İleri bir tarihe çek kesmiş olan esnaf adeta hapse girecekleri günü bekliyor. Dolandırıcılar dahi infaz düzenlemesinden faydalanırken, vadeli çek borcu olan esnaf canından bezmiş durumda. Ekonomik darboğaz esnafı mağdur ederken, borçlu esnafa bir tokat da Meclis attı

Borçlu esnaf hapis gününü bekliyor

OZAN GÜNDOĞDU

Ekonomik darboğazla beraber ülkenin yapısal sorunları giderek daha fazla teşhir oluyor. Bu sorunların tam merkezinde bulunan borçlu esnafın gözü kulağı bugünlerde TBMM’deydi. Çünkü ileri tarihe çek keserek borçlanan esnaf bu borçlarını ödeyemedikleri takdirde hapse giriyorlar. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti anayasası “kimse borcu yüzünden hapsedilemez” hükmünü barındırıyor.

Üstelik piyasalar koronavirüs krizi nedeniyle adeta durmuş durumda. Borcu olan esnaf ise deyim yerindeyse hapse girecekleri günü bekliyor. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi dolandırıcılık suçundan yargılanmamalarına rağmen, toplumda dolandırıcı muamelesi görüyorlar. Dahası TBMM’deki son infaz düzenlemesi dolandırıcılara kolaylıklar tanırken, borçlu esnaf yine hayal kırıklığı yaşıyor. Dertlerini dile getiren esnaf keşke dolandırıcılıktan yargılansaydık diyorlar.

Sorunlarını dinlediğimiz esnaf, esnafın suçlu değil borçlu olduğunu söylüyor. Onlara göre ne 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden, ne Rahip Brunson krizinden ne de dev şirketlerin ilan ettiği konkordatolardan çek borcu bulunan insanlar suçlu. Buna rağmen krizin faturası çek borçlularının sırtına yükleniyor.

‘3 AY İÇİNDE BORCUN YÜZDE 10’UNU ÖDEYİN’

Geçen hafta Meclis’teki torba yasa görüşmelerinde akıl almaz bir olay yaşandı. Torba kanunda bulunmayan ve çek mağdurlarını ilgilendiren bir düzenleme gece yarısı torbaya eklendi. Buna göre vadeli çek borcu olanlar borçlarının yüzde 10’unu üç ay içinde ödenirse, geri kalan tutar ise taksite bağlanabilecek. Ancak esnaf korona krizinin ortasında bu parayı nasıl toplayacaklarını kara kara düşünüyor.

DOLANDIRICI DEĞİL, BORÇLULAR!

Karşılıksız çek kesmek yasalara göre dolandırıcılık suçunu oluşturuyor. Ancak borçlu esnaf dolandırıcılıkla yargılanmıyorlar. Çünkü bile isteye ve art niyetle karşılıksız çek kesmiş değiller. Bu kişiler ileri bir vadeye çek kesiyor ve o tarihte hesaplarından çekin karşılığı bulunmazsa hapse giriyorlar. Yani normal şartlar altında bir ödeme aracı olan çekler, Türkiye piyasasında vadeli hale gelerek bir borçlanma aracına dönmüş durumda.

NEDEN SENET KULLANMIYORLAR?

Piyasada hem alıcılar hem de satıcılar bir borçlanma aracı olarak senet yerine vadeli çek kullanmayı tercih ediyor. Çünkü verdiği borç karşılığında senet kabul eden alacaklılar, ödemenin gecikmesi halinde aylarca veya yıllarca mahkeme kapılarında sürünüyor. Yargının yavaş çalışması alacaklı yerine borçlunun lehine sonuç doğuruyor.

KEŞKE DOLANDIRICILIKTAN YARGILANSAYDIK

Ülke piyasası vadeli çeklerle iş yapmaya alışmış durumda. Devletten veya konkordato ilan eden şirketlerden ödemesini alamayan esnaf vadeli çeklerinin borcunu ödeyemiyor. Yıllarca, borcuna sadakat göstermiş bu kişiler, alacaklarını tahsil edemedikleri için borçlarını ödeyemeyince hapse giriyor. Üstelik hapiste de borçlarını ödemeleri mümkün olmuyor. Son olarak infaz düzenlemesinde dolandırıcıların faydalandığını öğrenen esnaf “keşke dolandırıcılıktan yargılansaydık” diyor.