Sağlık hizmetlerine erişim engelinin erteleme süresi 31 Aralık’ta sona erdi. Borcunu ödeyemeyen yurttaşlar devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak ve hastaneye gittiklerinde provizyon alamayacak.

Borç ödemeyenin sağlık hakkı yok


Dr. Ergün DEMİR - Dr. Güray KILIÇ

Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve BAĞ-KUR prim borçları olan milyonlarca yurttaş, yeni bir düzenleme yapılmazsa bu pandemi döneminde sağlık hizmetinden yararlanamayacak. GSS kapsamında olup primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen yaklaşık 6 milyon yurttaşın Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmetlerine erişim engelinin erteleme süresi 31 Aralık’ta sona erdi.

Süre bitince de 2020 Ağustos ayı ve öncesi dönemlere ait, kesinleşmiş tüm prim borçları yeniden yapılandırıldı ve yapılandırma kapsamı SGK internet sitesinde yayımlandı. Ancak yapılandırmaya göre sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için koşul getirildi. Buna göre borcunu yapılandıranlardan ancak ilk taksiti ödeyenler ve cari dönemde 60 günden fazla borçları olmayanlar ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek.
Borcunu ödeyemeyen, ağustos ayı sonrasında 60 gün ve daha fazla prim borcu olanlar hem kendi hem de bakmakla yükümlü olduğu kişiler, devletin sunduğu sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak ve hastaneye gittiklerinde provizyon alamayacak.


HANİ YOKSULLUK SIFIRLANMIŞTI?

Daha önce hiç gelir testi yaptırmamış GSS sigortalılarının, 31 Mart’a kadar gelir testine başvurmaları isteniyor. Bu yurttaşlardan hane içindeki gelirlerinin asgari ücretin brüt tutarının üçte birinden az olduğu tespit edilmesi durumda GSS prim borçlarının silineceği ve primlerinin devlet tarafından ödeneceği belirtildi.

Sosyal güvencesi olmayan, hane içindeki gelirleri asgari ücretin brüt tutarının üçte birinden fazla olanlar ise aylık 107 lira 32 kuruşluk GSS primini kendisi ödeyecek.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bakanlığının bütçe sunumu konuşmasında “Aşırı yoksulluk bu ülkede yok artık. Aşırı yoksulluğu sıfırladık” açıklaması yapmıştı.

Sosyal güvenceden yoksun, yaşamlarını en düşük düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken ve asgari yaşam standardının altında gelire sahip olanlar durumlarını gelir testine girerek tespit edilecek. Yoksulluk sıfırlandıysa yurttaşların gelir testine başvurmaları neden isteniyor?

AKP yetkililerinin ve TUİK’in yaptığı açıklamaya bakılacak olursa işsizlik azalıyor, istihdam artıyor, ekonomi uçuyor. Madem ekonomi uçuşta, yurttaş genel sağlık sigortasını, esnaf ise BAĞ-KUR prim borçlarını yapılandırmayla son 2 yılda 3 kez ertelenmesine, faizlerinin silinmesine ve 12 -18 ay taksitlendirilmesine rağmen neden hala ödeyemiyor?


YURTTAŞ SGK PRİM BORCUNU ÖDEYEMİYOR

Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlik giderek artıyor. Pandemi devam ederken yüzlerce işyeri kapandı ve binlerce işçi işten çıkarıldı. Bu şekilde prim ödeyemeyenlerin sayısı da giderek artıyor. Yurttaşın ocağında ‘aş yerine yoksulluk’ kaynarken SGK yurttaşa borcunu borçla kapatmayı önermektedir.
Sorun çözülmezse bu pandemi döneminde yaklaşık 6 milyon yurttaş sağlık hizmetlerinden yararlanamayacak.

GSS sistemi kapsamında olup prim borcunu zamanında ödeyemeyen işsizlerin, okulunu bitirip iş bulamayan gençlerin, siftah yapamayan ve iş yerini kapatmak zorunda kalan esnafın, çiftçinin, ev hizmetlerinde çalışan kadınların ve bakmakla yükümlü oldukları yakınlarının, Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık tesisleri ile devlet üniversite hastanelerinde sunulan sağlık hizmetlerinden yararlanmaları mümkün olmayacak.

Sonuç olarak yapılması gereken;

Milyonlarca yurttaşın sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları bu pandemi döneminde ellerinden alınıyor. Sağlık hakkı tüm yurttaşlar için en temel insan hakkıdır. İktidarın görevi ise sağlık hakkının tüm yurttaşlar için kamusal, ücretsiz nitelikli, ulaşılabilir olmasını sağlamaktır.

Pandemi etkileri tüm hızıyla devam ederken, sağlık hizmetlerine daha fazla gereksinimin olduğu bugünlerde borcunu ödeyemeyen yurttaşların sağlık haklarından mahrum edilmesi kabul edilemez.

En kısa sürede kararname yayımlanarak, primini ödeyemeyen yurttaşların sağlık hizmetinden yararlanmasını sağlayacak düzenleme gerçekleştirilmeli. Bunun için de tek başına erişim engelinin ileri tarihe ertelemesi değil, sağlık hizmetlerine koşulsuz erişimlerin her yurttaş için en temel insan hakkı olduğu kabulü ile yapılması ve bu olumsuz durumun giderilerek provizyon almalarının sağlanması gerekir.