Yedikule Bostanları Koruma Girişimi’nin açıklamasına göre tarihi surların restorasyonu sırasında bostanlar zarar gördü. Yapılan açıklamada surlarla bostanların birlikte yaşatılması gerektiğine dikkat çekildi.

Bostanlarla surlar beraber yaşasın
Yedikule bostanları, çağlar boyunca İstanbul'un sebze ihtiyacını karşılamış. (Fotoğraf: Depo Photos)

Haber Merkezi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yürütülen sur restorasyonu sırasında Yedikule Bostanları'nın zarar gördüğü öne sürüldü. Tarihi Yedikule Bostanları Koruma Girişimi’nden yapılan açıklamada bostanları korumak için 2013 yılından beri faaliyet yürütüldüğü; ancak yine bir bostan alanı tahribatıyla karşı karşıya kalındığı bildirildi.

Konuya ilişkin düzenlenen basın toplantısında Bilgi Üniversitesi Kültür Politikaları ve Kültür Mirası Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asu Aksoy konuştu. Yedikule bostanlarının kente 4 mevsim sebze sunduğunu söyleyen Prof. Aksoy, şunları söyledi: “İstanbul Kara Surlarının inşa edildiği günden beri bostancılık faaliyetlerinin burada sürdüğünü belge ve fermanlardan biliyoruz. Üç devlet görmüş bu bostanların bugün maalesef pek azı aramızda. 2013'te moloza yığılmış bostanların yanı başında uzun zamandır ihmal edilmiş Kara Surları'nda beklenen restorasyon 2021'de başladı. Bugün, üzülerek belirtmeliyiz ki bostanlar bir kez daha, parça parça yıkılıyor. 9 bostan böyle yok oldu. Toprak zeminin kepçelerle kazılarak yer yer 3 ila 4 metre aralığında düşürüldüğünü gördük. Yadigar tohumlar tarihin izlerini taşıyan ve bilimsel araştırmalar için bir arşiv barındıran bostan toprağıyla beraber yerlerinden edildi. Çalışmalara baktığımızda oralarda rulo çim ve saksılarda zeytin ağaçları görüyoruz. Endişemiz bunun tüm sur alanlarına ilerlemesi. 1600 yıldır buraya ruh vermiş bostanlar ortadan kalkınca taştan ibaret olan bir sur görüntüsü olacak" şeklinde konuştu.

ÜZGÜN VE KIZGINIZ

Üzgün ve kızgın olduklarını aktaran Prof. Aksoy, “Çünkü katılımcı bir süreç işletilmiyor. Kara Surlarının restore edilmesi hepimizi sevindiriyor. Ancak bostanlar ve surlar, birini diğerine tercih etmek zorunda kalmadan korunmalı Surlar, bostanlarıyla yaşasın!" dedi.

İstanbul Kara Surları'nın, çevresindeki alanlar ve yapılar ile birlikte çok katmanlı bir kültürel peyzaj alanı olduğunu söyleyen Prof. Aksoy, "Dünya genelinde çok nadir görülen bir peyzaj bu. Senelerdir vurguladığımız gibi, Kara Surları ve bostanların birlikte korunması gerektiğine dikkat çekmek istiyoruz" dedi.

Harvard Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cemal Kafadar ise "Tarihçiliğini ve ömrünü İstanbul çalışmaya adamış biri olarak surların, hatta bütün tarihi anıtların taştan ibaret olmadığını belirtmek istiyorum. Hiçbir sur, taştan ibaret değildir. Surlar her zaman şehrin tamamlayıcı bir parçası olmuştur” diye konuştu.