi. Bu sorunun en büyük suçlusu bu tasarıyı Meclis’e sunanlardır” ifadelerini kullandı. Veterinerlik Fakültesi’nden Muhammed Sucu ise, “Hepimiz birlikte güzeliz. İstanbul Üniversitesi olarak mezun olmak istiyoruz” diye konuştu.

‘Okulumuzu bırakmayacağız’
Hukuk Fakültesi’nden bir öğrenci de, “İstanbul Üniversitesi bir bütündür. Hukuk Fakültesi olarak bütün fakültelerde dayanışmaya devam edeceğiz. Gerekirse burada yatacağız ama okulumuzu bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Eczacılık Fakültesi’nden Bayram Turna da “Gerekirse uyumadan, yemeden içmeden burada mücadele etmeye devam edeceğiz. Sonuç almadan buradan ayrılmayacağız. Mahmut Ak bunu bilmeli” dedi.

Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu’ndan Gözde Ekici, “Biz atanamıyoruz. Siz okulu böleceğinize atamalarımızı yapın. Bu okulun sahibi biziz. Bu saldırı yarın bütün okulların özelleştirilmesine dönüşecek” diye konuştu.

İstanbul Tıp Fakültesi’nden Fırat Özdemir, “Biz Çapa Tıp Fakültesi değiliz, İstanbul Tıp Fakültesi’yiz. Bize burada bir aile olduğumuzu, dünyanın neresinde olursa olsun bu üniversiteyle gurur duymamız gerektiği öğretildi. Ne olursa olsun üniversitemizi böldürmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

***

İÜ’deki bölünmeye karşıyız

İstanbul Üniversitesi’nin bazı bölümlerinin farklı üniversitelere bölünmesine bir tepki de Türkiye Ormancılar Derneği’nden geldi. Üniversitenin ilk mezunları, “Orman Fakültesi’nin yeni üniversiteye nakledilmesi, ormancılık öğretim yapısını olumsuz etkileyecektir” dedi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin ilk mezunlarının katılımı ile bir basın toplantısı düzenleyen Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüseyin Çetin, “İstanbul Üniversitesi’nin temelsiz gerekçelerle zayıflatılmasına ve Orman Fakültesi ile bağlarının koparılmasına ‘Hayır’ diyoruz. Tasarı geri çekilmelidir” diye konuştu.

***

‘Silivri’ye gitmek istemiyoruz’

Kardelen Kocatürk

Üniversitenin bölünmesine tepkiler çığ gibi büyürken, öğrenciler Deniz Büyüker ile Oğuz Alkan, BirGün’e konuştu. Bölünmenin aynı zamanda rant anlamına geldiğini dile getiren Büyüker, “İstanbul Üniversitesi’nin bölünüp 2-3 farklı üniversiteye dağılması demek birden fazla kantin, yemekhane, servis ihalesi anlamına geliyor” dedi. Rektörün sessizliğini bozmasını isteyen Büyüker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversitelere karşı sistematik saldırıların var. Özellikle İstanbul Üniversitesi’ne karşı da önceden süren bir saldırı var. Biz rektörün bir açıklama yapmasını istiyoruz, İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak Silivri’ye gitmek istemiyoruz.”

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Oğuz Alkan ise tasarıyı şöyle yorumladı: “Üniversitenin asıl öznesi biziz ve buranın yönetiminde söz sahibiyiz. Bundan dolayı bu kararı kabul etmiyoruz. Üniversitemizi kendimiz yönetmek istiyoruz.”