Hükümetin Türkiye Bilimler Akademisi’ni kontrol etmeye çalışmasına tepkiler artıyor. BirGün’e konuşan TÜBA Başkanı Kanpolat ve Ali Nesin, yapılan değişiklikle akademinin yurtdışı saygınlığını da yitireceğini söyledi

Hükümetin Türkiye Bilimler Akademisi’ni kontrol etmeye çalışmasına tepkiler artıyor. BirGün’e konuşan TÜBA Başkanı Kanpolat ve Ali Nesin, yapılan değişiklikle akademinin yurtdışı saygınlığını da yitireceğini söyledi

YURTDIŞINDAN DIŞLANABİLİR
Hükümetin TÜBA’ya ilişkin getirdiği değişiklikler pek çok bilim insanının tepkisini çekti. Akademi dünyasının tanınan isimleri yapılan değişikliklere tepki gösterdi. Akademi üyelerinin çoğunun hükümet tarafına geçmiş olduğu, dolayısıyla hükümetin atamasıyla akademiye siyasetin gireceği ve böyle bir TÜBA’nın dünya bilim dünyasından dışlanabileceği yönünde… TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, “Bütün dünyada akademinin üyelerini akademi seçer. Devlet seçmez” dedi.

‘BİR BİLENE DANIŞSINLAR’
Konuya dair görüşlerini aktaran Ali Nesin ise, hükümetin yaptığı bu değişikliklerle TÜBA diye bir kurum kalmayacağını belirtti. Hükümetin aldığı kararın Türkiye için bir yüzkarası olduğunu vurgulayan Nesin şöyle devam etti: “Bildiğim kadarıyla Mussolini’nin İtalyası’nda benzer karar alınmıştır. Bu TÜBA’yı ancak Kuzey Kıbrıs tanır. Bu karar ya faşizm ya da cehalet. Umarım ikincisidir ve yanlıştan tez zamanda dönülür. Bilmiyorsan bir bilene danış.”

Hükümetin TÜBA’ya ilişkin getirdiği değişiklikler pek çok bilim insanı tarafından tepki çekti. Akademi dünyasının tanınan isimleri yapılan değişikliklere tepki gösterdi. Akademi üyelerinin çoğunun hükümet tarafına geçmiş olduğu, dolayısıyla hükümetin atamasıyla akademiye siyasetin gireceği ve böyle bir TÜBA’nın dünya bilim dünyasından dışlanabileceği yönünde…
 
‘DÜNYADA DENENMEMİŞ BİR YÖNTEM’
Gazetemize konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, Cumhurbaşkanı’na durumun kritik olduğunu arz etmek istediklerini; ancak henüz kendilerine böyle bir görüşme için olumlu dönüş yapılmadığını söyledi. Bunun dünyada pek denenmiş bir yöntem olmadığına dikkat çeken Kanpolat şöyle devam etti: “Bütün dünyada akademinin üyelerini akademi seçer. Devlet seçmez. Ciddi akademilerde bu böyledir. Biz buna itiraz ediyoruz. Başkanını da akademi seçer. Devlet atamaz. Biz bunun doğru olmadığını, bunun bizi yıpratacağını görüyoruz. Asıl olarak itirazımız bunadır. Biz ağzına baktığımız insanlar tarafından seçilirsek onların aleyhinde veya onları mutsuz edecek şeyler söyleyebilir miyiz? Biz doğruyu söylemek zorundayız.”
 
‘BU KARAR TÜRKİYE İÇİN YÜZKARASIDIR’
Konuya dair görüşlerini gazetemize değerlendiren biliminsanı Ali Nesin ise, hükümetin yaptığı bu değişikliklerle TÜBA diye bir kurum kalmayacağını belirtti. Nesin, gerçek ve özgür TÜBA’yı hükümetin güdümüne girmek istemeyen bağımsız, yetkin ve kişilik sahibi bilim insanlarının kuracağını, eski TÜBA’nın ise belki Kuzey Kıbrıs hariç, diğer tüm ülkeler tarafından dışlanacağını ve yeni TÜBA Türkiye’nin bilimler akademisi olarak tüm dünya tarafından kabul edileceğini vurguladı. Hükümetin aldığı kararın Türkiye için bir yüzkarası olduğunu vurgulayan Nesin şöyle devam etti:  “Bildiğim kadarıyla Mussolini’nin İtalyası’nda benzer karar alınmıştır”
Nesin, bu kararla hükümetin ne yapmak istediğini anlamadığını söyledi ve “TÜBA, öyle çok etkili, çok parası olan bir kurum da değil. İki seçenek var: Ya hükümet gerçekten her kurumu güdümüne almak istiyor ya da bu işler dünyada nasıl yapılır, 200 yıldır bilim akademileri nasıl işlemiş bilmiyorlar. Yani ya faşizm ya da cehalet. Umarım ikincisidir ve yanlıştan tez zamanda dönülür. Eğer ikinci seçenek doğruysa, hükümete şu tavsiyeyi vermek isterim: Bilmiyorsan bir bilene danış.”

Yurtdışından da bu karara tepki geldi

TÜBA’nın hükümetin güdümüne girmesi ile ilgili karara yurtdışından da tepki geldi. Dikkat çeken tepkiler arasında Science ve Nature dergisinde yer alan makaleler var. Dünya Akademileri İnsan Hakları Uluslararası Ağyapısı tarafından üye akademilere duyuru ve Ağyapı’nın Yürütme Komitesi tarafından Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderildi ve bu mektupta yaşanan gelişmelerden derin bir rahatsızlık duyulduğu aktarıldı.

Bakan Nihat Ergün’den ilginç açıklama

Bİlİm Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Gazetecileri Derneği(EGD)’nin yaptığı toplantıda gelişmelerle ilgili şöyle konuşmuştu: “Kenarda kalmış her bilim adamının fikri, bilimsel çalışması önemlidir. Bir bilim adamı istediği kadar solcu, istediği kadar sağcı, istediği kadar liberal olsun, ne olursa olsun bilim yoluyla bu ülkeye katabileceği bir şeyler varsa, onun önü alabildiğine açıktır. Bakın Halil İnalcık. Dünya çapında biliminsanı. Burada dışlandığı tam anlaşılamadığı için yıllarca yurtdışında bilim yapmak zorunda kaldı. Kemal Karpat, Şerif Mardin bu isimler de sosyal bilimlerde Türkiye’nin dünya çapındaki bilim adamları. Ama biz bu bilim adamlarını belli dönemlerde bu ülkenin dışına göndermek, onların birikiminden istifade etmemek gafletinde bulunduk.” Ergün’ün bu sözleri hangi kaynağa dayanarak ettiğinizi bilmiyoruz; ama yanlış bir kaynağa dayandığı çok açık. Çünkü, burada dışlandığını, yıllarca yurtdışında bilim yapmak zorunda kaldığını söylediği İnalcık, TÜBA’nın şeref üyeleri arasında bulunuyor, Akademi’nin düzenlediği strateji toplantılarına katılıyor ve TÜBA Yayınları’ndan çıkmış kitapları, makaleleri mevcut.
 

Burçin GÖNÜL